Sapık Mısın?

32.5K 2.5K 773
                                    

Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. Babam yine yapacağını yapıp, canımı sıkmayı başarmıştı. Şirketimizle ortak iş yapan bir şirketin, yeni kurdukları alt şirketlerinin açılış töreni vardı ve babam Japonya'ya gelemiyordu. Ben burada olduğum için abilerime teklif bile etmeden benim katılacağımı söylemek için beni aramıştı. 

Buraya tatil amacıyla geldiğim için yanımda günlük giyilebilecek ve belki akşam yemek yemek isterim diye birkaç tanede şık kıyafet almıştım ama hiçbiri öyle bir ortamda giyilebilecek kıyafetler değildi. Ne güzel, diye düşündüm. Bir de alışverişe çıkmam gerekecekti. 

Sıkıntıyla iç geçirdim. Yanımda gelecek kimsede olmayacaktı, tüm açılış boyunca yalnız başıma napacaktım acaba? Dong Bin abimi aramayı düşündüm ama bunu yapmakta çok bencillik olacaktı. Sadece bir gece için onu buraya getirmek pek mantıklı değildi. 

Bunları düşünmeme rağmen onu aradım, çünkü yanımda görmeyi en çok sevdiğim kavalyem oydu. Kısa bir çalıştan sonra neşeli bir şekilde "Güzelim?" diyen sesini duydum. Şansıma gergin olduğu bir ana denk gelmemiştim. "Abi, merhaba. Napıyorsun?" diye sordum. Hafifçe güldüğünü duydum. 

İstemsizce kaşlarım çatılmıştı,neye güldüğüne anlam verememiştim. "Napayım güzelim, bu akşama uçak bileti arıyorum." demesiyle hayal kırıklığı ile omuzlarım çöktü. Demek ki yurt dışına çıkacaktı. "Ya, öyle mi? Nereye gidiyorsun?" 

Oturduğum yerde biraz dikleştim ve cevabını bekledim. "Aldığım haberlere göre bir hanımefendi kavalyesiz kalmış. Ona yardıma gidiyorum." demesiyle bir anda neşelendim, benden mi bahsediyordu o? "Buraya mı geliyorsun?" diye heyecanla sordum ve beni onaylaması ile içimden zafer nidaları attım. "Bende tam bunun için aramıştım seni, nereden öğrendin?" dedim. Beni bu kadar düşünmesi mutlu etmişti, benim istememe bile gerek kalmamıştı.

"Babam söyledi, bende iki gün boştum, geleyim dedim. Hem senide görmüş olurum. Ama fazla kalamam sanırım, açılışın ertesi günü ilk uçakla dönerim." dediğinde biraz üzülmüştüm, çok kısa kalacaktı. "İstersen yorulma buraya kadar iki gün için. Ben kendimde giderim." dedim. İçten bir şekilde söylemiştim, çok yorulacaktı. Bir an kıyamamıştım. "Seni oradaki erkeklere yem edemem. Yalnız bir hanımefendi çok dikkat çeker." dediğinde ikimizde güldük. Uçak biletini alınca bana haber vermesini söyleyip, vedalaştım ve telefonu kapattık. 

Sıra alışverişe gelmişti. Sevdiğim üç giyim markası vardı ve birbirlerine yakın mağazaları vardı, çok uzun sürmeden bu işi halledebilirim diye düşünüyordum. Bugünden kıyafeti alacaktım, yarın abim geldiğinde az da olsa onunla vakit geçirmek istiyordum.  

Üstümü değiştirdim ve aşağı indim. Otelden çıkmadan Min Jae'nin aradığını gördüm. "Efendim?" diyerek telefonu açtım. "Hana, müsaitsen biraz gelsene." dediğinde bir kapıya baktım bir de içeri. Bir saat geç kalsam bir şey olmaz diye düşünüp "Nerdesin?" diye sordum. Otelin lobisinde olduğunu öğrenince hızlı adımlarla yanına gittim.

Yalnız başına oturuyor ve dergi okuyordu. Benim geldiğimi görünce ayağa kalktı ve hafifçe sarılıp bana koltukları işaret etti, gösterdiği yere oturdum ve "Ne oldu bakalım?" dedim. Bana şaşkın gözlerle baktı "Arkadaşımla oturup sohbet etmek için bir nedene mi ihtiyacım var?" 

Haklıydı, niye bir nedene ihtiyacı olması gerektiğini düşünmüştüm ki. "Yok, ondan değil. Tam alışverişe çıkacaktım, sen arayınca kapıdan döndüm. Bir an sanki beni kapıdan döndürdüğünü biliyorsun gibi düşündüm." diyip hafifçe güldüm, o da güldü. 

"Hayırdır, depresyona falan mı girdin?" diye sormasıyla gözlerimi devirdim. "Hayır, yarın bir davet varmış. Ona katılacağım da." dememle kolunu büküp bana doğru uzattı. Ne yaptığını anlamadığım için koluna garip garip baktım. "Kavalyen olayım ister misin?" diye sorarak göz kırptığında istemsizce gülmüştüm. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Teşekkürler, çok naziksiniz beyefendi ama benim bir kavalyem var. Yarın sabah burada olacak."   Gerçi bir kavalyem olmasa bile onla gitmezdim, böyle davetlere yanında bir erkekle gitmek demek anında dedikodu çıkması demekti. Böyle şeylerle adımın duyulmasından hoşlanmıyordum. Ama bunu tabiki ona söylemedim.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin