#TaeSun

23.8K 1.6K 1K
                                    

Bir an ne yapacağımı bilemeden camımın önünde duran Taehyung'a bakakaldım. Onun garip bir insan olduğunu düşündüğüm zamanlar ne kadar haklı olduğumu şu an daha iyi anlıyordum. "İçeri buradan mı gireceksin?"

Kafasını salladığında kaşlarımı çattım. İçeri girse ve odama herhangi bir aile üyesi girse ne yapmayı düşünüyordu acaba. Sormam gereken soru böyle şeyleri düşünüp düşünmediği olmalıydı belki de, bilemiyordum. "Evet, güzel fikir değil mi?"

Biraz cama doğru eğildim ve nasıl çıktığını anlamaya çalıştım. "Sen manyak mısın? Ya düşseydin?" diye hafif azarlar bir tonda konuştuğumda güldü. Bunda komik olan ne vardı? "Senin için her riski göze alıyorum işte, kıymetimi bil."

Sinirle pencereyi kapatmak için harekete geçtiğimde panikle "Ne yapıyorsun?" diye bağırdı. "Bağırma, aptal. Herkesi buraya toplayacaksın." diye neredeyse tısladığımda tüm dişlerini göstererek güldü. "Artık içeri girsem, tutunamıyorum da."

Kaşlarımı çattım, buradan içeri girebileceğini nereden çıkarmıştı ki? "Nasıl çıktıysan öyle in ve buradan git." diye sakin bir tonda konuştuğumda yavru köpek bakışları atmaya başladı. "Gerçekten düşerim, gücüm bitti."

Ona inanmıyordum, buraya çıkan inmek içinde güç bulurdu. "Hadi, Taehyung. Beni uğraştırma da git şuradan." dediğimde bir aşağı bir bana bakarak yutkundu. "Düşeceğim, lütfen içeri geleyim."

Kafamı olumsuz anlamda salladığımda eli hafifçe kaydı ve panikle kolunu tuttum. Gerçekten düşecek gibi duruyordu, ikinci kattaydık ama en iyi ihtimalle bir yerlerini incitirdi. "Gerçek bir baş belasısın, gir hadi içeri."

Anında ellerini sıkılaştırdı ve kenarlara tutunarak kendini odanın içine attı. "Niye odan bu kadar renksiz?" diye sorduğunda göz devirdim. "Gri ya işte, daha ne rengi olsun?"

Bana döndüğünde yüzünde bilmiş bir ifade vardı. "Senden pembeli morlu bir oda beklemiyordum zaten." dediğinde yanından geçtim ve yatağıma oturdum.

Etraf dağınık değildi, evin tek kızı olduğum için ve abimler sürekli odama girip çıktığı için hep düzenli bir odam olmuştu. Sadece yatağım dağınıktı, onda da ben yatıyordum.

"Sen böyle mi uyuyorsun?" diye göz ucuyla beni işaret ettiğinde kaşlarımı çattım ve kendime baktım. Altımda mini saten bir şort vardı, üstümde hep örtü var diye uzun bir şey giyme gereği görmemiştim.

Hızla yandaki örtüyü bacaklarımın üstüne çektim. "Kusura bakma, geleceğini haber vermediğin için hazırlanamadım." diye laf soktuğumda güldü. "Özel bir hazırlığa gerek yoktu aslında, üstündeki gayet güzeldi."

Sinirle yanımdaki yastığı ona attım, sinirimi bozuyordu. Farkında mıydı acaba, biz iki aydan fazla zamandır ayrıydık. "Kapa çeneni." diyerek onu susturduğumda gülerek kapıya yöneldi ve kilitledi.

Yaptığı akıllıca bir hareketti, benim için değil ama onun can sağlığı için gerekliydi. Masa yaklaştı ve masamdaki iki çerçeveden birini aldı. "Baban değil mi?" diye sorduğunda "Evet." diyerek kısa bir cevap verdim.

Tuttuğu fotoğrafta ben küçüktüm ve babamın omzundaydım, babamın saçında beyazlar yoktu. Fotoğrafa bakmak beni her zaman duygulandırırdı, küçükken babamla çok daha güzel bir ilişkimiz vardı.

Ben onun yıllarca beklediği kız çocuğuydum, özellikle iki oğlu olduktan sonra bir kız bebeği çok istediğini anlatırdı annem. Benim doğumuma gelmek için çok uğraşmıştı ama yetişememişti. Abimlerde böyle bir şey olmamıştı, annem seni fazla beklediği için hep bir aksilik çıktı derdi.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin