Pişmanlık

24K 1.8K 1K
                                    

Gece gözüme bir gram uyku girmemişti, tüm gece dönüp durmuştum. Tae bir süre benim uyumamı beklemişti ama dayanamayıp uyuyakalmıştı. Koltukta garip bir pozisyonda yatıyordu, bu haline üzülmüştüm. Çok rahatsız görünüyordu. Gece bir ara uyanıp benim iyi olup olmadığımı kontrol etmişti. O uyandığında, uyuyor numarası yapmıştım. Uyanık olduğumu görse beni sorgulayacakmış gibi gelmişti.

Nihayet sabah olduğunda Tae uyanmadan kalktım ve doktorla konuşup tüm taburcu işlemlerimi yaptırdım. Buradan hemen gitmek istiyordum, hastane ortamı ve içinde bulunduğum durum beni daraltıyordu. Odaya döndüğümde Tae'nin hala uyuduğunu görmüştüm, ne çok uyumuştu böyle. Bebek haberi bünyesine ağır gelmişti sanırım, çocuk ölü gibi yatıyordu.

Yanına gidip adını seslendim bir iki kere. Hiç duymuyor gibiydi, ufacık bir tepki bile vermemişti. İşaret parmağımla yavaşça koluna dokunduğumda da bir tepki alamamıştım. Korkarak nefes alıp verdiğine emin olmak için biraz ona eğildim, nefes alıyordu. Neden direk bunu düşündüğümü anlamadan ondan uzaklaşacaktım ki bir anda gözlerini açmasıyla şaşkınlıkla kalakaldım. O da uyku sersemi bir şekilde bana bakıyordu. "Hana, bir şey mi oldu?" diye sorarak endişeleyle doğrulduğunda bende kendimi düzelttim ve boğazımı temizledim. "Yok, bir şey olmadı. Gidelim mi artık? Ben tüm işlemleri hallettim." diyerek arkamı dönüp yataktan çantamı aldım. "Neden beni uyandırmadın? Ben yapardım işlemleri."

Aslında onu uyandırmayı bende düşünmüştüm ama ben zaten uyanıkken ve o da çok derin uyuyorken gerek görmemiştim. "Ben yaptım işte, gidelim artık." diye huysuzca söylendiğimde kaşları çatılmıştı. Sanırım neden böyle olduğumu anlamamıştı, gerçi ben bile anlamamıştım. Uykusuz kalmak sinirlerimi germişti sanırım. Tae kalktı ve lavaboya doğru yürüdü. Ses etmedim, sonuçta yüzünü yıkamadan gidelim diyemezdim.

O lavabodayken odaya başıma bu dertleri açan doktor girdi. "Taburcu işlemlerinizi yaptırdığınızı duydum. Gitmeden sizi bir göreyim istedim." demesiyle kaşlarımı çattım. Neden beni görmek istemişti ki? "Evet, buyrun?" diyerek onu dinlediğimi belirttim. Sesim o kadar soğuk çıkmıştı ki, ben bile ürpermiştim. Tam konuşmaya başlayacaktı ki Tae lavabodan çıktı. Birbirlerine garip garip bakmaya başladıklarını sabırsızca "Sizi dinliyorum." dedim. Bir saat burda durup birbirlerine bakmalarını izlemek istemiyordum. "Şey, ben size bir şey sormak istiyordum."

Ben özür dilemeye geldiğini düşünmüştüm, bir doktor bana ne sorabilirdi ki? Sessiz kaldığımı görünce devam etti. "Acaba, birlikte bir kahvaltı yapabilir miyiz?" dediğinde şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Bir doktorumun benimle flört etmediği eksikti, o da olmuştu. Zaten ne kadar acayip olay varsa beni bulmalıydı. "Kahvaltı etmeyi sevmem." diyerek düz bir şekilde reddettiğimde söylediğimi yanlış yorumlayarak "Akşam yemeğine ne dersiniz?" dedi. Gerçekten bir doktor nasıl bu kadar aptal olabilirdi? Tam cevap verecekken Tae konuşmaya başladı. "Haddinizi bilseniz, iyi olur. O sizin hastanız. Bu yaptığınız saygısızca." diyerek açık açık doktora terslendiğinde sesimi çıkarmamıştım. Bahsettiği durum hamilelikti, farkındaydım ama bir şey demek istememiştim. Karnında onun çocuğunu taşıdığını düşündüğü kadını korumak istemesi normaldi. "Gidelim, Hana." diyerek elimden tutarak beni yönlendirdiğinde onu takip ettim.

Bir taksi çağırmalarını söyledik ve kapıda beklemeye başladık. Tae etrafa sinirli bakışlar atıyordu, açıkçası dünden sonra onun sinirliyle bir daha yüzleşmek istemiyordum. Bu kez ima ettiği şeyleri direkt söylerdi herhalde, bende onu öldürmek zorunda kalırdım. Katil olmak için çok genç olduğumu düşünüyordum, sessizlik herkesin yararınaydı. Ama tabiki Tae çok fazla sessiz kalamadı. "Hayır, adama diyorsun ki kahvaltı yapmayı sevmiyorum. Aptal bir insan bile reddettiğini anlardı." diye söylendiğinde gözlerimi devirdim. Adamın tavrı benimde sinirlerimi bozmuştu. Böyle bir teklifi kabul edecek olsam herhalde ufakta olsa bir şeyler yapardım. Adamı hastaneden gitmekle tehdit etmekten başka hiçbir şey yapmamıştım. Yok yok, beni bu aralar normal insanlar bulmuyordu.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin