SAHIPSIZ INTIKAM

10. Bölüm

Bugün benim doğum günüm.

Annem fransada olduğu için hediyesini ordan seçip bana erkenden göndermişti.

Annem 3 senedir Fransada yaşıyor başta iş için gitmişti hatta giderken oraya benide götürdü ama ben orada yapamayınca ingiltereye geri dönmek zorunda kaldım. Ilk zamanlar bu girme isteğime bozulsa da sonradan zorlandığımı fark edince sesini çıkarmadı... Buraya gelip kendimi toparlayınca annemin orada tek başına kalması canımı sıksada kendine arkadaşlar edinince rahatlamıştım.
Saat farkına bakmadan birbirimizi arayıp arada konuşuyoruz. Biz bu şekildede mutluyuz.

Şuan bulunduğum ev bize ait. Ben ve Cana. Can ile birlikte ayrı bir eve çıktık.
Hale teyzem yanlarında kalmayıpta Can ile ayrı bir eve çıkınca başta bize bozulsada Can iki hafta içinde annesinin gönlünü almıştı.

Bu ayrı ev fikri benim annem için bir sorun olmamıştı. Ha ayrı ev ha Hale teyzemlerin evi, bu annem için hiç sorun olmadı. Burada her iki türlü yalnız kalmıyorum diye sesini çıkarmamıştı. Buna başta şaşırsamda sonradan umursamadım.

Bu arada ben 25 yaşına giriyorum. Canda şuan 26 yaşında.

Bu yaş yılımı kuru kuruya geçirmek yerine Can evde doğum günü parti için tutturunca onu kırmak istemedim. Sadece çok fazla abartmayalım dedim ama buda mümkün olmadı tabii...
Ev ve bahçemiz şuan acayip süslenmişti. Partiyi Hale teyzem organize etti. Balonlar, pastalar....... Burası acayip güzel oldu.

Teyseml3 masadaki hazırlıkları kontrol ederken teyzem saatine bakıp sonrada bana döndü.

"Hadi kızım geç kalıcaksın. Odana gidip hazırlanmaya başla çabuk."

"Taman teyze." Dedim gülerek. Bugün niyeyse fazla heyecanlı gibi duruyordu.

Teyzemin üzerinde yeşil bir elbise var. Elbisenin sırt tarafı açık iplerle model verilmiş, boyuda dizinin biraz üzerinde bitiyordu. Siyah bir topuklu ayakkabı giymişti. Makyajıda elbiseyle orantılıydı. Saçını açık bırakmıştı. Çok hoş küçük küpeleri vardi.

Teyzemi daha fazla sinirlendirmemek için odama çıktım. Teyzemle aldığım elbiseyi dolaptan çıkartıp yatağımın üzerine koydum. Hızlı bir duş alarak elbiseyi giyindim. Elbise askılı kırmızı renkli sade ve şıktı. Göğüs dekoltesi vardı ama derin değildi. Geometrik bir elbiseydi. Ön kısmı kısa, arka kısmı ise bir tık fazla uzundu. Siyah- kırmızı karışımı topuklu ayakkabımı çıkarıp giyindim. Makyajımı yapmaya başladım. En son kırmızı mat rujumu sürdüm. Saçımı dağınık topuz yaptım. Dogal duruyordu saçlarım. Küçük bir küpede taktım.
İşte hazırım.

Ayağa kalkıp telefonumu elime aldım. 3-4 tane fotografımı çekip watsaptan anneme gönderdim.

"Taş mı oldum ne?" notunu yazıp yanına gülücük koydum.
Gönder tuşuna bastım.

Odadan çıkarken kapımı kilitledim. Sonuçta evde içkili bir parti vardı ve ben sevgililerin sarhoş olduktan sonra odama girip yaşayacakları şeyi düşünemiyorum bile.
İğrenç...

Partinin yapıldığı yere doğru yürüyüp bahçeye geçtim. Hava ılıktı şansıma...

Etrafta bir iki tur atınca bahçemizin kalabalıklaşmaya başladığını fark ettim.

Etrafa bakınıp Can'ı aramaya başlamıştım ki biri belimi tutunca irkildim. Karşımdaki kişiyi görünce sert bakış atıp, beni bırakması için karnına dirsek attım.

"Ne yapıyorsun sen ya? Bırak beni Jack. Sana benden uzak dur dememiş miydim ben!?"

"Çalışıyorum ama olmuyor, bu arada iyiki doğdun sexi bayan."