ÖLÜMCÜL TUZAK / BÖLÜM 4

209 36 9
                                    

  Akşam üstü Poursmouth limanından kalkan gemimiz bizi on beş gün sürecek deniz seyahati için Barselona limanına doğru demir aldığında, Holmes la birlikte LADY CHARTY adlı geminin alt lombozlarındaki kamaralardan birine yerleşmiştik.Alt bölme üç ayrı kattan oluşuyordu ve bu katlar müşterilerin mevkilerine ve kazançlarına göre döşenmiş kamaralarla doluydu.Güvertenin üstündeki katlarda ise sırasıyla soylu ailelerin kalacağı kamaralar,büyük yemek salonu ,soylu konuklar için oyun salonları ve çay salonlarıından oluşuyordu.Birinci sınıf yolcuların kalacağı bu güverte kamaraları yolculara binlerce pounda mal oluyordu.

Holmesle eşyalarımızı kamaramıza yerleştirdikten sonra güverteye çıkmıştık.Bizim gibi denizin iyot kokusunu içine çekmek  ve albatrosların kanat çırpışlarını izlemek isteyenler güverteyi doldurmuştu.Güvertenin bile sınıf ve mevkilere göre ayrıldığını görmek içimi acıtmıştı.Bunu yüzümden anlayan Holmes

"Dünyaya çıplak gelen insanların sonradan evrimleştiğini unutma watson.Aslında evrimleşen beden değil ruhun ta kendisidir.Yazık ki biz hala evrimin en başlarındayız ve sanırım çok da ilerleyebilecekmişiz gibi görünmüyor."

Holmes haklıydı.insanların parasına ve mevkisine göre ayrıldığı ve değer görülüp soylu sayıldığı bu dünyada en soylu ruhlar hala en alt katlardaydı.Tıpkı Holmes gibi çok değerli bir dedektifin güvertenin altındaki lomboz kamaralarından birisinde  kalması,ruhen soysuz soyluların ise güverte bölümündeki kamaralara yerleşmesi gibi.

Dostumla birlikte Porsmouth  limanından yavaş yavaş yol alan geminin pervanesinin oluşturduğu suni dalgalara bakıyorduk.Yılın bu zamanları deniz yolculuğu için idealdi.Akıntı ve dalgaların çok az görüldüğü ve havanın nispeten sakin geçtiği bir dönemdi bu dönemler.Geminin sancak tarafındaki bir lostromu uzak ufku tararken iki gemi mürettebatının güvertedeki çocuklara şeker dağıtmasını izliyordum.Soyluların küçük çocukları ellerindeki şekerleri büyük bir mutluluk ve iştahla yerken alt lombozlarda kalan ailelerin çocukları güvertenin öbür yanında bu sahnelere imrenen gözlerle bakıyordu."

Bu yürek parçalayıcı sahneyi daha fazla görmemek için dostumun yanına gitmiştim.

"Bay Holmes bu ne güzel bir tesadüf."

Dostumla birlikte duyduğumuz sese doğru döndüğümüzde benim tanımadığım ancak dostumun yakından tanıdığı belli olan orta yaşlardaki oldukça iyi giyimli beyefendiyi görmüştük.Kartal gagasını andıran burun,bir çift keskin koyu kahverengi gözleri ,ince bir çizgiyi andıran dudaklar tamamlıyordu.Saçlarının kenarlarına ve şakaklarına hafiften kırlar düşmüştü.

"Ah lord Walmorth siz miydiniz? Gerçekten dediğiniz gibi güzel bir tesadüf."

"sizi kamaramın penceresinden gördüm bay holmes.Sizin gibi ünlü bir dedektifi  tanımamak mümkün mü?"

Genç lordun hayranlık dolu gözleri Holmesu süzerken Holmes de bana genç lordu tanıtma gereği duymuştu.

"Lord Walmorth lordlar kamarasının değerli bir üyesi ve Walmorth ailesinin asil bir üyesidir dostum Watson.Kendisiyle kayıp lady davasında tanışma şerefine erişmiştim.Bu da sevgili dostum doktor watson."

"Ah lady elmortun ölümünden hasediyorsunuz .Ölümü oldukça  trajik ve acı vericiydi.Siz olmasaydınız onun nazik bedenini asla bulmayacaktık ve ailemizin bu değerli üyesinin asil bedenini hep arıyor olacaktık bay Holmes.Tanrıya şükür  siz onu buldunuz ve şimdi soylu güzel ladyimiz Chesterfield aile mezarlığında huzur içinde uyuyor.Tanrı günahlarını bağışlasın."


"amen"

 "Yolculuğunuz tam olarak  neresi olacak  bay Holmes? doğrudan Barselonaya  mı suyahat edeceksiniz yoksa oradan bir başka avrupa şehrine mi geçeceksiniz?"


Holmesun bana kayıp lady davasından bahsedip bahsetmeyeceğini çok merak ediyordum.Böyle gizli bir vakayı herkese açıklamayacağını biliyordum.Ancak dostum yine beni şaşırtmayı başarmıştı.

"Castillia dükünü görmeye gidiyorum lord Walmorth.Abimin trajik durumundan haberiniz vardır.Onun içine çekildiği o hain planın sebebini öğrenmeye gidiyorum."

Lordun bundan haberi olduğu bakışlarından belli oluyordu.Düşünceli ve üzüntülü bir yüz ifadesiyle

 " Bundan haberim var bay Holmes.Duyduğum andan beri de şaşkınlığımı atabilmiş değilim.Bay Mycroft çok değerli bir hükümet görevlisiydi.Birleşik Krallığa unutulmayacak hizmetlerde bulundu.Tıpkı sizin gibi bay Holmes."


"Teşekkür ederim lord Walmorth.Mahkemedeki ön duruşmasından  önce gerçeği ortaya çıkarmak için çok az zamanım kaldı.Sevgili dostum Watson da bana bu yolculukta eşlik etme nezaketinde bulundu.Ya siz lordum sizin yolculuğunuz nereye?

"Ah ben önce Barselona ardından kral ın temsilcisi Don Fernadao ile bir ticari antlaşma için görüşeceğim.Ailemin Walmorth marka uzun menzilli savaş topları ürettiğinden haberiniz vardır."

"Evet var.Ailenizin en az beş asırdır bu topları geliştirip sattığınızı biliyorum lord Walmorth."

"Kral ın ordusu bu toplardan iki yüz kadar satın almak istiyor.Savaş bakanlığının onayıyla da ben de görüşmeler için buraya geldim."

"Hımm İspanya kralı bu kadar çok savaş topunu neden almak istiyor.Bildiğim kadarıyla ispanya tüm düşmanlarıyla uzun süreli barış antlaşmaları imzaladı ve birleşik krallık gibi güçlü müttefikleri var.neden böyle ağır savaş silahları alma ihtiyacı duyuyor."

"sadece kendilerini koruma ve savunma iç güdüsü bay holmes.Bu ingilterenin de menfaatine olacak.İspanya kralı dördüncü Huan Carlos Alpreda temkini  elden bırakmak istemiyor sadece bu."

Genç lord, Holmesun sorularından rahatsız olmuşa benziyordu.Bunu fark eden Holmes konuyu değiştirmeye karar vermişti.

"Haklsınız lordum savaşın ne zaman patlak vereceği bilinmez.Avrupa coğrafyası hala oldukça karışık.Size bir içki ısmarlamama izin verir misiniz?

"Ah çok isterdim ama eşim ve iki çocuğum kamaramda beni bekliyor.Akşam gemi kaptanının yolcular için bir hoşgeldiniz daveti veriyor.Geminin ana balo salonunda.Misafirim olarak gelmenizi rica ediyorum."

"Memnuniyetle lordum"

" O zaman anlaştık bay Holmes.Akşam tam sekizde."


"Anlaştık lord Walmorth.Dostum Watsonla birlikte akşam tam sekizde orada olacağız."

Genç lord bizi şapkasını kaldırıp selamladıktan sonra kamarasına gitmek için güverteden hızlı adımlarla uzaklaşmıştı."

"Oldukça garip bir tip bu lord Walmorth ben pek sevemedim bu lord Walmothu."

Adam gerçekten de ben de hiç de iyi bir intiba bırakmamıştı.Genç lord bende sakladığı bazı özel durumlar olduğu hissi yaratmıştı.

"Walmorth ailesi çok tekin bir aile değildir Watson.Savaş ve kandan beslenen bir ailedir.Babası lord Albert  Walmorth uzun yıllar Almanlarla Hollandalılar arasındaki savaşlarda her iki tarafa ağır ve öldürücü savaş topları satıp zengin oldu."

"Lady Elmort kimdi  holmes?  Hani şu kayıp lady davası."

Holmes bana hüzünlü  ve üzgün gözlerle bakmıştı.

"Genç bir kadının ölüöüyle sonuçlanan trajik bir  vakaydıLlady Elmort Walmorth ailesinin en küçük kızıydı.aAcak tanrının kaderi işte lady gönlünü bir seyise kaptırdı.Genç yakışıklı ama fakir bir adama.Doğal olarak Walmorth ailesi bu ilişkiye karşı çıktı.Hiçbir soyluluk belirtisi göstermeyen ve ünvanıı olmayan  delikanlı bir gece ansızın ortadan kayboldu.Genci uzun süre göremeyince Lady elmort yataklara düşmüş.Günlerce o gencin ismini  sayıkladıktan sonra gencin ortadan kaybolmasından ailesini suçlayıp o da ortadan kaybolmuş.Genci bulmak için yola çıktığını düşünüyoruz.Talihsiz bedenini binlerce kilometre uzaktaki fransanın Orly şehrinde bir ahırın yanındaki su birikintisinde bulduk.

"İlginç ve trajik bir olaymış.İngiliz bir leydinin Fransanın ücra bir köyünde bulunması.Genç kadına ve aşığına çok üzüldüm.Peki ya çocuk o bulundu mu?"

"Evet cinayetten tutuklandı.Genç kadını elleriyle su birikintisinde boğduğunu itiraf etti ancak başka  bir şey söylemeyi reddetti.

"Yazık gerçekten çok üzüldüm.bB genç kadının aşkının  ve fedakarlığının böyle acı dolu bir şekilde karşılık görmesi.yazık."

" Evet Watson insanlar ve hayat çok ilginç.Kimin niçin bunu yaptığını bazen sadece tanrı biliyor."


"Haklısın Holmes."

"Taze deniz kokusu beni çok acıktırdı sevgili Watson.Sanırım geminin restoranında güzel bir öğlen yemeği yersek hiç de fena olmayacak."

"Ben pek acıkmadım ama yine de sana eşlik edebilirim Holmes."

" O zaman bu seferkş yemeği benim ısmarlamama izin ver sevgili dostum."

"Hay hay Holmes memnuniyetle kabul ediyorum."


Holmesle birlikte kol kola geminin restorantına giderken aklımda hala  genç leydinin trajik ölümü vardı.

SHERLOCK HOLMESUN  TUHAF MACERALARIWhere stories live. Discover now