"Gözlerini aç, lütfen"

38K 2.5K 856
                                    

Göz göze geldiğimizde yine anlam veremediğim bakışları ile karşılaştım. Beni tanımak istiyor gibi de değildi artık, nasıl baktığını tarif bile edemiyordum ve gözümü onun gözlerinden ayıramıyordum. 

İlk defa bana birinin böyle baktığını görmüştüm, değişik bir his oluşmuştu içimde. Sanki bakışları tanıdıktı, onu yıllardır tanıyormuşum gibi hissettirmişti.

O da gözlerini çekemiyor olacak ki uzun süre sadece birbirimize baktık. Kalp atışlarım tehlikenin geçmesiyle yavaşladı ve nefes alışverişim düzene girdi. 

Kendime gelince bulunduğumuz durumun farkına vardım ve gözlerimi gözlerinden çektim. Kalkmak için hareketlendiğimde o da kendine geldi ve bana yardımcı oldu.

Dengemi sağladığımda ondan bir basamak daha yukarda duruyordum. Neredeyse aynı boydaydık. "Teşekkür ederim, bir an korktuğum için panikledim sanırım." diyerek açıklama yaptığımda bana gülümsedi. "Önemli değil, asıl ben özür dilerim. Sanırım ben korkuttum seni." 

O korkutmuştu ama bir daha dile getirip suçlu hissettirmek istememiştim. Sonuçta düşmemiştim ve beni tutan o olmuştu.
"Bana bir şey mi söyleyeceksin?" diye sordum. Peşimden geldiğine göre söyleyeceği bir şey vardır diye düşünmüştüm. "Sadece teşekkür etmek istemiştim, beni ele vermediğin için." dediğinde yüz ifademi sabit tutmaya çalıştım. Onun pot kırmış yüz ifadesini hatırlamak beni güldürüyordu. Benim sırrını saklamayacağımı düşünmüştü. "Seni ele vermek bana bir şey kazandırmayacaktı, bu yüzden bir şey söylemedim. Teşekküre gerek  yok."

Bana borçlu olduğunu düşünmesini istemiyordum, borcunu ödemeye çalışırken beni yanlışlıkla öldürmesinden korkuyordum. Çocuk ayaklı bela gibi bir şeydi. Ayrıca bu meseleyi bu kadar önemsemesinin nedenini anlayamamıştım. En yakın 6 arkadaşına rezil olsa nolacaktı ki? Hem çocukların bundan daha rezil durumlarına şahit olduğuna neredeyse emindim. 

" Olsun, yinede beni rezil etmedin." diyerek kocaman gülümsedi ve devam etti. "Ayrıca en sevdiğin dansçımız Jhope mu gerçekten?"
Onu kafamı sallayarak onayladım. "Niye şaşırdın buna?" diye sordum. Bir süre bana baktı daha sonra kafasını eğip "Sadece Jhope'un çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Kolay beğenmeyen birine benziyorsun." dedi. 

Yaptığı tespitin doğruluğu beni şaşırtmıştı. "Kolay beğenmeyen demeyelim de çok sık beğenilecek şeylerle karşılaşmıyorum, diyelim." dediğimde oldukça gürültülü bir kahkaha attı. "Öyle diyorsan, tamam. Öyle diyelim." dedi ve benim olduğum basamağa çıktı. 

Böylece ister istemez daha yakın olmuştuk. Gerildim ve yavaşça kendimi biraz daha uzağa çektim. Hareketimi fark etti ama bir tepki vermedi. "Merak ettiğim bir şey var, en çok kimin sesini beğeniyorsun?" diye sorduğunda istemsiz olarak kaşlarımı çattım. Daha önce dinlediğim şarkılarında seslerini ayırt edememiştim. Beğendiğim bir ses vardı ama kime ait olduğunu bilmiyordum. "Daha o kadar dikkatli dinlemedim sizi." diyerek sorusunu geçiştirmeye çalıştım. 

Tae gülerek "Anlıyorum." dedi. Biraz duraksadıktan sonra "Senden bir şey rica edebilir miyim?" diye sordu. Onu başımı sallayarak onayladım. "Bizi dikkatlice dinledikten sonra kimin sesini beğendiğini bana söyler misin?" demesiyle kaşlarımı yukarı kaldırdım. 

Bu konuda neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlamamıştım. Sesini beğendiğim insanı öğrenmek neden onun için bu kadar önemliydi ki? "Neden öğrenmek istiyorsun?" diye sorduğumda yüz ifadesi değişmişti. Sanki bir şeyler söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibiydi. "Bilmem, sadece merak ettim. Belki bu sefer ki şanslı ben olurum?" diyerek beni şaşırtmaya devam etti. "Bilmem, belki olursun." diye karşılık verdim ve "Dinledikten sonra fırsatım olursa söylerim."diyerek onu yine geçiştirdim. 

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin