ÖLÜMCÜL TUZAK / BÖLÜM 7

187 34 7
                                    

  fırtınanın etkisiyle LADY CHARİTY gemisi bir beşik gibi sallanıp dururken Holmesle birlikte geminin büyük mutfağı olarak adlandırılan ana mutfağındaydık.Birinci mevkideki yolcular için yemekler çıkaran bu mutfağın yanı sıra geminin güverte altındaki lomboz bölümünde kalan yolcular içinde yemek çıkaran daha küçük bir mutfak daha vardı.Mutfak sorumlusu, Fransız asıllı Pierre Gautrien adında genç sayılabilecek bir şefti.Uzun kıvırcık saçlarını çoktan sarmış olan beyazlıklar adamı yaşlı göstermekten öte daha genç gösteriyordu.Adamın oldukça keskin gözleri bizi biraz hor gören bakışlarla süzerken hafif kemerli burnu ise bize koktuğumuzu ima edercesine titreşiyordu.Adamın krem sürdüğü küçük ince dudakları holmesu gördüğünden beri keyifsizce kıvrılmış ve hiç değişmemişti.Holmesten bir baş daha uzun ve zayıftı.Giydiği siyah takım frakıyla bir mutfak şefinden çok orkestra şefini andırıyordu.Mösyö Pierrin, iptal olan hoş geldiniz yemeğinden dolayı canının sıkkın olduğu her halinden belliydi.Neyseki zehirlenme yemeklerden değil arsenik konulmuş şampanyadan olmuştu.Yoksa bu onun meslek hayatı için büyük bir skandal olurdu.Yine de yemeğin iptal olması ,kaptan ve diğer soylu konuklardan tebrikleri alamamak onu ziyadesiyle üzmüş görünüyordu.

"Mösyö pierre gemimizin uzun yıllardır mutfak şefliğini yapmakta.Bu baylar da dedektif Sherlock Holmes ve arkadaşı bay doktor Watson.Dün geceki ölümlü zehirlenme vakasıyla ilgili bazı sorular sorup bilgiler almaya geldiler mösyö Pierre. " Diye bizi tanıttı kaptan Andonis

Mutfak şefi hor gören ifadesini değiştirmeden sıkmak için uzattığımız elleri hafif bir el hareketiyle sıkıp bırakmıştı.Adamın temizlik takıntısı olduğunu daha sonradan öğrenecektik.

"Ah öyle mi baylar.Mutfağıma hoş geldiniz.Kaptan Andonis siz gidebilirsiniz bundan sonrasını ben halledebilirim.Siz yeterince meşgulsünüz."

Kaptan Andonis bizi başıyla selamlayıp uzaklaştığında kibirli ve temizlik takıntısı olan mutfak şefiyle baş başa kalmıştık.Adamın varlığımızdan hoşlanmadığı beliydi.Yüzünde mutfağını denetlemeye gelen hijyen müfettişlerine duyduğu tiksintiye benzer bir ifade vardı.

"Peki baylar size nasıl yardımcı olabilirim acaba?"

Yüzünde beliren sahte gülümseme ifadesine aldırmadan Holmes sorularına geçmişti.

"Mösyö Pierre dün geceki talihsiz cinayetten haberiniz vardır."

 "Cinayet mi? İntihar olamaz mı ya da şampanyadan zehirlenme olayı.Gerçi bizim şampanyalarımız bozuk değildir.Bçyle bir durumun olması imkansız gibi bir şey."

Adamın bir adamın ölmesine rağmen kendi ürünlerinden ivünerek bahsetmesi oldukça itici gelmişti.


"Dostum doktor Watson zehir analizi yaptı ve şampanyada arsenik çıktı.Bildiğim kadarıyla mutfak çalışanları dışında tüm servis görevlileri de sizin sorumluluğunuzda."

"Evet öyle.ben tüm mutfağın ve hizmetlilerin şefiyim."

"Ne kadar süredir  bu gemide görev yapıyorsunuz mösyö Pierre?"

"Beni bir şüpheli olarak mı sorguluyorsunuz bay Holmes? Adamın az önceki bakışları yerini şüphe ve korkuya bırakmıştı.

 "Tabii ki hayır mösyö Pierrer ama benim nazarımda şuan bu gemideki herkes şüphelidir."


"İyi de ben ölen kişiyi tanımıyorum  ki , hayatımda hiç görmedim o beyefendiyi."

Holmes her zaman ki sakin tavrını ve gülümsemesini takınmıştı.

"Bay Richard Pearlyin kim veya kimler tarafından öldürüldüğünü bilmiyoruz.İçeriden biri veya birilerinin iş birliğiyle mi böyle bir cinayete kurban gitti onu öğrenmemiz lazım.Bu yüzden sizin de iş birliğinize ihtiyacımız var mösyö Pierre."

Adam biraz olsun sakinleşmişti.Holmesle iyi geçinmesinin yararına olduğunu anlayan Fransız şimdi daha uysal bir tavır takınmıştı

"Peki sorularınıza devam edin bay Holmes.Tüm açık yürekliliğimle  sorularınıza cevap vereceğim."

"Güzel.gemide kaç yıldır görev yapıyorsunuz mösyö pierre?"

"Altı yıldır LADY CHARİTY de mutfak şefiyim.Ondan önce Fransız translantik gemisi ANABELLE de görev yapıyordum."

"Emrinizde kaç personeliniz var?"

"Mutfakta yirmi bir kişi çalışıyor servis olarak da yirmi altı personelim var.Burası çok büyük bir yolcu gemisi bay holmes."

"Biliyorum mösyö Pierre.Peki en eski çalışanınız ve en yeni çalışanınız kaç yıllık?"

"En eskisi  baş aşçım ve de  soydaşım mösyö Jean Arbelle dir.En yenisi ise bay Robert Cosley adındaki genç bir garsondu.Sanırım bize Poursmouth limanından katılmıştı.Elinde geminin bağlı olduğu RAMSEY KARDEŞLER şirketinin katılım belgesi vardı."

"Bay Cosley nerede kendisiyle görüşebilir miyiz?"

"Tabbi ki bay Holmes.Bay Wisleye onu çağırtmasını söyleyeyim.Dün geceki servis elemanlarındandı kendisi."

"Çok sevinirim mösyö Pier."

 Servis görevlisi Robert Cosley geldiğinde üzerindeki beyaz önlük çoktan kirlenmiş bir haldeydi.Mösyö pieerin gözleri bu kirli önlüğün üstünde gezinirken genç adam da endişeli bir halde bekliyordu.


"Bay Cosley ben dedektif Holmes.Size  birkaç soru sorabilir miyim?"

"Tabii bay Holmes buyrun."

"Dün gece öldürülen bay Richard Pearlye zehirli şampanyayı siz mi sundunuz?  Biliyorum salon oldukça kalabalık ve başka servis elemanları da vardı.Belki hatırlıyorsunuzdur diye soruyorum."

"Hayır bay Holmes, ben salonun doğu bölümünde görevliydim .Olayın salonun başka bir kanadında olduğunu duydum.Ancak daha sonra yatmaya gittim gündüz vardiyasında çalışmak için.O bölümde Fred Macker ve George Mayer görevliydi bir de bayan Brunnel vardı.?"

"Ah öylemi bunları öğrendiğim iyi oldu.Siz gemiye Poursmouth limanından katılmışssınız.Daha önce nerede çalışıyordunuz?"

"Daha önce Ramsey kardeşler şirketinin başka bir gemisi olan LADY GEE de görevliydim ancak LADY GEE  Poursmouth limanında bakıma alınınca bu gemiye transferim yapıldı."

"Anladım genç dostum.Pek şüpheli bir durum gibi görünmüyor.Peki gidebilirsiniz bay Cosley." teşekkür ederim bay holmes

Genç garson gittiğinde Holmes arkasından kısa bir süre bakmıştı.

"Öyleyse genç dostumuzun adını verdiği kişilerle görüşmemiz gerekiyor.Onlardan biri zehirli kadehi Richard Pearlye vermiş olmalı.Mösyö Pierre bayan Brunelle ,bay Mayer ve bay Mackerı çağırabilir misiniz?"


"Tabii ki.yalnız hepsi şuan kamaralarında dinleniyor olmalılar.Servis görevlilerimiz vardiyalı olarak çalışıyor.Bu üçü dün geceki yemekte görevli olduğu için gündüz için dinlenme  iznindeydi.Ama çağırtayım bay Holmes.Sonuçta ortada bir cinayet var."

Mutfak şefinin görevlendirdiği kişiler yanlarında sadece Bayan Brunnel ve ve George Mayerla geldiğinde Fred Mackerin neden gelmediğini onu çağırmaya giden görevlinin soluk soluğa yanımıza gelmesiyle öğrenmiştik."

"Kamarasına gittiğimde Frank Macker ölmüştü.Nabzına baktım.Nefes almıyordu.Yatağında öylece yatıyordu.Ağzında beyaz bir köpük vardı.Tanrım zavallı çocuk ölmüş."

Genç görevlinin anlatımları üzerine hızla frank Mayerin üç arkadaşıyla kaldığı kamaraya gitmiştik.Kamaraya vardığımızda  talihsiz genci görevlinin anlattığı şekilde bulmuştuk.Gözleri tavana sabitlenmişti ve ağzı köpük tabakasıyla kaplanmıştı.Nabzına baktığımda hayat belirtisi yoktu.Cesedin katılaşma hızından sabah saatlerinde öldüğü anlaşılıyordu.Elinden düştüğü belli olan küçük bir cam şişe iskambil oynadıkları masanın dibine düşmüştü.

Holmes eliyle şişeyi alıp havaya tutmuştu.

"Sanırım dostumuz zehirlenmiş ya da intihar etmiş.Watson şişeye bakabilir misin?"

Şişeyi Holmesun elinden  alıp kokusuna ve rengine baktığımda arsenik olduğunu görmüştüm.Bu zehiri nerede olursa olsun tanırdım.

" Arsenik bu.Bay Richard Pearlyi öldüren zehrin ta kendisi."


"Sanırım ya katilimizi bulduk ya da ikinci cinayetimizi.Umarım gemide bir seri katil yoktur.Yoksa sıradaki hedefin kim olduğu mechul."

 Holmesun sözlerini dehşet içinde dinlemiştik.Lady Charity gemisi için işler hiç de iyi gitmiyordu.

SHERLOCK HOLMESUN  TUHAF MACERALARIWhere stories live. Discover now