11. Bölüm

1.3K 63 0
                                    

Eşyalarımı bavula koydum. Can 1 bavul yeter ordada alışveriş yaparız fazla eşya getirme demişti gıcık Allah aşkına bir bavul benim neyime yetecek ki...


Telefonum, kulaklığım, pasaportum, biletim, kimliğim, cüzdanım çantamdalar... Hale teyzem eksik var mı diyede tek tek her şeyi kontrol ediyordu ama galiba her şey tamdı.

Etrafı son defa kolaçan edip elvise alıp banyoya girdim. Gidecek olmamız biraz tuhaf hissettiriyordu açıkçası. Üzerimdekileri çıkarıp temizleri giyindim. Üzerime mavi kısa bir şort,kırmızı bir tşört, mavi bir ceket, beyaz spor ayakkabı giyindim. Makyajımı yaptım. Gözlüklerimi kafama geçirdim. Saatimi de takınca aynada karşısına geçip sanki buraya gelmeyecekmişiz gibi bir hisle son defa aynamdan kendime baktım.

"Teyze nasıl olmuşum?"
Cevap vermeyince açıklama yapmam gerekiyormuş gibi bir his kapladı içimi. "Rahat bir şeyler giymek istedim ama beğenmedin mı?" Dedim.


Beni süzmeye başladı. Çekmeceden bir küpe çıkardı. Elime verdi.


"Güzel olmuşsun ama bunları takarsan dahada iyi olacaksın. " dedi içten bir gülümsemeyle. Yanaklarını öptüm.

"Teşekkürler."

Türkiyeye gideceğimiz için heyecanlıyım. Farklı bir çok ülkeye gitsekte daha önce oraya hiç gitmemiştim. Daha doğrusu hatırlamıyordum nasıl bir yer olduğunu. Tamam internetten bakıyorum ama canlı görmek ayrı bir şeydi sonuçta.

Can her şeyi ayarlamıştı. Ilk olarak büyük bir hotelde kalacakmışız. Sonra kendimize bir ev, araba bakıcaz.

Can kapıma vurup odama geldi.

"Hazır mısın güzellik? Geç kalıcaz. Gidelim mi?" dedi.

"Hazırım."


Teyzem odamdan çıkınca etrafıma bakındım. Burdan ayrılacağım için üzgünüm. Bu eve alışmıştım. Annem gittikten sonra Can ile bu eve çıkmıştık.

"Hadi gidelim." diyerek çantamı aldım. Can bavulumu alıp arkamdan geldi.


Arabaya bavulları yerleştirdikten sonra Can önde ben ve teyzem arka koltukta oturduk. Amcam şirketteydi dün akşam onunla vedalaşmıştık. Son kez camdan dışarı baktım...



..



Hava alanına geldiğimizde işlemleri hallettik. Teyzemle vedalaştığımda gözlerim dolmuştu oda ağlamamak için kendini tutuyordu. Benden sonra Can'a sarıldı. Anonsu duyduğumuzda da Can ile birbirinden ayrıldılar. Bizi yanından yollayınca Canla beraber uçağa doğru gittik.

Ben cam tarafına Canda yanıma oturdu. On dakika kadar sonra uçak havalandığında kolumdaki saate baktım. Saat sabah 8:00.

"Uyuyacak mısın?"

"Planım öyle bence sende uyumalısın." Diyip gözlerini kapattı. Bende kafamı Canın omzuna koyup uyudum.



Yaklaşık 3 saat sonra uyanmıştım. Hostesten sessizce kahve istedim. Can uyuyordu daha. Ben kahvemi elime alınca Canda gözlerini açmaya çalıştı. Beni elimde kahveyle görünce oda ayılmak için bir tane istedi.

Kahveler bitmek üzereyken üzerimdeki ağırlık yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı. Telefonumdan maillerimi kontrol ettim ama yeni gelen bir mail yoktu. Biz Türkiyeye gideceğiz diye şirketteki işlerimizi halledip yerimize geçen kişiye neler yapılması gerekiyor diye bilgiler vermiştik. Gitmeden önce işlerimizi bitirip aklımız burada kalmasın diye iki gündür geceliyorduk. Bu yorgunluğun üstüne Türkiyede ki işde eklenince uzun bir sıkılmayacağız gibi görünüyor.

Camdan dışarıya bakmaktan vazgeçip Cana döndüm. Kulaklıklarını takmış müzik dinliyordu. Kulağından bir kulaklığı çıkarıp kendi kulağıma taktım. Maroon 5 - Sugar dinliyordu. Telefonumdan oyun açıp oynamaya başladım....




4 saatlik yolculuktan sonra uçak iniş yaptı. İşlemler, bavul falan derken 1 saatte burda oyalandık. Bir an önce odama gidip biraz uyumak istiyordum artık. Hem acıkmaya da başlamıştım.

SAHIPSIZ INTIKAMWhere stories live. Discover now