Rüya

22.8K 2K 583
                                    

Uyku tutmayınca üstümü değiştirip aşağıya indim. Biraz havuzun etrafında dolaştım, suyun çevresinde olmak beni rahatlatıyordu. Kahve içtim ve biraz da müzik dinledim. Şu durumda yapabileceğim tek şey kendimi rahatlatmak olduğu için olabildiğince kafamı toplamaya çalıştım. Pek etkisi olmamış gibiydi, hala daha kafam çok karışıktı ama biraz daha dinginleşmiştim. Panik olma hissi geçmişti, biraz daha iyi hissediyordum.

Yeterince sakinleştiğimde odama gitmek için otele yöneldim. Umarım yukarı çıkınca güzel bir uyku çekebilirdim, bir yere düşüp bayılacak kadar yorulmuş hissediyordum ama bir türlü uyuyamıyordum.

Otele girdiğimde asansörün önünde tanıdık bir sima görmüştüm. Taehyung sabırsızca ayağını yere vurarak asansörü bekliyordu. Bir an yanına gitmeyip, bir sonraki asansörü beklemek geçmişti içimden ama bundan vazgeçmiştim. Ondan kaçmak çok saçmaydı, daha hiçbir şey bilmiyordum. Ona ve Jae'ye olan tavrımı her şeyi öğrendikten sonra göstermek daha mantıklı geliyordu.

Yanında durup yüzüne baktığımda bana dönmedi. Sanırım dalgındı, yanına birinin geldiğini bile fark etmemiş gibi duruyordu. "Uyku mu tutmadı?" diye sorduğumda büyümüş gözleriyle bana döndü ve "Hı?" diye bir ses çıkardı. O kadar dalmıştı ki sorduğum soruyu bile anlamamıştı. "Diyorum ki, uyku mu tutmadı?"

Kafasını sallayarak beni onayladı, ayağını yere vurmayı kesmişti. "Benim uykum biraz düzensiz, çok geç saatte uyurum ve bazen de uyanıp tüm gece uyuyamam." dediğinde ellerimi önümde birleştirdim ve yüzüne odaklandım. "Geceleri bile karşılaşıyoruz." dediğimde bana yandan bir bakış attı. "Tüm gece benim dışarı çıkmamı bekliyor olabilir misin?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım ve koluna vurdum. "Bende tam aynısını senin için söyleyecektim."

Huysuz sesime güldü ve ensesini kaşıdı. Çok dikkat dağıtıcı bir görüntüydü, gerçekten çok etkileyici görünüyordu. Onu genelde saçları düzgün halde görüyordum, şu an dağınıktı ve böyle ayrı bir havası vardı. Rahat görünüşlerin ona yakıştığını düşünüyordum. "Merak etme, birbirimizi takip etmiyoruz. Ben neredeyse her gece buralarda oluyorum." dediğinde önceki söylediklerini hatırladım. Demek ki uykusu baya düzensizdi. "Gece uyuyamamak yorucu olmuyor mu? Tüm gün boyunca ayaktasın sonuçta."

Cevap vermeden önce biraz düşündü ve sonra kocaman güldü. "Hayır, olmuyor. Sabahları ara ara uyukluyorum." dediğinde bende istemsizce gülmüştüm. Asansör geldiğinde konuşmamız kesildi ve önde ben olmak üzere hızlıca bindik. Kat tuşuna bastı ve asansörün kapıları kapandı. Ona bakmamak için asansörün her bir köşesinde gözlerimi gezdiriyordum. Küçük yerlerde insanlarla birlikte olmak beni rahatsız ediyordu, asansörlere çok kalabalıkken olabildiğince binmemeye çalışırdım.

Bizim katımıza az kalmışken bir anda bir sarsıntı hissettim ve hızla aynanın önünde bulunan yere tutundum. Tae de hızlı davranıp tutunmuştu, birbirimize şaşkınca bakıyorduk. Asansör sarsıntıdan sonra durdu ve tüm ışıkları söndü. Beş saniyeden daha kısa bir sürede tam üstümüzdeki bir ışık yanmaya başladı ama katları gösteren gösterge çalışmıyordu ve tuşların ışıkları sönmüştü. Kısacası, asansörde kalmıştık. "Neler oluyor?"

Tae'nin sorusuna göz devirmek istemiştim, ne oluyor gibi görünüyordu acaba ona? "Asansör bozuldu sanırım." diyerek onu geçiştirdim ve kat tuşlarına basarak şansımı denedim. Bir etkisi olmamıştı. "Asansörde mi kaldık?" diyen Tae'ye döndüm ve bıkkın bir bakış attım. "Evet, anlaması zor olmasa gerek."

Tae'nin yüzündeki dehşet ifadesini fark ettiğimde, bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım. Demiri tutan elini o kadar sıkıyordu ki, parmakları beyazlamıştı. Yüzünün de rengi yavaş yavaş atıyordu. "Tae?" diyerek koluna dokunduğumda derin bir nefes aldı. Nefesleri sık sık ve çok düzensizdi. "B-ben, nefes alamıyor gibi hissediyorum." dediğinde sakin olmaya çalışarak kolundaki elimin tutuşunu güçlendirdim. "Fobin falan mı var? Kapalı alan korkusu mu?" diye arka arkaya sorduğumda kafasını hayır anlamında salladı.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin