Senden Sonra | KTH ✓

Sinir bozucu

Ertesi gün otel müdürümüz eşi doğum yaptığı için izne ayrıldı. Aslında bu gibi durumlarda müdür yardımcıları yerlerini gayet iyi idare ederdi ama tatiller genelde beni sıktığı için sorumluluğu ben üstüme aldım. İşkolik olduğumu söylemiştim, değil mi?

Odamda sakince kitabımı okurken odanın telefonu çaldı. "Resepsiyondan arıyorum. Misafirlerimiz ile ilgili bir sıkıntı olmuş, sizinle görüşmek isteyen biri var. Şu an sizin olduğunuz katta, ilgilenebilir misiniz?" Hızlıca teşekkür edip ilgileneceğimi söyledim ve üstümü düzeltip dışarı çıktım.

Dışarda beni 30lu yaşlarda bir adam ve arkasında başlarını eğmiş üç kişi bekliyordu. Dün baktığım için bekleyenlerin Jimin, Tae ve Namjoon adındaki çocuklar olduğunu anlamıştım. "Sorun nedir?" diye sordum. "Merhaba hanımefendi, ben Bts grubunun menajeri ve danışmanı Kim Gook Do. Müdür bey burada yokmuş, yetkili olarak sizinle görüşmemi istediler" Kafamı sallayarak onayladım ama menajer konuşmaya devam etmeyince, benden bir açıklama beklediğini anladım. "Ben Shin Hana. Şu an ulaşabileceğiniz en yetkili kişiyim, buyurun?"

Beni tanımış olacak ki anında yüzündeki ifade silindi. "102 numaradaki yataklardan biri kırıldı ve 103 numaranın mini buzdolabının motoru yandı,banyodaki duş başlığı koptu son olarak odanın kapısının kilidi bozuldu" demesiyle şaşkınlıkla kalakaldım. Bir anda otele nolmuştu da bu kadar aksilik üst üste gelmişti?

"Odalarla ilgilenilmesi için hemen talimat vereceğim, en az mağduriyet ile en kısa zamanda halletmeye çalışacağız" dedim. Adam kafasını olumsuz anlamda sallayarak "Bunun için değil, masrafları biz karşılamak istiyoruz."dedi. "Otel politikamız gereği meydana gelen hasarları müşterilerimiz değil biz karşılıyoruz" diye açıklama yaptım ama adam ısrarına son vermedi. "Normal müşterileriniz için oldukça uygun bir politika fakat," derin bir nefes alıp arkadakilere ufak bir bakış attı "Biz biraz farklıyız."

Anlamadığımı görünce tekrar derin bir nefes alarak "Yatağı üstüne beş kişi çıkarak kırmışlar ve diğer prizler dolu olduğu için birçok kere buzdolabının fisini çekip tekrar takmışlar.Duş başlığını odanın içine kadar getirmeye çalışmışlar ve kapıyı iki taraftan çekerken yanlışlıkla kilidini kırmışlar" dedi. Gülsem mi yoksa kapıldığım dehşetle onları otelden mi kovsam karar veremedim.

Demek internette bahsedildiği kadar garip bir gruptular. "Yardımcı olma isteğiniz için teşekkür ederiz, ama dediğim gibi otel politikası böyle." dememle Tae denilen çocuk kafasını kaldırıp direkt benimle göz teması kurdu. "Sadece verdiğimiz hasarı karşılamak istiyoruz, ısrar edip bizi neden mahcup ediyorsunuz?" Çocuğun bakış açısı beni şaşırtsa da taviz vermem mümkün değildi.

"Kusura bakmayın lütfen, amacım sizi mahcup etmek değil ama istisna yapmam mümkün değil. Ayrıca bu odalara verdiğiniz miktar içinde böyle kaza paylarınıda elbet barındırıyor. Lütfen keyfinize bakın." Tavrım onu sinirlendirmis gibi duruyordu, çünkü ciddi manada kötü bakıyordu bana.

Menajerleri özür dileyip teşekkür ettikten sonra gitti, bende sevgili misafirlerimize iyi günler dileyerek içeri giriyordum ki kapıyı kapatmak üzereyken Tae'nin sesini incelterek "Lütfen keyfinize bakın" dediğini duydum. Benim taklidimi yapıyordu.

Sakin olmaya çalışarak kapıyı tekrar açtım ve dehşete düşmüş üç yüz karşımdaydı. "Duyamadım?" diyerek Tae'yle göz göze geldim.

Yutkundu ve "Ş-şey anlayışınız için teşekkürler demek istemiştim." dedi. Berbat bir durumu kurtarma çabasıydı. Nedense o an sinirime yenik düşüp üstüne biraz daha gittim. "Hep sesinizi incelterek mi teşekkür edersiniz?" Kafasını hayır anlamında salladı, daha sonra sanki cesaret gelmiş gibi "Bizim ödememiz gerektiğinin farkındasınız, ayrıca parayı bizden aldınız diye işten atılacak değildiniz ya?" dedi.