1. Bölüm

14.5K 204 8
                                    


...... Erkanın Ağzından .......

"Erkan!?"

Eşim Jale bana seslenince ceketimi askıdan alıp karıma döndüm.
"Efendim canım." Dedim.

"Sence doğum günü için parkta kutlama yapmasak mı evde olsa daha iyi olur gibi." Deyince tebessüm edip eşime yaklaştım biraz.

"Jale canım, kızımız bir önceki doğum gününü orada istemişti biz evde yapalım diyince bizi kırmamıştı. Bu sefer parkta olsun sınıftan arkadaşlarıda orada olacak küçük bir masa hazırlarız eğlenirler." Dedim. Karımın endişesini anlayamıyordum.

"Evet ama ev daha iyi olur gibime geldi."

"Korkma karıcığım değişiklik olur Filize, arkadaşlarıyla eğlenirler." Diyerek karıma sarıldım.

Durduk yere kafasına bunu mu taktı yani. Kadınları anlamak çok zor....
"Filize bir şey demedin değil mi?"

"Hayır Erkan hiçbir şey bilmiyor. Sınıftaki velilere de söyledim bugün çocuklarını parka getirecekler."

"Tamam ben şu istediği oyuncağıda alayım ordan pastayıda alır direk oraya gelirim o zaman."

"Tamam hayatım."

Karımdan ayrılıp arabama geçtim. Filiz benim tek çocuğumdu. Eşimle uzun bir süre çocuk istemiştik o zamanlar ama olmamıştı. Bu yüzden üç sene boyunca eşimle bir süre tedavi gördük.
Eşimin hamile olduğunu öğrendiğimde havalara uçmuş adaklarım için kurbanda kestirmiştim. Hale erkek evlat istesede benim için evladımın kız yada erkek olması fark etmiyordu. Cinsiyeti benim için fark etmiyor hayırlı bir evlat olsun yeterli benim için...

... Avm' ye gelince aracı otoparka bıraktım. Reklamda görüp o oyuncağın hayalini kurardı hep. Fiyatı bize biraz pahalı geldiği için alamamıştık ama doğum günü için eşimle birlikte ortak olarak hediye edelim dedik.

İkinci kata çıkıp ... oyuncak mağazasına girdim. Mağaza oldukça büyüktü. Her çeşit oyuncak vardı. Meslek oyuncakları, Arabalar, Bebekler, Peluşlar...

Kız çocuklarına ait bölümü girince kızımın istediği ayıcıklı oyuncağı aldım. Kasadan ödemesini yaparken hediye olacağını söyledim. Kasiyer güzel bir hediyelik paketine koyarken tebessüm etti.

"Güzel seçim." Diyerek paketi bana uzattı.

"Bir ay boyunca başımızın etini yedi." Diyerek elinden aldım.

"Zamane çocukları."

Mağazadan çıkıp otoparka geri döndüm. Arabayı çalıştığında ne yapmam gerektiğini hatırlamaya çalıştım. Pasta... Evet pastayıda almam gerekiyor.

Arabayı hareket ettirip çıkış yerine doğru yöneldim.

Pastanenin yeri buraya biraz uzaktı...

Yaklaşık bir buçuk saat sonra anca parka varabildim. Arabayı park edecek yer olmadığı için parkın etrafını dolanıp aracı fazla uzak olmayan bir köşeye park ettim. Arabadan çıkıp arka koltuktan hediyeyi ve pastayı çıkarıp elime aldım. Arabayı kilitledikten sonra
Parka doğru yöneldim.
Hava bugün kızımın şansına çok güzeldi. Dün baya kötü yağmur yağıyordu ama şuan o kadar güzeldi ki havada tek bir bulut dahi yoktu.

Parkı görebileceğim bir noktaya gelince eşime ve kızıma bakınmaya başladım. Gözüme ilk eşimi çarptı. Arkadaşı ile birlikte bankta oturmuş sohbet ediyorlardı. Park bugün biraz daha kalabalıktı. Kızıma bakınmaya başlayınca onuda salancakta sallanırken gördüm. Sınıftan bir arkadaşı adını şuan hatırlayamadım ama onunla sallanıyordu.

SAHIPSIZ INTIKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin