Güven

21.2K 1.9K 857
                                    

"Şey, ne dediğini bilmiyor sanırım. Sarhoş ya." dediğimde Jungkook beni kafasını sallayarak onayladı. Üstünde durup ısrarcı olsaydı, bu sefer de ona bir ton açıklama yapmam gerekecekti.

Zar zor Jae'yi merdivenlerden çıkarırken bir anda bağırmaya başladı ve kendini geriye doğru attı. Panikle bağırırken, Jungkook hızlı davrandı ve Jae'yi tuttu. Gerçekten yüreğim ağzıma gelmişti, az daha merdivenlerden yuvarlanacaktı. Onu tutan Jungkook'tan kurtuldu ve merdivene çöktü. Derin bir nefes verdim ve Jae'nin kolundan tutarak kaldırmaya çalıştım. "Jae, hadi seni odana götürelim."

Kafasını şiddetle iki yana salladı. Beni ve Jungkook'u kolumuzdan tutarak yanına oturttuğunda ikimizde şaşkınca birbirimize bakıyorduk. "O çocuk, niye sürekli senin yanında?" diye sorduğunda Jungkook'la göz göze gelmemek için etrafı izlemeye başladım. Rezil oluyordum, şu an gerçekten çok fena rezil oluyordum.

Jungkook'un güldüğünü duyunca kafamı ona doğru çevirdim. "Bak sen bizim TaeTae'ye, demek sürekli senin yanında. Bizde neden provalar bittikten sonra ortadan kayboluyor bu diyorduk." diyerek bana göz kırptığında kafamı kuma gömmek istemiştim.

İma ettiği şeyi tabiki anlamıştım, salak değildim ama anlamazlıktan gelmek işime gelirdi. "O çocuk benim arkadaşım, Jae. Lütfen kalk artık, odana gidelim." diye neredeyse yalvardığımda Jungkook tekrar güldü ve "Bırak, anlatsın. Söyledikleri dikkatimi çekti." dedi.

Jungkook'a kötü olduğunu düşündüğüm bakışlar attım ve tekrar Jae'ye döndüm. Kafasını ovarak karşıya baktı ve gözlerini kıstı. "Sana bir garip bakıyor o çocuk. Evet, evet. Garip bakıyor." diye kendi kendine söylendiğinde keşke bayılsa diye düşünmüştüm. Uyuyadabilirdi ama yeter ki şu sesini kesseydi. Jungkook çok eğleniyor olmalı ki Jae'yi kafasını sallayarak onayladı. "Neden garip bakıyor ki acaba?" diye sorduğunda hızla koluna vurdum. Bu durumla dalga geçmesi sinirlerimi bozuyordu. "Bana yaptıklarından sonra, bir de Hana'yı elimden alacak."

Ağlamaklı sesiyle birlikte Jungkook'ta bende şaşkınlıkla ona döndük. Tae'nin beni onun elinden alacağını da nereden çıkarmıştı? O normal davransa, biz şu an eskisi gibi olacaktık. Bunun suçu Tae'de değil, ondaydı. "Sana yaptıkları mı?" diye soran Jungkook'la ana geri döndüm ve panikle Jae'nin ağzını kapattım.

Bir kişinin daha bu hayatını mahvetme mevzusuna katılmasını istemiyordum. Ayrıca Jungkook bunu öğrenince Tae hakkında kötü şeyler düşünebilirdi ya da Jae'yi hatta beni yalan söylemekle suçlayabilirdi. Aksiyon yaratmaya gerek yoktu. "Bırak konuşsun. Tae ona ne yapmış ki?" diye ısrarla sorduğunda umursamaz bir şekilde omuz silktim. "Hiçbir şey. Sadece en yakın arkadaşının başka yakın arkadaşları olmasından korkuyor, o kadar."

Zorla gülümsediğimde inanmasını ummuştum ama Jungkook çok inanmış gibi durmuyordu. Jae hızla elimden kurtuldu ve Jungkook'a döndü. "Bu var ya bu, az değil. Sürekli bana anlat anlat diyordu, şimdi nedense anlatma diyeceği tuttu." diyerek hıçkırdığında kafamı bir yerlere vurmak istemiştim. "Saçma sapan konuşuyor işte." diyerek toparlamaya çalıştım ama gittikçe daha da çok battığımı fark ediyordum.

Jae aniden beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Şaşkınlıkla kalakalmıştım, hareket edemiyordum. O kadar çok sıkıyordu ki canım acımıştı. Zorla kendimi ondan ayırdım. Jungkook yardım etmeden çekip gitseydi, bana daha çok yardımcı olmuş olacaktı. Şu an bir de ona rezil olup olmadığımı düşünmek beni yoruyordu. "O bana ne yaptı biliyor musun?" diyerek bana döndüğünde bende ona döndüm. Bir tarafım onu durdurmamı söylüyordu, Tae'nin en yakınlarından biri buradayken bu konuyu açtırma diyordu ama diğer tarafımda olanları deli gibi merak ediyordu.
Sarhoşken söylemezse bir daha hiç söylemeyebilirdi. Jungkook'la göz göze geldiğimde onunda merakla dinlediğini gördüm. "Git desem, gitmezsin değil mi Jungkook?" dediğimde kafasını iki yana salladı. "Bu Taehyung'u ilgilendiren bir şeyse benide ilgilendirir. Öğrenmek istiyorum." dediğinde sıkıntıyla derin bir nefes verdim.

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin