Geçmiş ve geleceğin karanlığı arasında, kibrit çöpüyle aydınlanmış bir hikaye Avcı.
Sırların, alınacak intikamların ve her şeye rağmen hayat bulmuş bir aşkın yaşandığı, imkansızlıklarla dolu bir hikaye.
Haberdar olmadığı kirli geçmişinin bedellerini...
• UYARI !! Hikaye argo ve şiddet içerir. Hassasiyeti olanların okumamasını rica ediyorum. •
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Eski binaların en güzel yanı, modernize edilme çabasına kurban edilen kirli, gösterişsiz ve buz yüzden artık işlevsiz görülen bölümlerinin olmasıydı. Onlardan birinde, koca binanın bodrum katını birbirine bağlayan ve kullanılmadığı için havasızlıktan belli belirsiz rutubetin hissedildiği koridorda, belki de uzun zaman sonra ilk kez biri yürüyordu. Telaşsız adımları, unutulmuş bina köşesinde onu asla kimsenin bulamayacağının bilincinde öylesine vurdum duymazdı ki... Elini kolunu bir kırda keyiften dört köşe olmuş bir edayla yürürmüşçesine sallayan adam mutluydu.
Genç yaşı, ona verilen sorumluluk ve bu işin sonunda kendini ispatlayarak kabul edileceği bir çetenin, ona vereceği imkanları düşünen aklıyla kendini tamamen bir cinayete hazır hissediyordu.
Genç adam, koca bir piramidin en altındaki zayıf ve güvensiz halkası olduğunu bilerek ve bir basamak daha yükselebilmek için kabul etmişti bu görevi.
Arayıştaydı. Ne olduğu önemli değildi. Ondan sadece aramasını, bulmasını ve gelip almaları için uygun ortamın oluşturulması istenmişti. İçeriğini, nedenini veya hakkında diğer hiçbir şeyi bilmiyordu. Belirli işaretler, birkaç tahmin veya açıkça belli edilen, bende gizli bir şeyler var, mesajı. İlerlediği yolun sonuna yaklaşırken istenilenin bir kızda olduğunu keşfederek, kendi gibi arayışta olanlarla giriştiği kovalamacada öndeydi.
Bu, istenen ve aranan o şey uğruna peşine düştüğü ikinci kızdı. Tatlı dille yanaşmaya çalışmış ama kendisiyle aynı amaçla kıza yaklaşan diğer piç yüzünden başarılı olduğunu söyleyebileceği bir ganimet elde edememişti henüz. Bunun hırsıyla boş koridorda duyulan kısık sesi, peşinde olduğunu kendisine çağırır gibi kızgındı.
"Emanet."
Bu bir şifre miydi, yoksa gerçekten de kelime anlamını taşıyor muydu, bununla ilgilendiğini söyleyebilmesi için gerçek bir adanmayla patronlarına yaranmaya çalışırdı ama hayır. Onun tek amacı, Ela'dan onu almak ve kendi üstündeki basamağa ileterek piramidin zirvesindekine ulaştırarak, taa oradan fırlatılacak bir kemiği kapmaktı.
Bütün bu planlarının önünde ise sadece Ela vardı. Gerçekten emanetin kendisinde olduğunu ima ederek, kendi çapında oyunlar çeviren bir kız mıydı yoksa, mafyacılık oynamaya heveslenmiş bir akılsız mı? Bunu anlamak için yeteri kadar peşinden koşmuştu o kızın ama artık eli boş dönecek lüksü kalmadığı açık bir dille kendisine iletilmişti.
