- VI -

8.3K 464 99
                                    

Bölüm parçamız da vaar ^^

6. BÖLÜM

“Bir şey olmadı Nisa. Daha kaç kez söyleyeceğim?”

Yemek sırasına geçtiğimizden beri Nisa bana soru sorup duruyordu. Şu an yemeğim bitmek üzereydi ve yemeği burnumdan getirmişti.

“Sana bir şey söyledi mi?” diye sorduğunda gözlerimi devirerek ofladım. “Bak, her şeyi anlatacağım. Ama şimdilik aramızda kalacak tamam mı?” dediğimde gözlerinin içine kadar gülmüştü. Şu an masada yalnızca ikimiz vardık. Yemeği ilk aldığımız sırada, dört kişilik masada iki kişilik boş yer vardı ve ben hemen oturmuştum. Nisa da tam karşıma oturmuştu. Uğur ve Olcay başka masadaydılar. Aptal dokuzuncu sınıflar yüzünden ayrı masalara oturmuştuk. Bir türlü yemeklerini hızlı yiyemiyorlardı.

“Tamam. Biliyorsun kartımı almaya gittim. Kumpircinin önüne gittiğimde saat otuz iki geçiyordu. Ege henüz gelmemişti.” Dediğimde Nisa sözümü kesti. “Adı Ege miymiş?” dediğinde evet anlamında başımı salladım.

“Sonra beklemeye başladım. Bir müddet sonra arkamdan bir erkek sesi duydum. Korktum! Gerçekten korktum kızım. Ne yapacağımı bilemedim arkamdan öcü gibi çıktı.” Dedim ve güldüm. Nisa da yoğurdundan bir kaşık alırken gülümsedi. “Arkamı döndüğümde onu gördüm. Sonra bana kartımı verdi ve buraya geldim.” Dedikten sonra yapmacık bir şekilde gülümsedim.

“Bu kadar mı?” dedi Nisa. “Hiç konuşmadınız mı?”

“Aslında konuştuk.” Diye cevap verdim. “Fakat konuşması beni sinir ediyor. Aslında dün gece de konuşmuştuk.” Dudağımı dişledim ve kafamı önüme eğdim. Nisa sinirle kaşığını tabldotuna çarptığında kafamı kaldırdım. Ellerini sinirle hareket ettirirken, ne yapacağını bilemiyor gibi gözüküyordu. “Bana söylemedin.” Dedi dişlerinin arasından. Sinirlenmişti. Onu sinirlendirmiştim.

“Niss. Ben-“ dediğimde elini susman için sinirle kaldırdı. “Kapa çeneni Beyza. Ben her şeyimi önce sana anlatıyorum. Her. Şeyimi. Ama sen?!” dedikten sonra kafasını iki yana salladı ve masadan kalktı. Sinirle tabldotunu boşalttı ve koşar adımlarla yemekhaneden çıktı. Oturduğum yerden bakakalmıştım. Bir şey yapamıyordum. Birinin bana baktığı hissine kapılıp gözlerimle etrafı taradım. Uğur meraklı gözlerle bana bakıyordu.

Ne oldu dercesine kafasını salladı fakat bir şey demedim. Çatalımı elime alıp makarnamdan yemeye başladığımda Uğur masadan kalkmış, tabldotunu boşaltıyordu.

Ardından onun da yemekhaneden hızla çıktığını gördüm ve kendi yalnızlığımda, yemeğimi yemeye devam ettim.

***

Öğle arasının bittiğini haber veren zil çaldığında, tek başıma oturup müzik dinlediğim banktan kalkıp sınıfa doğru ilerledim. Nisa bana kızmıştı. Onu kızdırmıştım. Ona bir şey anlatmamıştım. Fakat ben böyleydim. Bunu o da biliyordu. O benim en yakın arkadaşımdı, evet. Fakat ben her şeyini anında başkalarına anlatan biri olmamıştım hiçbir zaman. Ben buydum. Nisa’yı üzüyordum.

Kendimi nasıl affettireceğime dair bir sürü düşünce kafamdan geçerken sınıfın önüne geldiğimi fark ettim ve sağ kulağımdan kulaklığımı çıkarıp cebime attım. Sınıftan içeri girdiğimde ter kokusu yoğun derecede hissediliyordu. Sınıfımız yeterince geniş bir sınıftı fakat sınıfımızın ayıları burada koşuşturup kokutuyorlardı. Suratımı ekşiterek sırama doğru ilerledim. Nisa henüz gelmemişti. Tahtanın önünden geçerken sınıfımızın gereksizlerinden biri “Çok mu güzel kokuyor sınıf Beyza?” dedi ve güldü. Aptal.

Kader KartıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin