KAYIP TABLO / BÖLÜM 10

264 53 5
                                    

   Harperların eski kahyası johanes ,Dungham malikanesinin dışında küçük bir arazi üzerine kurulu olan eski küçük bir evde oturuyordu.Bir ailenin kolay kolay yaşayamayacağı kadar küçük olan evde johanesin yalnız yaşadığı belli oluyordu.Bir zamanlar Harperlara ait olan eski malikanenin müştemilatı olarak kullanılan küçük ev daha sonra eski kahya johanese bırakıldıktan sonra ev olarak kullanılmaya başlanmıştı.

Tahta çitlerle çevrili araziye yaklaştığımızda johanes adlı eski kahyanın bahçede çapa yaptığını görmüştük.Küçük araziyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışan eski kahya araziden çok küçük bir bahçeyi andıran toprağın bir kısmına fasulye bir kısmına patates ekmişti. Eski kahya johanesin  kapıya yaklaştığımızda bizi pek de sıcak karşıladığı söylenemezdi.Altmışına gelmiş adamın gözleri yuvalarında şüphe ile dönerken elindeki çapayı da bir silah gibi tutuyordu.

"Sakin olun bay johanes biz size zarar verecek türden kişiler değiliz.Endişelenecek bir durum yok."

Yaşlı adam homurtuyu andıran bir sesle

 "Endişelendiğimi nereden çıkardınız.Sadece yabancıların arazime yaklaşmalarını istemiyorum.Bir an önce buradan çekip giderseniz sizin için daha iyi olur baylar."


Toprakla uğraşmaktan nasır tutmuş sert eller elindeki çapayı tehdit edercesine daha da sıkarken,çamur ve kirden iyice koyulaşmış pantolon ve artık bir paçavrayı andıran rengi soluk ve belirsiz gömlek adama hırpani bir görüntü veriyordu.Şuan ki haliyle Harperların eski kahyasından çok hapishane kaçkını eski bir azılı haydutu andırıyordu.

"bay johanes ben dedektif Sherlock Holmes bu bey de arkadaşım doktor Watson.Biz bay Marwel Harperın dostlarıyız.Eski patronunuz Dennis Harperın oğlu.Onu tanıyorsunuz öyle  değil mi?"

Harper aile adını duyan eski kahya şimdi elindeki çapayı daha az tehditle tutup bizi süzüyordu.

"Tanıyorsam ne olmuş? Sonuçta eski patronlarım.Bunun beni ilgilendiren kısmı ne?"

Holmes adamı sinirlendirmekten kaçınmak için araziden bir kaç adım geri çekildi.işediği yeri korumak isteyen bir köpeğin iç güdüsüyle hareket eden eski kahyayı yumuşatmanın yolunu arıyordu.

"Bakın bay johanes eğer size sormak istediğim bazı soruları cevaplarsanız hem eski sahiplerinizi memnun edersiniz hem de sonunda siz de kazançlı çıkarsınız."

"Memnun etmek mi? Ben Harperları yıllarca memnun ettim.Bu memnuniyetimin karşılığını şu küçücük toprak parçası olarak aldım.Ne güzel bir emeklilik ikramiyesi değil mi?"

Adam histerik bir kahkaha atınca dişlerinin yarısından fazlası dökülmüş ağzında kalan sararıp çürümüş son dişler de görünmüş oldu.

"Eğer Dunghamlarla ilgili birkaç soru sormama müsade ederseniz size gümüş bir penny veririm.Benim için gayet makul bir antlaşma ya sizin için?"

Gümüş penny lafı adamı ikna etmişe benziyordu .Yine de şüphe ve soru dolu gözlerini üzerimizden çekmedi.

"Sizin gibi kibar beylerin sözlerini tutacağını umuyorum.

"Tabiiki bay johanes.işte paranız."

Holmes cebindeki gümüş bir pennyi eski kahyanın üzerine attı.Gümüş para havada süzülürken yaşlı kahya çevik bir hareketle artık elden çok bir penceyi andıran eliyle parayı havada yakalayıp gerçekliğini kontrol etmek için dişlerine götürdü.İkna olduğu yüzünden belli oluyordu.

"Buyrun beyler.johanesin mütevazi malikanesine hoş geldiniz."

Eski kahya elindeki çapayı yere fırlatıp çamurlu ellerini pantolonuna sürerek temizledi ve bizim girmemiz için paslı bir mandalın zar zor tuttuğu bahçe kapısını açtı.

Holmesun "Bu fasulyelerin ve patateslerin bu sene ürün vereceğini pek sanmıyorum Watson" sözlerini zar zor duyabildim.Gelişi güzel ekilmiş patates ve fasulye tohumları acınası bir halde boyunlarını bükmüş gibiydi

"Sevgiyle ekilmeyen hiç bir bitki ürün vermez sevgili Watson bunu unutma."

Holmes haklıydı.Hayatı sadece para kazanmak olarak kabul eden bu eski kahyanın bu tohumları pek de sevgiyle ektiği söylenemezdi.

Üç kişinin zar zor sığdığı küçük kulübe eski ahşap bir yatak ,kırık ve çekmecesiz bir şifoniyer ve süs olarak duvara asılmış eski bir portreden ibaret gibiydi.Eski kahyanın ısınmak için kullandığı şöminenin etraflıca bir elden geçirilmeye ihtiyacı vardı.Odada masa veya sandalye namına tek şey eski ve dayanıklı bir sandıktı.Eski kahya boş bir şarap fıçısının üzerine kuş gibi tünediğinde ilk kez adamın ayaklarının yere değmeyecek kadar kısa boylu olduğunu fark ettim.Artık küçük bir çocuktan farksız bedeni ve bu bedene oturtulmuş gibi duran yaşlı çökmüş başıyla oldukça ürkütücü görünüyordu.

Holmesle birikte eski dayanıklı meşe ağacından yapılma sandığın üzerine çöktük.

SHERLOCK HOLMESUN  TUHAF MACERALARIWhere stories live. Discover now