Senden Sonra | KTH ✓

Eskisi Gibi

Bıktım ayol artık vote verin lütfen djfjfkf Voteler yükselmeden yeni bölüm yok artık çünkü finale çok çok az kaldı :(((

Keyifli okumalar, yorum yapmadan geçmeyiin♥️

"Anne, bu kaynadı."

Karıştırdığım yemeğin başından, büyük mutfağın diğer köşesinde bir şeyler doğrayan anneme sesleniyordum. Kafasını hiç kaldırmadan ve yüz ifadesini değiştirmeden bana cevap verdi.

"Altını kıs ve şu balıkları doğra."

Biz ülkenin sayılı zengin ailelerinden biriydik. Hizmetimizde onlarca insan vardı, tam olarak yediği önünde yemediği arkasında deyiminin karşılığıydık ama akşam yenilecek aile yemeğinin tüm yükünü sırtlanıyorduk.

Üstelik bunu zorunluluktan değil, annemin saçma sapan takıntıları yüzünden yapıyorduk!

"Anne bari bunları yapmak da yardım etsinler, yoruldum ben." Sızlanmaya devam edeceğim sırada, annem elindeki bıçağı bana doğrulttu. Anında geri adım atmıştım. "Alışmışsın karnını doyuracak kadar yemek yapmaya, iki üç çeşit fazla yapınca baygın baygın bakmaya başladın!"

Ne güzel işte, karnımı doyuracak kadar yapıyordum. Fazlasına neden ihtiyacım olacaktı ki? Ayrıca bu kadar yemeği kim yiyecekti, biz beş kişilik bir aileydik ve bildiğim kadarıyla ailemizde bir ayı yoktu.

"Gitme kardeşimin üstüne, manikürlü tırnakları balık ayıklayamaz."

Duyduğum sesle kapıya döndüm ve üzerine tam oturan gömleğiyle oldukça yakışıklı görünen abime baktım. Keşke yakışıklı olduğu kadar kardeşinin yanında olan bir abi olsaydı.

"Kızlara güzel görüneceğim diye yaptığın kaslı kolları sebze kesmek için kullanmadıkça sus bence." Abim gülerek kafasını eğdi, dudaklarını dişlerinin arasına almıştı. "Etkileyici bakmaya çalışma, Shin Dong Bin. Ben bunları yemem!"

Kahkahasının sesi kulaklarıma dolduğunda, abim yavaş adımlarla yanıma geldi ve kesme tahtasının başına geçerek kollarını sıvadı. "Gönder bakalım, nasıl kesiliyor göstereyim sana." Ona küçümseyici bir bakış atarak, çeşmeyi gösterdim. "Önce ellerini yıka, hijyen yoksunu."

"Annemden daha beter bir kadın olamaz sanıyordum." Suyu açarak ellerini altına soktuktan sonra bana döndü. "Erken karar vermişim, kendinden daha beterini doğurmuş!"

Gözlerimi kısarak, ona kötü olduğunu düşündüğüm bakışlar attım. Aldığım tek karşılık yüzüme çarpan kocaman ve ıslak eli olmuştu. "Beş yaşında kaldın sen abi, gerçekten söylüyorum." Söylenmeye devam ederken, söylediğim şey duraklamama neden oldu.

Taehyung'la tanıştığımız da onun da beş yaşında kaldığını düşünüyordum.

"Hadi hadi, çok konuştun." Abimin sesiyle alakasız bir şekilde Tae'ye kayan düşüncelerimden sıyrıldım ve önüne soyulup, doğranacak sebzelerin olduğu kabı koydum. "Az laf çok iş diyelim o zaman."

Beni onayladığında, tam balıklara dönecektim ki annemin sesini duydum. "Sana gelirken krema al dedim, aldın mı?" Ah, arabada kalmıştı. "Aldım ama arabada unuttum."

"Aklın beş karış havada işte." Bana dönerek, kapıyı gösterdi. "Git getir onu."

Hayatımda hiçbir hizmetçiye bu kadar kötü davrandığına şahit olmamıştım. Sertliği tek bana işliyordu, eline düşsem sağ çıkamayacaktım. "Alıp geliyorum." Koşarak mutfağı terk ettim, annemi sinirlendirmek en son istediğim şeydi.