TANITIM

245K 8.6K 1.7K
                                    

• Küçük bir RİCA •
!!

Hikaye her türlü eleştiriye açıktır.
Başlayanlardan tek isteğim , hikayelerimden başka yazarların profilinde bahsetmeyin ve aynı şekilde başka hikayeleri de benim yorumlarda.
Öneri yapmak veya paylaşmak isterseniz lütfen mesaj kutularını kullanın.

Anlayışınız için çook teşekkür ederim. Hoşgeldiniz❤️

•●•

Delice bakan mavi gözleri, ay ışığında parlayan yüzü ve heybetli duruşuyla o kadar güzeldi ki...

Şu an tek isteğim zamanın tamda bu anda durmasıydı. Çünkü bilmediğim bir nedenden mutluydum. Bunun sebebi bana hissettirdikleri miydi bilmiyordum ama bu şey her neyse o kadar güzeldi ki... Yııllar sonra ilk defa huzuru bulmuş gibiydim.

Kollarındaydım.

Sırtımı herzaman altında oturduğum dev söğüt ağacına yaslamıştım. Kolları beni kendine daha çok çekerken derin bir nefes aldığımda; az önce üzerimize yağan yağmurun geride bıraktığı toprak kokusuna karışan kokusu içime dolmuştu.

Gülümsedim.

İkimizin arasında duran ellerimi boynuna dolarken, bakışlarımla aklıma kazınmış yüzüne baktım. Tepkisizdi. Suratı ifadesiz olabilirdi ama gözleri... Ah, karanlığında boğulduğum o derin okyanusları... Onlarda gördüğüm şeydi beni mutlu eden. Bunun adı neydi bilmiyordum ama bana o kadar iyi geliyordu ki...

Sırtımdaki elleri yavaşça belime kayarken irkilmiştim. Bunu hissetmiş gibi güldü. Belki saatlerce dinlemekten bıkmayacağım kıkırtısı, kulaklarımdan beynime kazınırken, daha çok yaklaştığında; nefesini nefesimde hissedebiliyordum. Ah..! Beni öpecekti! Bir yanım bunu deli gibi isterken içimde, çok derinlerde, huzursuzca kıpırdanan bir yerin rahatsız edici varlığına rağmen; onu umursamadım ve gözlerim yavaşça kapanırken ona mümkünmüş gibi daha çok sokuldum.

"Gözlerini aç..." diye mırıldandı. O'nda o kadar kaybolmuştum ki; bütün duyularımı esir alan sesine bilinçsizce ittat ederken buldum kendimi. Kirpiklerinin gizlediği bakışları daha da kararmış, lacivert gözlerinin etrafını geceye yakışan siyeh hareler sarmıştı.

"Son gördüğün gözler benimkiler olmalı," diye devam etti fısıldayarak. Sanki sesli konuşsa kaçacakmışım gibiydi.

Ne dediğini anlamaya çalışarak ona bakarken bedenimden bir ürperti, güneşli bir baharın son tatlı meltemi gibi esip geçti. Karnımda hissettiğim baskıyla sırtım arkamda ki ağacın yüzeyine çarparken, yüzüm geriden gelen kuru soğuklukla gerilmişti.

Gayri ihtiyari karnıma giden elim, kaçmak için çırpınan huzuru tam orada korkarak avuçladı. Az önce umursamadığım huzursuz yanım her şeyi uğursuz sesiyle kulağıma fısıldarken, elime bulaşan sıcak şeye bakmak istemedim. Tuhaftı... Acı yoktu... Acı yoktu ama bilinmişlik vardı.

Olduğu yere sığmayan ve bedenimden kurtulmak için çırpınışlarını hissettiğim bir belirsizlik, beni daha çok karanlıha çekerken, son kez baktım yüzüne. Pişmanlık. Sevinç. Gurur. Öfke... İyi ya da kötü hiçbir duygu yoktu gözlerinde. O kadar soğuk bir o kadar boştu bakışları. Az önce hissettiğin ne huzurum ne de mutluluğm kalmıştı geriye.

Elindeki bıçağı başının üzerine kaldırırken hızına yetişemedim ve buz gibi metal tekrar buluştu tenimle. Çığlığım, içime çektiğim son nefesle boğazımı yırtarak özgürlüğüne kavuşurken, acıyı hissettim...

Tam kalbimde!..

•••

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin