Danger - Bölüm 6

34.4K 955 27
                                    

Bu bölüm düzenlenmiştir.


Uzun süredir yatağımdan kalkmamak için direniyordum. Dün gece Zayn gittiğinden beri yataktan hiç çıkmamıştım aslında. Ağlamak istemiştim ama gözyaşlarım sanki kurumuş gibiydi. Zihnimin karanlıkta kalan tozlu raflarına sığınan ve ortaya çıkmayı reddeden mantıklı düşüncelerim gibi onlara ulaşamıyordum. Ayağa kalkıp onun peşinden gitmek ve ona bağırmak istemiştim. İçimde ki biriken ateşi onun üstüne püskürtmek, canımı nasıl acıttıysa onunda aynı şekilde hissetmesini istemiştim. Bir şeyleri kırıp parçalamak ve bağırmak beni rahatlatır diye umuyordum ama yataktan hiç çıkmamıştım. Sanki ayaklarımı yere bassam beni taşıyamayacaklardı ve anında yere yığılacaktım.

Dudaklarının ve ellerinin dokunduğu noktaları hatırladıkça titriyordum. Kalbimi üşütüyordu, ürkütüyordu. Sanki ruhum çırılçıplak soğuklara terk edilmiş gibiydi.

Zihnim dün gecenin parçalarını teker teker yap-boz parçası gibi bir araya getirdi. Yanağımda ve çenemde gezen dudaklar sanki tekrar oralara dokunmuş gibi tenim yanmaya başladı. Sakallarının batma hissini hatırladıkça karıncalanma hissettim. Kemikli ellerinin yapısını parmaklarım tekrar hissediyordu. Elimi kavradığı zaman ki sıcaklık avucumun içinde yayıldı. O hissi unutmak adına ellerimi yumruk yaptım ve sıktım. Tırnaklarım battığı için canım yanmıştı ama onu tekrar hissetmek yerine tırnak izlerimin bıraktığı acıyı tercih ederdim.

Titrek bir nefes bırakarak doğruldum. Karşımda duran aynada bir enkaz vardı. Ve soluk, şişmiş, boş mavi gözler bana tamamen bitik bir şekilde bakıyordu. Ellerimi yüzüme kapattım ve dizlerimi kendime çektim. Kendimi böyle bırakmamam gerektiğini biliyordum. Bu kadar zayıf durmamalıydım. Sonuçta adamın teki izinsiz bir şekilde dün gece bana dokunmuştu, zorla sürüklemişti ve biraz bağırmıştı. Tüm bunlar beni dağıtsa da toparlanmak zorundaydım. Bana tam olarak zarar vermemesine sevinmem gerekiyordu değil mi? Ve ben daha fazlasına izin vermeyecektim. Tekrar karşıma çıktığı zaman ona haddini bildirecektim.

İçimde biriken cesaretten kuvvet alarak üzerimde ki örtüyü attım ve yataktan çıktım. Banyoya giderken duş almayı düşünüyordum ama işe geç kalmama neden olabilirdi. Hemen yüzümü yıkadım. Saçlarım kirliydi ama bir şapka ile kapatabilirdim. Kırık uçlarında biraz zorlanarak saçlarımı taradım ve at kuyruğu yaptım. Düz ve ince telli saçlara sahip olunca insanın uğraşması kolay oluyordu.

Odama geri döndüğümde hemen kendime bir pantolon ve yarım kollu beyaz bir tişört çıkarttım. Yatağımı hızla topladıktan sonra üstümü giyindim. Az önce yatakta depresif bir şekilde yatan kız şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışarak hayatına devam ediyordu. Ve bu kız bunu defalarca yapmıştı. Tekrar yapabilirdi. Onu durduran bir şey yoktu.

Telefonumu elime aldım ve Will'den gelen mesajları okuma zahmetine girmeden onu aradım. Dün işten geldikten sonra benimle telefonda konuşmak istemişti ama başımın ağrıdığını söyleyerek bir kaç mesajla onu görmezden gelmiştim. Belki onun konuşması, sesinin tonu bana iyi gelebilirdi ama çoğu sorunumu tek başıma atlatmayı alışkanlık haline getirdiğim için birinden yardım almak bana sıklıkla garip hissettirirdi. Pekala bazen sıcak bir kucağı hissetmeyi ve bir kaç hoş olan kelimeyi duymayı istiyordum ama zihnimin en karanlık noktalarında kaybolduğum zaman tek başıma oradan kurtulmayı istiyordum. Birisinin beni kurtarmasına fırsat vermiyordum çoğu zaman. Zaten bana aşırı derecede zarar vermelerine de müsaade etmiyordum. Tehlike diye bağıran insanları hayatımdan uzaklaştırırdım. Zayn de o insanların arasına katılacaktı.

"Günaydın aşkım." Will'in sesi ile kendime geldim. "Günaydın." Sesimin keyifli çıkmasına sevinmiştim. Mutfakta bir şeyler hazırlayan Claire'a el salladıktan sonra evden çıktım. Arkamdan yüksek sesle bir şeyler söylüyordu ama hem kapıyı kapattığım için hem de Will'in konuşmalarına odaklandığım için dediklerini anlamamıştım.

DANGER *Düzenleniyor*Where stories live. Discover now