AVCI | ASİ ' 2

21.2K 802 171
                                    

• Gnash - i hate u i love u •

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

• Gnash - i hate u i love u •

•●•

Ellerimdeki titremeyi hissediyordum. Avcuma batan tırnakların keskinliğini, ısırdığım dilimdeki metalik tadı ve bunları gizlemek için çabalarken sinir uçlarıma vuran mızrakları.

"Asmin!" Salonun camından baktığım arabadan gözlerimi çekerek başımı çevirip arkaya baktım.

"Bi'tanem geç kalıyorsunuz," Burcu abla tek parmağına taktığı yeni okulumun hırkasını tutarken salonun kapısına yaslanıyordu. Dışarıdan kaçan güneş onun yüzüne saklanmış gibi, parıldıyordu gülümsemesi ve sinirimi iyice harlıyordu.

İç çekerek tekrar önüme dönüp dışarıda yağan kuvvetli yağmura baktım. Elimden gelse kapıda bekleyen siyah arabanın üzerine düşen her yağmur damlası kadar kurşun olup yağardım. O arabayı parçalar, içindekiyle birlikte bulduğum ilk uçurumdan aşağı bırakırdım ve...

"Asmin." Fiziken engel olduğu yetmezmiş gibi düşüncelerime bile engel olabilen kadına bu defa bütün bedenimi çevirirken içimdeki vahşetin yüzüme yansıdığını biliyordum. Dudaklarımı sıkmaktan karıncalanan kan basıncını hissedebiliyordum ve bunun hiddetiyle bağırırken bir cevaptan çok beni rahat bırakmasını istiyordum.

"Ne var!?"

"Okul," dedi beni takmayarak ve hala parmağında askıladığı hırkayı sallayarak. Onun üzerinde hatta onun yüzünden kaybettiğim otoritenin ilk cehennemden bozma günündeydim. Hırsla üzerine yürüyüp elindeki hırkaya vurarak yere düşürüp üzerine basarak yanından geçtim ve dışarı çıktım.

"Üzerine bir şey almadan gidemezsin," diyerek arkamdan seslense bile, 'Siktir git!' diye bağırabilirdim yüzüne. Ama lanet olsun ki ona karşı kaba olamıyordum. Duymazdan geldim ve sağanak yağmurun altında yürüyüp arabanın ön koktuğuna oturup yağmur sularını bile içeri taşıracak şekilde hızla çarptım. Beni etkilemedi ama direksiyon üzerinde duran büyük ellerden birinin havaya kalkışını ve alnına dokunarak sıçrayan suları silişini göz ucuyla görmüştüm. O bir damladan sakındığı kafasını alıp bir klozete basmak, onu orada boğmak istiyordum ama bu ayıya gücümün yetmeyecekti. Umrumda da değildi. Fiziksel saldırının bittiği yerde sinir sistemine nasıl saldıracağımı da biliyordum ben nasıl olsa.

Arabanın şoför tarafındaki cam tıklandığında başımı diğer yana çevirdim. Evde bana, yeni okul ve Okan'a olan düşüncelerime karşı olan hiç kimseyle uzun bir süre muhatap olmak istemiyordum.

Cam açılıp soğuk hava içeri fazla etki edemeden pencere tekrar kapandıktan sonra siyah yağmurluğum dizlerimin üzerine indirdiğim çantamı üstüne bırakıldı. Ve hemen ardından arabayı çalıştırması gereken el olduğu yerde hoşnutsuz bir nefesle beklediğinde kaşlarımı çatarak yana döndüm. Yeni kesilmiş kısa saçları, köklerinin izi kalmış sakalların belirsizliği ve yuvalarında yana kaymış keyifsizce ayaklarıma bakan gözleri her gördüğümde tüm bedenimi elektrik akımına veren sinirle suratına bir tane çakmayı o kadar çok istiyordum ki...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin