Danger - Bölüm 41

15.7K 688 95
                                    

Yaklaşık 3 ay önce, Floransa, İtalya

 Ilık rüzgar genç kızın saçlarının arasından hafifçe yolunu bularak havada süzülmesine devam ettiği sırada Zayn elinde tuttuğu iki dondurma külahı ile Wendy'nin yanına yaklaştı. Ekim ayının ortalarında olmalarına rağmen soğuk hava kendini göstermeyi redderek sıcak rüzgarların hakimiyetinin devam etmesine izin veriyordu. 

Wendy Arno nehrini üzerinde ki taş köprünün betonuna yaslanmış bir şekilde bulutların yansımasının düştüğü suyun durgunluğunda kendini kaybetmişti. İlk defa bir şeyler düşünmeyi reddederek zihnini bomboş bir arazi haline getirmiş, sakinliğin tadını çıkarıyordu. Zayn'in yanına geldiğini farkettiği zaman, elinde ki dondurmaları gördüğünde gülümsemişti. 

"Çok düşüncelisiniz Bay Malik." diyerek çikolatalı dondurmayı eline aldı. Zayn, Wendy'nin mutlu haline hala alışamamıştı ama onu pozitif bir şekilde görmek genç adamı mutlu ediyordu. 

Wendy dondurmasının çikolatalı kısmını neredeyse bitirdiği sırada Zayn öne eğilerek tek dirseğini beyaz taşa yasladı ve tıpkı Wendy gibi etrafında ki sessizliğin tadını çıkardı. İki gençte zihinsel ve duygusal açıdan çok yorgundu. 

Belkide şu an birbirlerine söylemek istedikleri çok şey vardı. Belki birisi konuşmaya başlasa diğerine cesaret verecek ve duyguları birbirlerine açtıkları zaman daha rahat hissedeceklerdi. Ama sessizlik, konuşmaktan daha rahatlatıcıydı. Kelimelerin verdiği huzurun yanı sıra yanlış anlaşılma ya da farklı bir düşünce tarzı duyguları inctebilirdi. Bu yüzden ikiside susmayı tercih etti. 

Ama dokunuş bunun tam tersiydi. Zayn genç kıza yaklaşarak kolunu kızın beline yerleştirdi. Wendy'nin vücudunun gerildiğini hemen farketti ama ondan uzaklaşma düşüncesini aklından def ederek çenesini kızın omuzuna yasladı. Wendy'nin sıcaklığı onu iyi hissettiriyordu.

Birlikte dondurmalarını bitirene kadar Arno nehrini seyrettiler. İkiside tek kelime etmiyor, bu sessiz huzurun tadına varıyorlardı. Batan güneşin kırık turuncu rengi nehrin üzerine düştüğünde Zayn kızın omuzlarına ellerini koyarak Wendy'i kendine çevirdi. Genç kızın mavi gözleri merakla karşısındaki oğlanı izlerken Zayn kıza doğru eğildi. 

"Senden sadece şu sözleri tekrar duymaya ihtiyacım var."  Wendy'nin içinde ki heyecan yükselirken Zayn'in neden bahsettiğini anlamaya çalışıyordu. Zayn tutuşunu sıkılaştırdığı zaman merakla dudaklarından çıkacak kelimeleri bekledi. 

"Beni bir daha bırakmayacağına, gitmeyeceğine, terk etmeyeceğine söz ver." 

 Zayn'in bakışlarında ki çaresizlik ve beklenti onun nadir gösterdiği tepkilerdi. Özellikle de bir kızın yanında bu duygularını pek belli etmezdi. Ama Wendy onu güçsüzleştiriyordu. Hissettiği diğer duyguları kuvvetlendiriyor olabilirdi ama Wendy'nin yanında Zayn çaresiz, kayıp ve aşktan başka bir şey bilmeyen bir adam dönüşüyordu. 

"Lütfen söz ver bana." 

Zayn'in yalvarışı Wendy'nin ona olan karşıt görüşlerini yok ederek içinde ona karşı şefkat beslemesine neden oluyordu. Nazikçe Zayn'in yanağını tuttuğu zaman Zayn nefesini tutarak kızın söyleyeceklerini bekledi. 

"Söz veriyorum Zayn." Bu üç kelime 'Seni Seviyorum'dan daha etkili bir şekilde Zayn'i mutlu etmişti. Genç adam bir nefes vererek gülümsedi. Ellerini kızın beline yerleştirip sarılmak için Wendy'nin zayıf bedenini kendininkine çekti. 

Wendy de ona sarıldığı zaman Zayn genç kızın sözünü tutacağını biliyordu. Güneş tamamen ortadan kaybolana kadar birbirlerine sarıldılar ve bu huzurlu anın tadını çıkardılar. 

DANGER *Düzenleniyor*Where stories live. Discover now