Kesit / Duyuru

52.7K 2K 174
                                    

•••

  Merhaba. Alıntıdan önce söylemek istediklerim var. Aslında söylenmesi gereken çok şey var ama uzun uzun anlatan biri olmadım hiç.

   Bir süredir Avcı'ya vereceğim yaklaşık bir senelik ara üzerine düşünüyordum. Dün ara vereceğimizin duyurusunu yazdım ama onu size duyurmadan bile bir boşluğa düştüm. Ne olursa olsun yazmayı özellikle de finale birkaç bölüm kalmışken Avcı'dan uzaklaşamayacağımın daha iyi farkına vardım. Size yapabileceğim net bir açıklamam yok. Çok şey oldu, oluyor. Ortada bir sorun var ama ne burayla ne okuyucularla ne de Avcı ile ilgili. Avcı'yı yıpratmamak için her şey normale dönene kadar yazmayacaktım ancak gerek Avcı gerek başka bir şeyler olsun, benim kalem tutmaya ihtiyacım var. O yüzden bir yıl ara yok ama bu sürede sözde bir ara olacak. Bir bakmışız yazmışım bir hafta sonra yükleyebilmişim, bir bakmışız aylar geçmiş yeni bölüm ancak geliyor. Bunun belirsizliği yüzünden vereceğim arayı bir kalıba sokmak istemiyorum.

   Söyleyeceklerim bu kadar. Zamansız yazan bir insandım bölümleri de zamansız ve geç paylaşıyorum. En başından bu yana sizden sadece zaman ve anlayış istedim ama o kısa vadedeydi. Bu defa hiçbir şey istemiyorum. Kimse beklemek zorunda değil, kimse anlayış göstermek zorunda değil ve ben de okumak isteyenlerin elinden Avcı'yı alacak değilim. Bunu bir kez yaptım yine yapıp bölümleri kaldırmayacağım. Finale tahmini altı veya yedi bölüm kaldı ve iyi kötü yazıp finali yapacağım. Bu dengesiz düzen konusunda istediğinizi söyleyebilirsiniz, sizi dikkate alırım ama yapabileceğim fazla bir şey olmayacak.
 
   Umarım görüşebiliriz. Şüphesi olanlar varsa, ne olursa olsun Avcı final yapmadan ben bu platformlardan gitmeyeceğim. Avcı, satırlarda son bulacağı izini buraya bırakacak. Şimdilik kısa kalmasını umut ettiğim bir ara...
Ve güzel günlere.

•●•

55|Kesit "Ölümün Rengi"

   Köşeye sıkışmış bir kuşun gözleri vardı ürkek bakışlarımda. En gerileri korku doluydu. Yüzeyi soğuktu. Kirpiklerim o kuşun kanatlarına dolanmış, korkularımı bir iki çırpınışla parçalamak isterken gözlerimi kırpamıyordum. Hedefine kilitlenmiş gözlerim kısık ve karşımdaki adamdan koptuğu an bir saldırıyı engellemek için ifadem boştu. Bana karşı kullanacağı bir açığımı yakalasın istemiyordum. Bu adamın karşısında görünmez surların ardında kalarak onu taramak ve ne yapmak istediğini anlamak için bekliyordum. Gözlerimi sahiplenmiş o ürkek kuşun kanatlarına doğru kirpiklerimi ağır ağır kapayıp açtım ve kopan bir tüy parçasına bağladığım korkularımı gökyüzünden ölüme bıraktım.

    "Siz miydiniz?" Snow susmaya devam etti. Aynı geni taşıdığımız gerçeğini vurgulayan ifadesi mide bulandıran bir sinek gibi kulağımda vızıldayıp sinirime dokunsa bile, beni yorumlamak için kendine verdiği izne zaman tanımadım.

   "Onur'un ölümü ile bir alakanız var mı?" Sesim saldırgandı. Korkusuzca hesap sordu, hissettiğim acıya yetmedi bu defa Snow'un sabrını kırbaçlayan bir caniye dönüştü. "Kana susamışlığınızı intikamla mı gidereceksiniz, Bay Snow..? Siz de Akın Yığcı kadar korkak mısınız? Masumluğuna el uzattığınız üç beş çocuktan korkacak kadar aciz misiniz siz de?" Bir yük göğsüme yığıldı. Tam oraya, bunları avaz avaz bağırırken yüzüme yediğim tokadı atan o adamın ölümü oturmuştu. Kulaklarım uğulduyordu, hayır biri bana sesleniyordu.

   "Tanem!" Saçlarımın gizlediği kulağıma yerleştirilen o küçük cihaza sığmayan Hakan amca beni ikaz etti. "Bu sana bir şey kazandırmaz. Sana söylediklerimden fazlasını sorma." Onu duymadım. Bu adam karşısında lanet olası çeneme de Cihan'ı korkutan hislerime de engel olamıyordum. Üstüne basa basa inkar ettiğim şeyi bir mecburiyetle yapmaktan korkuyordum.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin