Final 3/3 | Senin İçin Hayatımı Verirdim

15.9K 1.1K 2.3K
                                    

Sonunda finale geldik. Senden Sonra'ya veda ederken hepinizden en az bir tane yorum okumak isterim, finale özel bol yorum görelim :')
Keyifli okumalar 🍷

Yazarın Anlatımından

Hayat acımasızdı.

Adil değildi, can yakıcıydı. Kabul görmeyince daha da saldırganlaşan bir düşman gibiydi. Daha kötüsü olamaz dediğin her an, bir kademe daha üstüyle seni tanıştıracak kadar vicdansızdı.

Tek isteği her şeyiyle kendini ona teslim etmendi.

Demir kapı üstüne kapandığında, genç kız ruhunu kilit altına almışlar gibi hissederek derin bir nefes aldı.

Buradaydı çünkü hayat adil değildi. O bile adil değilken, insanlardan bunu beklemeyi bırakmıştı.

Kabul etmişti, büyük acıları dindirecek tek şeyin bu olduğunu bilerek kaderinin önünden çekileli çok olmuştu.

Kabullenmek, özgür kalmak demekti. Artık özgür kalmak istiyordu.

Ellerini tahta masaya koyarak, gözlerini parmaklarına dikti. Dışarısı sıcaktı ama oda o kadar soğuktu ki, vücudundan ufak bir ürperti geçmişti.

Demir kapı açıldığında, ayağa kalkıp koşarak buradan gitmemek için kendimi zorladı. Burada duracaktı, yüzleşmesi gerekiyordu. Daha fazla kaçamazdı.

Kaçmak hiçbir şeye çözüm olmuyordu.

Gözlerini kapıya çevirdi, içeriye giren uzun beden anında kalbine bir sızı saplanmasına neden olmuştu. Bakımsız saçları, cansız bakan gözleri ve yüzüne yabancı duran tebessümüyle karşısındaydı.

Buruk bir his kalbini yokladı, onu yıkıp yıkamayacağını anlamak için bir rüzgar gibi gelip geçti.

"Fazla uzatmayın."

Görevli tekrar demir kapıyı kapattığında, içeriye girdiği odayı incelemeyi es geçerek gözlerini masada oturan kıza dikti.

Onu gördüğüne, onun burada olmasına ve gözlerinin gözlerine değiyor olmasına inanmak adam için çok zordu.

"Hana?"

Güçlü ses aralarında yankılandı. Aylar sonra dudaklarından ilk defa dökülen isim adama yabancı hissettirmemişti.

Aksine, çok tanıdıktı.

Kız adama baktı, tek gördüğü gözlerini bir an bile ondan ayırmadan bakan biriydi. Adamın yüzünde eğreti bir gülümseme vardı, dudakları sanki kıvrılmayı unutmuş gibi görünüyordu.

"Gelmişsin."

Kızın karşısındaki sandalyeye çöktüğünde, kahverengi gözler onu takip ediyordu. Hana'nın gözleri, adamın düşen omuzlarına takıldı. Bu hali ona o kadar yabancıydı ki, inanmak konusundan güçlük çekiyordu.

Boynuna astıkları karta gözleri takıldı. İsim bölümüne büyükçe yazılmış harfler, anında dikkatini çekmişti. Kim Dong Ju. Tekrar, yeni isminin farkındalığı ile karşısında duran adama baktı.

Babasının soyadını almıştı, artık bir vicdan yükü değildi.

"Nasılsın?"

Kızın sesini ilk defa duymasıyla, Dong Ju'nun gülümsemesi genişledi ve daha gerçek bir hal aldı. Karşısında duran narin beden ise sadece kendisine hayatın adil olmadığını öğreten adama bakıyordu.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin