KAYIP TABLO / BÖLÜM 11

226 54 4
                                    

  Eski kahya johanesin küçük kulübesinden ayrıldığımızda vakit akşamı bulmuştu.içtiği şaraplardan sonra neşesi yerine gelen ve çenesi düşen eski kahyanın saçma sapan detaylara ve anılara girmemesi için dostum Holmes ona mümkün olduğu kadar kısa sorular sorup net cevaplar almaya çalışmıştı.Bu sohbetin sonunda oldukça değerli bilgiler almıştık.Holmesun keyfi yerindeydi.Ağzındaki piposunun bitmekte olan tütününü,adının baş harflerinin işlendiği gümüş tabakasından çıkardığı tütünle doldurdu.Dostumun sağlığı son zamanlarda biraz kötüleşmiş gibiydi.O yüzden onu uyarmayı unutmadım

"O saçma sapan otlardan doldurmayacaksın değil mi Holmes?

"Hayır sevgili watson.Bu aralar aracuna bitkisi pek bulunmuyor.Aracuna bitkisinin içende melankoli yaptığını ve anıları tazelediğini biliyor muydun Watson?"

"Hayır hiç duymadım."

"Kuzey Amerika kızılderilileri atalarıyla iletişim kurmak için bu otu yakıp etrafında otururmuş.Otun dumanını içine çeken kişide halisünasyonlar gördürdüğü için kızılderililer kaybettikleri sevdiklerini bu şekilde görebiliyormuş."

"Gayet normal Holmes.Bu tip otların beynin anıları depo ettiği kısmındaki beyin korteksinini uyardığı son zamanlarda bilinen bir şey.Umarım o bitkiden kullanmayacaksın Holmes."

"Hayır sevgili dostum.Sadece aklıma geldiği için söyledim."

Dungam malikanesine giden yolda tekinsizce giderken tozu dumana katmış bir araba hızla yanımızdan geçmişti.Mutlak bir ölümden kendimizi yolun yanındaki çalılıklara atarak kurtulabilmiştik.Holmesle birlikte artık görünmez bir nokta haline gelen arabaya şaşkınlıkla baktık."

 "Sanırım malikaneye davetsiz bir misafir uğramış Watson.Umarım önemli bir şey yoktur."


Malikaneye vardığımızda tüm hizmetçileri garip bir koşturmacanın içinde bulmuştuk.hizmetçilerden genç bir kızı kolundan yakalayan Holmes.

"Burada neler olduğunu söyleyebilir misiniz küçük bayan? "

Hizmetçi kız üzüntü ve korkuyla büyümüş gözlerle holmese baktı."

"Uşak parell öldürülmüş efendim.Bütün akşam odasından çıkmayınca hizmetkarlardan  bayan Rawel meraklanıp oda kapısını vurmuş.Cevap vermeyince de kapıyı açıp içeri girmiş.Sonrası söylediğim gibi ."

Holmesoldukça  düşünceli görünüyordu.


"Teşekkürler nazik bayan.Lady edgar nerede acaba?"


"Lady, Chessy polis şefi bay Miller le birlikte ana salonda.Onu orada bulabilirsiniz efendim."

Hizmetçi kız hızla yanımızdan uzaklaştığında Holmesle birbimize şaşkınlıkla bakakaldık.

"İşler iyice karıştı sevgili Watson.İşte bu kötü oldu.Belli ki birileri çok şey bilen geveze uşağı bizim sorgumuzdan önce ortadan kaldırmaya karar vermiş görünüyor."

"Öyle görünüyor Holmes ."

Ana salona vardığımızda lady Edgarın namı değer bayan Nolanın üzüntüyle kadife bir koltuğa çöktüğünü gördük.Elinde not defteriyle Chessy polis şefi Miller üzüntüyle alnını ovuşturan kadına bakıyordu.


Miller ve bayan Nolan geldiğimizi farkettiğinde lady Edgar bizi pois şefine tanıştırmayı ihmal etmedi

"Bu bay Sherlock Holmes bu da arkadaşı bay Watson bay miller.Kendileri misafirim olurlar."

Holmesun adını duyan polis şefinin gözleri hayranlıkla ışıldadı.Holmesun elini iki eliyle birlikte hararetle sıkıyordu

"Ah bay Holmes sizinle tanışmak büyük onur.Gazetelerden davalarınızı hayranlık ve takdirle takip ediyorum.Gerçekten büyük işler başarıyorsunuz."

"Teşekkürler şef Miller.Zavallı uşağın ölümü hakkında biraz bilgi elde edebildiniz mi? Dava sizin ama umarım soruşturmaya katılmam da bir sakınca yoktur?"

"Elbette  yok bay Holmes şeref duyarım.Sizin gibi tecrübeli ve zeki bir dedektifin yardımına her zaman ihtiyaç vardır."

"Teşekkür ederim bay Miller.Rica etsem öğrendiğiniz bilgileri benimle paylaşır mısınız?

"Elbette  bay Holmes.Buyrun uşağın öldürüldüğü odaya geçelim.Size orada öğrendiklerimi söyleyebilirim.

"Hay hay  şef Miller.gidelim o zaman."

Lady Edgarın uşağın ölü bedenini görmeye pek de hevesli olmadığı belliydi.Uşağının öldürülmesinden oldukça sarsılmış görünen genç kadın hala şoktaydı.Yaşlı bir hizmetkarın getirdiği suyu güç bela ağzına götürürken titreyen çenesinden akan su bembeyaz elbisesine damlıyordu.

Uşak Parellın odasına girdiğimizde uşağın boylu boyunca yüzüstü olarak yerde yattığını görmüştük.Sırtındaki bıçağın yarısı uşağın ölü bedeninde saplı duruyordu.Birkaç gün önce sapa sağlam gördüğümüz uşağın cansız bedeni yeni yeni soğurken gözlerindeki dehşet öylece havada  asılı kalmıştı.

Polis şefi Miller bize doğru dönüp."

"Hizmetkarlardan bayan Rawel her zamanki mutat akşam yemeği için uşak Parellın yemeğe inmediğini görünce odanın bulunduğu kata çıkmış. Oda kapısını çalmış.Uşaktan cevap alamayınca birkaç kez daha çalıp adını seslenmiş.Uşağın akşam yemeklerini kaçırmadığını ve oldukça iştahlı olduğunu bilen bayan Rawel şüphelenip kapıyı açmış.İçeri girdiğinde uşağı boylu boyunca yerde kanlar içinde görmüş.Sonra da evin hanımı lady Edgara haber vermiş.Lady de bize haber verdi bay Holmes."

"Anlıyorum."

Holmes yerdeki uşağın yanına çöküp elini sürmeden sırta saplanmış bıçağı incelemeye koyuldu.Uşağın yan düşmüş kafası ve şaşkın dehşet dolu gözleri insanı ürpertmeye yetiyordu.


"Keskin bir et doğrama bıçağına benziyor.Sanırım bu malikanede kullanılanlardan.Emin olmak için mutfak çalışanlarından birini çağırabilir miyiz bay Miller?"

"Tabii ki bay Holmes.Ben birini buraya çağırtayım."

Birkaç dakika sonra titreyerek gelen genç bir aşçı yamağı korku dolu gözlerle önce yerdeki cesede sonra da bize bakmıştı.

 "Sakin ol çocuğum.Seninle alakalı önemli bir durum yok. En azından öyle olduğunu sanıyorum.Sadece şu saplanmış bıçağın burada kullanılanlardan olup olmadığını öğrenmek istiyoruz."

Oldukça ufak tefek ve zayıf olan genç yamak yerdeki cesetten gözlerini alamazken Holmesun sorusu üzerine uşak Parellın sırtına yarısına kadar gömülmüş bıçağı inceliyordu.

Holmesun teskin edici sözleri genci biraz olsun rahatlatınca genç usulca bıçağı daha iyi görebilmek için cesedin yanına çöktü.Bıçağı kısa bir süre inceledikten sonra ayağa kalkıp yanımıza geldi.

"Evet efendim mutfakta kullandığımız Rotchfield marka bıçaklardan.Ben ve bayan Martanın et doğramak için kullandığımız keskin ağızlı bıçaklardan.Genelde eti kemikli kısımlardan ayırmak için bu bıçaklardan kullanırız.

 "Anladım genç dostum.Şimdi mutfağa işinin başına  dönebilirsin."


Genç adam kısa bir selam verip hızla odadan çıktı.

"Ne düşünüyorsunuz bay Holmes? Siz de benim gibi cinayeti bu malikaneden birinin mi işlediğini düşünüyorsunuz?"

"Evet şef  Miller.Mutfağın yerini iyi bilen ve personel tarafından yakalansa bile şüphe uyandırmayacak biri.Uşağın gözlerine bakılırsa tanıdık biri tarafından bıçaklanmanın şaşkınlığı okunuyor.Soru şu kim neden uşağı ortadan kaldırsın?"

"Evdeki herkesin sorgusunu yardımcım polis memuru  Eddy Buckald yapıyor.Genç akıllı bir polis şefi yardımcısı.O belki bir şeyler bulmuş olabilir."

"Biz malikaneye gelirken bir çift atın koşulu olduğu oldukça güzel bir araba hızla yanımızdan geçmişti.Hatta kendimizi önünden zor attık.O arabayı siz de gelirken gördünüz mü?"

"Hayır bay Holmes.Malikaneye gelirken öyle bir araba görmedik.Orman yolundan gelmiş olabilir.Orada saklanacak çok iyi yerler vardır."

"Haklısınız olabilir.Şu polis memuru  Buckaldın sorgusunda ben de bulunsam iyi olucak.Belki kendisine bir yardımım dokunabilir."

"Hay hay bay Holmes. Çok iyi olur." 


yazan notu : öncelikle bu kurgunun silinen hesapta kurtarılmasını sağlayan değerli yazar arkadaşım Habibebsr ye çok teşekkür ederim.

Onun büyük çabaları sayesinde kod adı : kızıl ejder sürgün ve eleştiri kurgularını ve bu holmes kurgularını kurtarmayı başardım.

Kendisine her zaman yürekten bir minnet borcum olacaktır.

Eski okurların bildiği üzere eski kitap  3 ayrı hikayeden oluşuyor.Sırasıyla

KAYIP TABLO : 16 BÖLÜM

ÖLÜCÜL TUZAK : 14 BÖLÜM

CANTBURY CİNAYETİ : 7 BÖLÜM

Toplamda 37 bölümlük bu kurguya günde 3 düzenlenmiş bölüm atıyorum.Bu hesapla 9 gün sonra Yeni hikayem YAKUT YÜZÜK VAKASI nı sizlerle paylaşacağım.

bitmiş paylaşılacak olan 2 hikayem var.Devamına alacağım reaksiyona göre karar vereceğim.

SHERLOCK HOLMESUN  TUHAF MACERALARIWhere stories live. Discover now