Danger - Bölüm 9

33.2K 866 40
                                    

Bu bölüm düzenlenmiştir. 

Alarmın sesi genç adamı uykusundan ayırdığı sırada arkadaşı Louis de tam o sırada odasına giriyordu. Zayn ona tam saat beşte kendisini uyandırmasını söylemişti ve eğer yemeğe geç kalırsa bunun acısını fena halde çıkaracağını simgeleyen tehditleri sıralamıştı.

"Zayn kıçımı kurtarmam için kıçını yataktan çıkarman gerekiyor." Louis sırıtarak yatağın başında dikildi.

Zayn gözlerini açıp alarmını kapattı. Gece barda gereğinden fazla takıldığı için uykusunu öğleden sonraya bırakmıştı. Ve tabi Will ile karşılaşması sinirlerini bozduğu için eve gitmeyip, Wendy gelene kadar çalıştığı dükkanın çevresinde dolanmıştı.

Wendy'i görmesi ona biraz enerji ve mutluluk vermişti ama akşam yemeğinde daha zinde kalması için uyuması gerektiğini biliyordu. Akşamın verdiği heyecan ile rüyalar alemine dalana kadar uyuması biraz zor olmuştu ama bir kaç saat ona yeterdi.

"Tam zamanında uyandım Louis. Yani kıçın güvende." Genç adam üzerinde ki yorganı bir kenara ittirdi ve yatağından kalktı.

"Wendy'nin yemek teklifini kabul ettiğine inanamıyorum." diye mırıldandı arkadaşı. Zayn gözlerini ovuşturarak dolabına kıyafet seçmek için gittiği sırada gülümsedi. Aslında kabul etmemişti. Ve eğer merakına yenik düşmezse gelmeme ihtimali vardı ama Zayn geleceğini biliyordu.

"Aslında kabul etmedi değil mi? Kıza resmen zorbalık ediyorsun." Elinde seçtiği siyah pantolonla arkadaşına dönen Zayn "Ben zorbalık etmiyorum Louis. Eğer yemeğe gitmek istemiyorsa gitmez." dedi. Louis bu cevap karşısında arkadaşına şaşkın bir şekilde bakakaldı. "Sen ciddi misin?"

Zayn omuz silkti. "Evet ciddiyim. Onu zorla bir yere götürecek değilim. Bir yere gitmek istemiyorsa bizde yemeği onun evinde yeriz." diyerek sırıttığı zaman Louis arkadaşına bir yastık alıp fırlattı. Zayn yastıktan sıyrıldıktan sonra dolabından beyaz gömleğini çıkardı. Louis ile bir kaç dakika daha atıştıktan sonra banyoya gitti. Elinden geldiğince ağırdan almaya çalışıyordu ama sabırsızlığı bekleme içgüdüsünü uzaklara gönderiyordu.

****

"Beyaz olanı giy! Hayır ya da mavi elbiseni giy Wendy. Gözlerinin rengini daha çok ortaya çıkarıyor!" Claire'ın bağırışları beynimde yankı bulurken gerginliğim ve sinirim ile onu odamdan atmayı diledim. Kafamda bu görüntüyü güzelce hayal etmek bile beni tatmin etmişti.

"Neden giydiklerime bu kadar önem veriyorsun? Will ile ilgili şeyleri nasıl bildiğini öğrendikten sonra oradan ayrılmayı düşünüyorum. Beni nereye götürecekse artık." Claire bana elinde tuttuğu hırkayı fırlattı. Kaçma fırsatı bulamadan yünlü hırkam yüzüme çarptı ve saçlarımı elektriklendirdi. "Sen böyle kaba birisi değilsin Wendy Lawrence. Belki ben böyle bir şey yapabilirim ve ama sen yapamazsın. Karakterine uyumuyor." Evet haklıydı. Ben öyle davranacak bir insan değildim ama öyle davranmayı istemiyor da değildim.

"Bak seninle ilgilendiğini biliyoruz. Her ne kadar bana bunları geç anlattığın için kızgın olsam da bu konuda benim yardım edeceğimden emin olabilirsin." dedikten sonra dolabımdan en sevdiğim koyu mavi elbisemi çıkardı. Dizlerimin biraz üzerinde biten eteği dar inen bel kısmından itibaren çan açılıyordu. Sıfır kollu olması giderek soğuyan havada bana dezavantajdı ama bir hırka ya da ceket ile halledilemeyecek bir şey değildi. Ayakkabı kısmını Claire'a tamamen devretmiştim. Bana kalsa Converse ya da herhangi spor ayakkabı giyerdim ama Claire öyle bir seçim yaparak elbiseyi katlettiğimi ve böyle bir cinayete göz yumamayacağını söylemişti. Dolgu topuk bordo ayakkabılarını çoktan kutusundan çıkarmıştı bile.

DANGER *Düzenleniyor*Where stories live. Discover now