Danger - Bölüm 39

17.3K 660 147
                                    

Selaammm. Doğum günümde bu bölümü yayınlayarak kendime ve size hediyemi vermiş bulunmaktayım. Sözü fazla uzatmadan sizi yeni bölüm ile baş başa bırakacağım. Baş Belası ve Tatlı Wendy partiye geldiği zaman o kısmı -Beyonce - XO- dinleyerek okumanızı öneririm. Ben o şarkı ile yazdım. Neyse. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınız eksik etmeyin. İyi okumalaaaaaaar. xx *Doğum günü pastasından herkese bir dilim verdikten sonra sabırsızlıkla yorumları beklemeye başlar.*

Zayn her zaman benim önümde güçlü bir görünüm çizmişti. Bana olan sevgisi hariç diğer duygularını pek belli etmezdi. Özellikle korkuyu. Onun gözlerinde kırgınlığı ve korkuyu gördüğüm iki zaman olmuştu. Biri evlatlık olduğunu söylediği, diğeri de babasını ilk gördüğüm zamandı. Üçüncüsü ise şimdi listeme ekleniyordu. Bakışları annesi ve benim aramda gidip gelirken ne yapacağını kestiremiyor gibiydi. Kısacası çaresizdi. Ve panik yapmaya başlamıştı. Onu sakinleştirmem gerektiğini hissediyordum. Kollarından tutarak dikkatini bana çekmesini sağladım. 

"Zayn sakin olmalısın. Pekala şimdi gidip onunla konuşmak istiyor musun? Yoksa buradan hemen gitmek mi istiyorsun?" diye sorduğumda bir anlığına gözlerimin derinliklerine baktı ve düşündü. Bana cevabını vermeden önce Kaptana sarılan kadına, annesine bir kez daha baktıktan sonra yutkundu. 

"Gitmek istiyorum." Onu başımla onayladıktan sonra etrafımıza baktım. Annesine görünmeden gidebileceğimiz iki yol vardı. En yakın olana gitmek için onların yanından geçmemiz gerekiyordu ki bunu tercih edeceğimizi hiç sanmıyordum. Diğeri ise bize biraz uzaktı. Biz uzaklaşırken gittiğimiz farkedilebilirdi. Hemen bir çıkış yolu arayarak Zayn'i bize uzak olan çıkışa yönlendirmeye başladım. 

"Sen arabaya git. Benim Kaptana veda etmem gerekiyor. Aniden gidişimiz dikkat çeker. Ben hemen yanına gelirim." diyerek yürümeyi kestim. Ve Zayn belki de ilk defa dediğim bir şeye karşı çıkmadan başını aşağı yukarı salladı ve hızlı adımlar ile uzaklaşmaya başladı. Derin bir nefes alıp Kaptan'a doğru yürürken ona ne bahane uyduracağımı düşünüyordum. Yüzüme inandırıcı bir gülümseme yerleştirirken Kaptan, kızı ile birlikte az önce oturduğumuz masaya doğru ilerliyordu. "Kaptan!" diye seslenerek dikkatlerini bana çektim. "Prenses, işte benim Kraliçem." diyerek kızını bana tanıttığı sırada onlara iyice yaklaşmıştım. "Sen Wendy olmalısın. Kaptan bana senden çok söz etti." dediği sırada tokalaşmak için elini uzatmıştı. Nazik bir şekilde kadının elini sıkarken "Benim adım Patricia. Tanıştığımıza memnun oldum Wendy tatlım." diyerek gülümsemişti. Kadının yüzünü incelerken Zayn'e az çok benzediğini farkediyordum. Gözlerinin rengi oğlu kadar açık tonda değildi ama kahve bakışları insanın içini ısıtıyordu. Sempatik görünüşü kadına ısınmamı sağlıyordu ama Zayn'i evlatlık verdiği ve şu an oğlunun ondan kaçmasının nedeninin ne olduğunu düşünürken aklıma gelen ihtimaller yüzünden kadından soğuyordum. Gülümsememin kaybolmaması için kendimi zorlarken "Bende." diye mırıldandım. Kaptana dönüp baktığımda arkasında ki sandalyeye oturmuştu. Zayn'i daha fazla yalnız bırakmak istemiyordum. "Sizinle tanıştığıma çok sevindim ama son anda çıkan acil bir iş yüzünden gitmemiz gerekiyor. Kaptan bir daha ki sefere kadar kendinize iyi bakın." İkisine de gülümseyerek geri geri yürüdüm. Cevaplarını beklemeden arkamı dönüp hafif tempoda koşmaya başladım. 

Hastanenin bahçesine çıktığımda soğuk hava yüzünden bir anda titredim. Çapraz astığım çantamın içinden beyaz beremi çıkarıp taktığımda kar taneleri hafifçe sepelemeye başlamıştı. Kış bu sene geç gelmişti ama en azından yılbaşını kar olmadan geçirmeyecektik. 

Arabanın olduğu yere yürürken ellerimi montumun cebine yerleştirerek kendimi ısıtmaya çabaladım. Zayn arabaya yaslanmış, yere bakıyordu ve tek elinde sigarası vardı. Sigara içmesinden nefret ediyordum. Ve bunun nedeni sigara içerken çekici görüntüsünü bir üst seviyeye taşıması değildi, kesinlikle değildi. Tamam belki biraz bu yüzdendi ama sigara ona zarar veriyordu ve ben bu gerçeği sevmiyordum. "Bana neler olduğunu burada mı anlatacaksın yoksa daha sakin bir yer mi seçmek istersin?" diye sorduğumda başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Bir şey söylemeden arabadan geri çekildi ve arka koltukların olduğu yerin kapısını açarak içeri girmemi bekledi. Pekala sanırım arabada konuşmayı yapacaktık. Dışarıdan daha ılık olan arabaya bindiğimde Zayn de beni takip etti. Kapıyı kapattıktan sonra koltuğa yerleşerek başını geriye yasladı. Elinde sigarası olmadığını farkettim. 

DANGER *Düzenleniyor*जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें