Senden Sonra | KTH ✓

Korku

• Bu sefer sınırımız 450 vote. Bölümlerin geciktiğinin farkındayım ama elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum, lütfen kusura bakmayın.
Bol bol yorum yapın ki okurken yazma isteğim artsın biraz 😂 Sizi seviyorum, keyifli okumalar ❤️

Yatağın üstünde ellerime iki yanıma koymuş şekilde oturuyordum. 

Taehyung seksi kızlardan hoşlanıyordu ve ben ev içinde bile nasıl seksi olabilirdim? Dolabımın kapılarını açık bırakmıştım, rahatlıkla içinde gözlerimi gezdirdim. 

Sanırım ben seksi olabilecek en son insan falandım. 

Sonunda derin bir nefes vererek en sevdiğim tişörtüme, daha doğrusu Tae'nin tişörtüne uzandım. Bordo ve üstünde garip desenler olan bir tişörttü, Tae bana daha çok yakıştığını söyleyerek burada bırakmıştı. 

Altına şort giyerek dolabın kapaklarını kapattım. Evin içi o kadar sıcaktı ki az sonra eriyip gidecektim. Normalde bu kadar sıcak sevmiyordum ama Tae'nin elleri her zaman buz gibiydi.

Bana üşüdüğünü düşündürüyordu, bu yüzden işimi garantiye alarak o gelmeden önce evi alev alabilecek kadar ısıtmaya karar vermiştim. 

Umarım içeri girince sıcaktan falan bayılmazdı, gerçi o bayılmasa ben bayılacaktım.

Mutfağa dönmeden önce saçımı tepeden topuz yaptım, yemeğe falan dökülür diye düşünerek siyah bir bandanayı da öndeki tüm saçlarımı kapatacak şekilde saçıma taktım. 

Yemeğe bakmaya döndüğümde, hala hazır olmaması canımı sıkmıştı. Taehyung gelmeden hazır olmasını istemiştim. 

Ben yemek yapacağım dediğimde her seferinde kendini tüm gün aç bırakıyordu, bunu fark ettiğimde yapmaması için onu uyarmıştım. Aldığım cevap ise yeterince yemek için çok aç olması gerektiğiydi. 

Bir tabak daha fazla yiyebilmek için bir gün düşüp bayılırsa gerçekten onu dövecektim. 

Kapının çalmasıyla yüzüme büyük bir gülümseme yerleştirdim, her şey kötü gitse bile onun gelmesi bende böyle bir etki bırakıyordu. 

"Hoşgeldin." Kapıyı ardına kadar açtım, o da ellerini birbirine sürterek içeri girdi. Elleri üşüyordu, sıcaklığı yükselttiğime mutlu olmuştum. 

"Bir gün donarak öleceğim." 

Gülerek onun peşinden salona yöneldim, abarttığı kadar soğuk olmadığına emindim. Sadece abartmayı seviyordu işte. 

"Kapıda bir buz kütlesi bulmak mı istiyorsun?" 

Gözlerimi devirdim ve hala ayakta dikilmesine anlam veremeyerek ben de ayakta kaldım. "Sana bir anahtar vermeyi teklif etmiştim, ayrıca sen geleceksin diye her saniye kapının başında bekleyemem." 

Üstündeki ceketi çıkarıp bir köşeye attı, onu asması gereken yeri bin kere söylemiştim ama olmayınca olmuyordu işte. Çocuk düzen düşmanı gibiydi, acaba yurttaki odası nasıldı? 

Eminim kıyafetlerinin çoğu dolabında değil de yatağında ya da yerde duruyordu. 

"Burası neden bu kadar sıcak?" 

Hafifçe yüzü kızardığında sıcaklık işini abarttığımı anlamam saniyelerimi almıştı. Burası sıcak geliyorsa bu çocuğun problemi neydi ki? Neden elleri bu kadar soğuktu? 

"Bilmem, bana sıcak gelmiyor. Benden etkilendiğin için sıcak basmış olmasın?" 

Göz kırparak konuştuğumda, kaşlarını kaldırarak bir süre suratıma baktı. Bu haline gülümsedim, kocaman açılan gözleri ve büzdüğü dudaklarıyla çok tatlıydı.