Danger - Bölüm 20

27.7K 778 61
                                    

Bahçede gergin bekleyişim devam ediyordu. Gelen kişinin Zayn olması beni daha da geriyordu. Peter içeri geçmeden önce bana burada beklememi söylemişti. Panik yapmamaya çalışıyordum. Ama ya Will aşağı inerse veya boş boğaz dayım olaya dahil olursa diye düşünmekten kendimi alamıyordum. 

Bahçenin camdan kapısından onları izliyordum. Ah merak etmeyin, Zayn beni göremezdi. Kapının camı sadece salonu gösteriyordu. Benim olduğum taraf gri bir silüetten ibaretti. 

Zayn tam karşımda ki beyaz koltukta oturuyordu. Peter ise görüş açımda değildi ama sesini duyabiliyordum. "Uzun zaman oldu Zayn." diye seslendi. Zayn ise ona bakmıyor, evi inceliyordu. "Hala beyaz takıntından vazgeçememişsin." diyerek ayağa kalktı. Siyah kıyafetleri ev ile tam bir zıtlık oluşturuyordu. Ellerini cebine yerleştirdi ve evi gezmeye başladı. "Pekala, neden burada olduğunu sorabilir miyim?" Peter elinde bir bardak taşıyarak görüş alanıma girdi. Zayn topuklarının üzerinde arkasını döndü ve ona sırıttı. 

"Neden burada olduğumu biliyorsun Peter." diyerek, yavaş adımlar atarak ona yaklaştı. "Biliyorsun, anlaşmaya göre aileniz bu bölgeye giremez. Kuralları unutma Zayn, haklarınızı kaybetmek istemiyorsanız, buradan hemen gitmeni öneririm." Zayn bir kaç saniye Peter'a baktıktan sonra arkasını döndü.

"Onun burada olduğunu biliyorum. Wendy'nin ve o pisliğin burada olduğunu biliyorum." Gözlerimi yumdum. Ne yapacağımı ve ne düşüneceğimi bilmiyordum. Beynim durmuştu.

Zayn bahçe kapısına yaklaştığında kalbim durdu. Ya buraya gelirse? Elleri hala cebindeydi. Üstünden hiç çıkarmadığı siyah ceketi, pantolununu giymişti. Ama bu sefer beyaz tişört yerine kırmızı giymişti. Yüz hatları gerilmişti. Sinirliydi. 

Açık kahve gözleri sanki camdan  görebiliyormuş gibi, benimkilere odaklıydı. O kadar parlak ve kendinden emin bir şekilde bana bakıyordu ki... Ama derinlerin de bir o kadar da acı ve karanlık mevcuttu. 

Zayn'in benden vazgeçmeyeceğini biliyordum. Bu durum bana ne kadar acı veriyorsa, onuda incitiyordu. Kendimi bir çok kez onun yerine koymuştum. Will'e deli gibi aşıkken, onun başkasını sevmesi...

Zayn elini kapının kulpuna doğru uzattığında bir el ağzımı kapadı ve beni geriye çekti. Zayn bahçeye adım attığı sırada, bahçenin diğer tarafına doğru sürüklenmiştim.

"Louis burada ne arıyorsun?" Ağzımın üstünde ki elini çektikten hemen sonra, özlediğim mavi gözlerine baktım. Yaklaşan adım seslerini duyduğumuzda, Louis elimden tutarak bizi çalılıkların olduğu tarafa götürdü. Birlikte yere çöktüğümüz de nihayet soruma cevap vermişti. "Aslına bakarsan seni arıyordum. Tahmin ettiğimden daha çabuk buldum." diyerek fısıldadı. "Ama-"

Cümlemi tamamlamama fırsat bulamadan, ön taraftan gelen Peter'ın sesi ile dikkatimiz oraya yöneldi. "Kız kardeşimi burada bulamazsın Zayn."

Çalılıkların arasından Zayn'i zor zar görebiliyordum. Ellerini cebinden çıkardı ve ceketini düzeltti. Birden Peter'ın yüzüne bir yumruk attı ve onu yere serdi. Louis elini ağzıma kapamasaydı, çoktan çığlığı basmıştım. 

Zayn yerde yatan Peter'ın üzerine eğildi. "Yıllardır onun nerede olduğunu, ne yaptığını hep takip ettin ama onun en zor zamanlarında yardım etme zahmetine bile girmedin. Şimdi de onu kız kardeşim diye sahipleniyorsun. Sende, dayında işinize nasıl gelirse öyle davranıyorsunuz. Burada zenginlik içinde yaşarken, onun neler yaptığını umursamadınız bile. Senin ona kız kardeşim diye hitap etme hakkın yok." diye tısladı. 

Yavaşça Louis'nin elini çektim. Bu konuda Zayn'e sonuna kadar hak veriyordum. 

Peter'ın neler diyeceğini merak ederek konuşmasını bekledim. Ama o yavaşça kalktı ve dik oturdu. Kanayan dudağını, baş parmağı ile sildi. "Bu konuda sana itiraz edemem  Zayn ama onun yanına gitsem, senin aslında bir ailen var ama annen seni istemediği için evlatlık verildin, ah ama şimdi kendisi dünyayı keşfetmeye gitti şimdi bizimle yaşayabilirsin mi demeliydim?" diyerek ona baktı.  

DANGER *Düzenleniyor*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin