Danger - Bölüm 25

27.5K 764 46
                                    

"Açıkçası," Gözlerimi kapadım ve başımı geriye yasladım.Yol boyunca devam eden sessizliği dağıtarak konuşmama devam ettim. "İlk haftalarda tanıdığım Zayn ile, şu bir kaç gündür yaşadığım Zayn çok farklı." Hemde gözle görülür bir şekilde. Sırıttığını hissettim. "Ne açıdan?" Arabanın hızını biraz daha arttırdı. Radyodan gelen müziğin ritmi ile parmaklarını direksiyona vuruyordu. Keyfi yerine gelmişti. Evden uzaklaşmak ona iyi gelmişti. "Daha sinirli ve can sıkıcısın." dedim omuz silkerek. Gözlerim kapalı olsa bile yüzünde şaşkın bir ifade olduğunu biliyordum.

"Can sıkıcı öyle mi? Hmm. Bebeğim eğer istersen can sıkıcı halimden hemen kurtulup, şu an, burada eğlenebiliriz." Cümlesinin altında yatan art niyeti anlamamazlıktan gelebilirdim, ama gözlerimi açıp ona sert sert baktım. Pis sırıtışı bütün yüzünü kaplamıştı. "Bundan zevk alacağını ikimizde biliyoruz sevgilim." Dudaklarımı sinirle ısırıp başımı yola çevirdim. Yanaklarımın domates olduğunu anlamak için aynaya gerek yoktu. Ateşe verilmiş gibi yanıyordu. 

Aslında onunla konuşmamam, hatta bu araba da yanında oturmamam gerekirdi. Hayatımı tamamen alt üst etmişti. Will'i öldürmediğini söylüyordu ama önceki gibi onu tutsak etmediği nereden bilebilirdim? Ve benim istediğim dışında bana sahip olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek lazımdı. Hiç kimse ilk seferinin zorla olmasını istemezdi. Bundan zevk alacağını ikimizde biliyoruz sevgilim.  Vücuduma yenilmem, elimde olan bir şey değildi. Zayn'in bana her dokunuşunda aklıma o geceden bir kaç parça görüntü geliyor ve ben unutmak için çabalıyordum. Masumiyetimi ona kaybetmem, onun kölesi olacağım anlamına gelmezdi. 

Arabayı bir bar gibi bir yerin arka tarafına park ettiğinde, kapının önünde bekleyen tanıdık figürü gördüm ve  Zayn'i beklemeden arabadan çıktım. 

Dar paça siyah pantolonu, kalçasının üzerinde biten kot montu ve siyah vans ayakabılarıyla yine harika görünüyordu. Sadece biraz kilo vermiş gibiydi. Koşarak ona yaklaştım ve kollarımı boyununa dolayarak onu kucakladım. "Seni çok özledim." diyerek başımı boyununun girintisine yerleştirdim. Belimi nazikçe kavrayan elleri ile sırtımı sıvazladı ve özlediğim sesi kulaklarımı doldurdu. "Bende seni güzelim." Geri bir adım atıp mavi-gri gözlerine baktım. Omuzuna sertçe vurdum. Elini vurduğum yere götürüp yüzünü buruşturdu. "Heyy, bu ne içindi?" Kaşlarımı çattım. "Neredeyse beş gün oldu Louis. Beni hiç mi merak etmedin? Neden yanıma gelmedin?" diye çıkıştım. Bir şey diyecek gibi oldu ama susmayı tercih etti. "Adamımız içeride mi?" Zayn'in arkamızdan seslenmesi ile ikimizinde dikkati ona yöneldi. Loş ışıkta dumanı belli olan sigarası iki dudaklarının arasındaydı. Onu sigara içerken görmemiştim. Sigara ve Zayn ayrı konuydu. Uzun uzun konuşabileceğim bir konu.

"Evet, yarım saat önce içeri girdi." Zayn başını sallayıp, sigarasını bitirdi ve yere atıp, ayakkabısının ucu ile söndürdü. Ceketini düzeltip, bana döndü. "Şimdi, beni iyi dinlemeni istiyorum. Seni buraya getirmeye pek hevesli değildim ama evde tek başına oturmanıda istemedim. Ben 'eski dost' dediğim adam ile konuşmaya geldim. Sen ve Louis barda oturup, beni bekleyeceksin tamam mı? Yaramazlık istemiyorum." Benimle hep yaramazlık yapan bir çocukmuşum gibi konuşması sinirimi bozmuştu. Yüzümü buruşturdum ve ona cevap vermeden içeri adım attım. Louis çoktan kapıdan geçmiş, bizi bekliyordu. 

Louis'yi takip ederek bara yöneldik ve boş olan iki sandalyeye oturduk. Zayn ayakta kalmıştı ama pek sorun ettiği söylenemezdi. Benim yanımda dikiliyordu. Etrafa göz gezdirdiğimde bize bakan bir çok kişiyi farkettim. Gözleri Zayn ve benim üzerimde gidip geliyordu. Muhtemelen onun kim olduğunu biliyorlardı. 'Yanında ki kız ise yeni fahişesi mi?' diye sorularını duyar gibiydim. Bu fikir beni rahatsız etmişti.

"Ne alırsınız?" İçki siparişlerimizi bekleyen kısa ama iri olan barmene baktım. Kulağından sallanan siyah küpesi ve komik bıyıkları ile sempatik bir görünüm uyandırıyordu. "Ben bira istiyorum." diye atıldı Louis. "Ve Wendy ise," Gözlerini bana çevirdiğinde başımı iki yana salladım. "Ben içki istemiyorum." Barmen bir an şaşırsa da, geri çekilip Louis'nin siparişini getirmeye gitti. Barda içki istemeyen tek kız ben olamazdım değil mi?

DANGER *Düzenleniyor*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin