57'2. BÖLÜM: "Ok"

73.3K 3.2K 1.1K
                                    

•●•

Başı hızlı hızlı konuşan sesler gideli yarım saat olurken algılarım tetikte, yatırıldığım yatakta yeni yeni ayılmak için hazırlanıyordum..

"Tanem?"

Snow'un başucumdan gelen sesine anlamsız mırıldanmalarla karşılık verirken gözlerimi açar açmaz telaşla yerimde toplanıp yatağın diğer ucuna attım kendimi. Resmen ayağa kalkıp oyunculuğum için alkış tutacaktım. Eğitim fakültelerinde, öğretmen olma çabalarıyla harcanıyordum.

"Benden ne istiyorsun?" derken bu defa daha dişliydim. Ellerim beni baygın sanırlarken kontrol ettikleri kollarımda dururken kaşlarım çatık ne yapacağına karar veremeyen Snow'u izliyordum. Ne bir silahla ne de başka bir güçle, sıradan bir soruyla adamı afallatmıştım. Bu iyi bir şey değildi. Bu her an beni kandırabilir ve isterse masum olduğuna beni inandırabilir demekti. Şu an ihtiyacım olan en son şey planı bozacak duyguların içimde kabaracak olmasıydı. Kendine gel Tanem.

"Ben sadece sana yardımcı olmak istiyorum."

"Bana zarar vereceksin," diye direttiğimde aceleyle öne bir adım attı ancak benim geri kaçmamla temkinli hareket etmeye çalıştı. "Hayır. Amacım sana zarar vermek değil," dedi yatağın diğer tarafında diz çökerken. Gözlerini saniselik hareketleri dahi kaçırmamak için gözlerimden çekmiyordu. Fazla, beklediğimden çok daha fazla sakin ve dikkatliydi.

"Günlerdir sana ulaşmaya çalışıyorum. Elimden geldiğince seni izliyordum ve sen bir anda kayboldun. Duyduklarım..." Plan dahilinde olsa bile haftalardır çektiğim acıların izleri o günleri hatırlayarak sızlarken bilinçsizce elimi bastırdığım bir yara yüzünden gözlerim acıdan dolmuş ve Snow'un o merhametli kalbi bunu yanlış anlamıştı. Bir anda bütün ilgisi bedenim ve yaralarım oldu.

"Sana daha erken ulaşamadığım için üzgünüm. Durumun..."

"Sizden yardım istediğim yok benim. Sadece bırakın gideyim. Artık çok sıkıldım anladınız mı? Gitmek ve bilmediğim bir şeyin cezasını çekmekten kurtulmak istiyorum. Ben sadece yaşamak istiyorum!"

"Aynı şeyi istiyoruz güzel kızım," dediğinde bütün gerginliğimle çığlığı bastım. "Ben sizin kızınız değilim! Kızınız olduğum için daha fazla acı çekmek istemiyorum!"

"Tamam. Tamam." Snow tekrar ayağa kalkarken bu defa daha yavaş hareketlerle yatağın ucuna oturdu. Benimle iletişim kurmak için fazla hevesli duruyordu ki bunun nedeninin gerçekten kızı olmamdan kaynaklanmasını diledim. "Bana bir şey söylemiştin hatırlıyor musun? Bana her şeyi anlatırsanız bana ulaşmanızı sağlarım demiştin. Güvenini kazanabilirim değil mi? Bak... Sana zarar verecek olsam bunun fırsatı defalarca elime geçti. Ama ben sadece yardımcı olmak istiyorum."

"Canımı yakacaksınız..." dedim ağlamaklı ve bitmiş bir sesle. Ödüle koşuyorsun, aferin.

"Yakmayacağım Tanem. Ben duyduğun gibi biri değilim, bunu sana ispatlayabilirim. İster misin..? Sana yardım edeceğim."

"Beni onlara geri vermeyeceksiniz değil mi?"

"Asla."

"Bana anlatacak mısınız her şeyi." Bu planda yoktu.

"İzin verirsen?" Snow büyük bir beklenti içinde bana bakarken hemen kabul etmiş olmamak için uzatmak zorunda kaldım. Rol yapmaktan sıkılmış ve bir açık vermekten korkmaya başlamıştım.

"İstediğiniz her şeyi yaparım. Ama yalvarırım beni almalarına izin vermeyin! Beni... beni öldürecekler," derken nereden geldi niye geldi bilmediğim bir damla kirpiklerimi aşıp yanağıma kaydı. Minik bir damla Snow'u etkilemiş olacak ki yüzünde belirsiz bir gülümsemeyle uzandı ve omzuma dokundu.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin