Başlamak

27.9K 2K 1K
                                    

Öpüşü başta sertti ama daha sonradan yumuşak bir hal almıştı. Ona karşılık vermeye çalışıyordum ama bu konuda bir tecrübem olmadığı için yapabiliyor muydum, çok emin değildim.

Nefes nefese geri çekildiğimizde gözlerimi açmadım. Derin nefesler alarak nefes alışverişimi düzene sokmaya çalışıyordum. Onun yüzüme çarpan sıcak nefesini hissediyordum, o da aynı durumda gibi duruyordu.

Yavaşça gözlerimi açtığımda bana bakan gözleri ile karşılaştım. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, onun ufacık bir hareketini daha kaldıramayacağımı düşündüm.

Hala yanağında olan elimi yavaşça çektiğimde hızla bana eğildi ve beni tekrar öptü. O kadar kısa bir öpücüktü ki ben şaşkınlığı atlatana kadar bitmişti. Geri çekildiğinde istemsizce gülmüştüm.

Tekrar boynumdan tutarak küçük küçük iki tane daha öpücük bıraktığında gerçekten bayılacağımı düşünmeye başlamıştım. Yüzüm şu an yüksek ihtimalle kıpkırmızıydı, dudaklarımı hissetmiyordum ve heyecandan gerçekten elim titriyordu. İlk öpücüğümü hayal ederken bu kadar kısa kısa öpücüklerden oluşan bir öpücük topluluğu olacağını hiç düşünmemiştim.

Gerçi ilk öpücüğümü o kadar da çok hayal etmemiştim ama ben ağlarken olacağını hiç düşünmemiştim. Kapattığım gözlerimi açtım, Tae'nin yüzünü görmek istemiştim. Çünkü yeterince utanmıyordum, yüzüne bakarak biraz daha utanmam lazımdı.

Aldığı derin nefesler arasından "Beni öpeceğini hiç düşünmemiştim." dedi. Sıkıntıyla dudaklarımı dişledim, utanç duygusunun zirvesi buydu herhalde. "Evet, bende hiç düşünmemiştim." diye itiraf ettiğimde hafifçe kıkırdadı. Biraz daha bu konuşma devam ederse, dudaklarımı kanatacaktım.
Elini dudağıma getirdi ve dişlerimin arasına aldığım alt dudağımı kurtardı. Bakışları bir garipti, gerçi bana bile bakmıyordu. Tüm odağı dudaklarımda gibiydi. "Lütfen şu hareketi sık sık yapma."

Kast ettiği hareketi anladığımda istemsizce kaşlarım çatılmıştı. "Neden?" diye merakla sorduğumda yüzünde pis bir gülümseme oluştu. "Seni öpmek hoşuma gitti, sen o hareketi yapınca dudaklarından ve onları öpmekten başka bir şeye odaklanamıyorum." dediğinde utançla inledim ve kafamı omzuna yaslayarak yüzümü gizledim.

Zaten onu öpmem ve onun beni öpmesi yeterince büyük bir utanç duygusu yaratıyorken, bir de böyle konuşunca kendimi öldürmek istiyordum. "Ohoo, sen hep bu kadar utangaç olursan işimiz zor." diyerek elini belime koyduğunda kafamı kaldırmadan eline vurdum. "Çok konuşuyorsun."

Hareket eden omuzlarından güldüğünü anlıyordum, beni resmen alaya alıyordu. "Öyle mi? Birlikteyken konuşmamayı tercih ediyorsun yani? Güzel, benim işime gelir." dediğinde sinirle inledim ve rastgele göğsüne doğru vurdum. "Benimle dalga geçme." diye uyardığımda beni kendinden uzaklaştırdı.

Yüzüme dikkatle bakıyordu, bende kaşlarımı çatmıştım. "Utanınca çok tatlı oluyorsun." dediğinde bu sefer ellerimle yüzümü kapattım. "Yapma şunu." diye inlediğimde elimin üstünde elini hissetmiştim. Yavaşça ellerimi indirdi ama ellerini çekmedi, sımsıkı tutmuştu. "Tamam, sustum. Artık sen konuş bakalım, sana ne oldu?"

Anın heyecanı ve utancı ile unuttuğum her şey bir bir aklıma tekrar doluşuyordu. "Önemli bir şey değil, anlatmasam da olur." diye geçiştirmeye çalışmıştım ama yememişti. "Az önceki halini hala hatırlıyor olmasam, inanırdım." diyerek göz devirdiğinde sıkıntıyla dudaklarımı dişlemeye başladım.

Elimi sıktığını hissettiğimde tekrar onunla göz teması kurdum ve kaşlarımı kaldırdım. Bakışları ile dudaklarımı işaret ettiğinde bir an idrak edemedim ama anladığım an hemen dudağımı ısırmayı bıraktım. "Kusura bakma, alışkanlık olmuş."

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin