"Hamilesiniz."

26.6K 2K 1K
                                    

Kamp alanına vardığımızda yaklaşık bir saat çocukları bekledik. Ormanda telefon çekmediği için iki saat boyunca bizi arayıp, daha sonra burada buluştuklarını söylemişlerdi. Geri kalan dörtlü hemen hemen aynı anda kamp alanına geldiklerinde Jimin koşarak Tae'nin boynuna atlamıştı.  Bu halleri biraz içimi burkmuştu, şu hayatta yakın arkadaşım diyebileceğim tek insana sarılmak için artık iki üç kere düşünmem gerekecekti.

Onlara gülümseyerek bakarken bir anda boynuma sarılan kollarla şaşkınlıkla bana sarılan Namjoon'a döndüm. "Ah, seni kaybettik sandım. Yaşadığına inanamıyorum." dediğinde kollarından kurtuldum ve kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne demek istiyorsun?"diye sorduğumda bana aptalmışım gibi baktı. "Seni bir ormanda hem de Tae'yle birlikte kaybettikten sonra sağ bulamayacağız sandım." demesiyle Tae'nin bağırması bir oldu. "Bu da ne demek oluyor Hyung?"

Yoongi yavaşça Tae'ye yaklaştı ve elini onun omzuna koydu. "Kabul etmelisin ki ıssız bir ormanda kaybolmaktan daha kötü bir şey varsa, o da Kim Taehyung ile ıssız bir ormanda kaybolmaktır." dediğinde Tae onun kolundan kurtuldu ve sinirli bakışlar atmaya başladı. "Ben kriz anlarında gayet sakin kalabilen, olgun bir insanım." demesiyle herkes kahkahalara boğuldu. Ben ise gülmüyordum, çünkü dediği doğruydu. Genel olarak problemleri hep ben çıkarmıştım.

"Bir dakika, Hana neden gülmüyor?"diye dehşetle soran Jin'e döndüm. "Şey, Taehyung haklı sanırım." dediğimde herkes susup dehşetle bana dönmüştü. "Nasıl yani?" diye sorduklarında sıkıntıyla derin bir nefes verdim. Şimdi bunu onlara nasıl açıklayacaktım, benim böcek fobim var demedikçe mantıklı bir açıklama olmazdı. "Ben ufak bir kaza geçirdiğim için, Taehyung bana yardımcı oldu." dedim ve hafifçe gülümsedim. Kaza dememle sanki beni yeni görmüş gibi hepsi beni baştan aşağı süzdü. "Senin bu halin ne?"

Soruyu soran Namjoon'du. Dehşetle bana yaklaşmış ve hafifçe eğilerek dizlerime bakmıştı. "Lütfen bundan Tae'nin bir parmağı olmadığını söyle." dedi ve Tae'ye döndü. Tae asabi bir tavırla ona göz devirdi. "Bana olan güveniniz, gözlerimi yaşarttı."
Namjoon, doğrularak açıklama yapmaya başladı. "Kusura bakma, Tae. Bu sana güvenmemekle alakalı değil, sadece, sen biraz panik olmaya müsaitsin." dediğinde şaşkınlıkla onları dinliyordum. Benim yanımda olan Tae hiç bahsettiği gibi değildi, benden daha sakin ve kontrollüydü. Acaba yaralı olduğum için sakin kalması gerektiğini mi fark etmişti? "Aslında Tae bana çok yardımcı oldu. Ona nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum." diyerek Tae'yi savunduğumda o da dahil herkes yaptığıma şaşırtmıştı.

Ters bir insan olabilirdim ama bana yapılanı unutacak bir insan değildim. O olmasa çok daha fazla zorlanacağımın farkındaydım, bana çok yardımcı olmuştu. Çocuğun hakkını yiyemezdim. "Teşekkür etmen için yapmadım." diyen Tae'ye gülümsedim. "Sohbetiniz çok güzel, ama kızın yaraları kanıyor. Hastaneye mi götürsek artık?" diyen Yoongi'yi herkes onayladı. Çadırları toplarken birkaç kere bana ne olduğunu sormaya çalıştılar ama onlara sadece ayağımın takılıp düştüğümü söyledim, bir düşüşten dolayı bu hale gelmeme şaşırdılar ama fazla üstelemediler.

"Şey, siz bunları toplarken bende kendi çadırımda üstümü değiştirsem?" diye çekinerek sorduğumda Tae hariç herkes beni onaylamıştı. "Ne yani hepimizin önünde mi giyineceksin?" dediğinde gerçekten domatese benzediğime emin olmuştum. "Saçmalama, Taehyung. Kız çadırda giyinecek ya?" diyen Jin'e minnettardım. Ama Tae böyle söyleyince çadırda giyinme fikri rahatsız etmişti, 7 erkeğin gözünün önünde giyinmiş mi sayılırdım? "Bu çadırların kumaşı o kadar kalın mı?" diye soran Tae'nin sorusuna katılıyordum. Bu kamp mevzusunu düşünürken böceklerden dolayı hiç böyle şeylere sıra gelmemişti. "Tabiki gözükmüyor, sapık mıyız ayrıca biz? O giyinirken o tarafa bakmayız."

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin