14. BENZETME

1K 57 3
                                    

Yanıma biri oturunca ona döndüm. Can odasından çıkmayı düşünmüyordu en son.  Gelen kişi Can değil yabancı biriydi. Benim yaşlarımda kahve renkli gözlü yakışıklı biriydi.

"Naber Dilan. Ne o evdekilerle mi tartıştın. "

"Efendim?" Dedim anlamayarak.

"Buraya pek gelmezdin Dilan sen.  Beni mi özledin yoksa?"
 

Dilan kim ya deli beni başkasıyla karıştırıyor. Ellerini elimin üzerine koydu... Ölmek mi istiyor lan bu. Ellerimi geri çektim hemen.

"Beyfendi beni başkasıyla karıştırıyorsunuz sanırım. Benim ismim Dilan falan degil. Hareketlerinize dikkat ederseniz sevinirim. " dedim.

     
Kafamı başka tarafa çevirdim.
Allahım şansa bak. Biraz nefes alayım dedim ama rahat yok. Adam yanımdan da kalkmadı. Sanırım bana bakmaya devam ediyor.

"Dilan Seni karıştırmam mümkün degil. O kadar da salak degilim. Numara yapma.  Benden kolay kolay  kurtulamazsın. Seni İlyasa bırakmam. Seninle eğleniyor o hâla farkında degil misin?"

"Anlaşılan salakmışsın. Beni başkasıyla karıştırıyorsun diyorum ama anlamıyorsun heralde. Ben bahsettigin kişileri tanımıyorum. Ayrıca  Kız Senin gibi biriyle beraber olmayacak kadar akıllıymış. Şimdi benden uzak dur yoksa görevlileri çağırırım. "

"Bak düzgün konuş benimle. Ayrıca attırma işi  biraz zor canım. Ben bu hotelin sahibiyim, Unuttun mu yoksa."

"Tövbe tövbe. Çattık ya! Bak tekrar söylüyorum. Benim adım dilan falan  değil. Sen kalkmayacaksın anlaşılan ben kalkıyorum. Yoksa elimde kalacaksın!" diyerek çantamı alarak ayağa kalktım.


Ben bir adım attıktan sonra hemen ayağa kalkıp kolumu tuttu.

"Bak burda güzel güzel konuşuyoruz nereye gidiyorsun?" dedi.

Sesini yumuşak tutmaya çalışıyordu.
Uyarı anlamında sol ayak diz kapagına dogru bir tekme attım. Elleri  gevşeyince  kolumu bırakıp vurduğum yeri sıvazladı.

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok. Ayağını denk alırsan iyi olur. Yoksa elimden bir kaza çıkar. " dedim.


Bahçe kapısına doğru yürümeye başladım. Telefonumdan hemen Can'ı aradım. İlk çalışta açtı. "Can, aşağıdayım şuan biri beni başkasıyla karıştırıyor. Rahat bırakmayacak sanırım. Gelirsen iyi olur." dedim. Bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu kapattım.

Asansöre doğru giderken bana yetişip arkadan  kolumu tuttu. Ona doğru döndüğümde sinirlendiğini gördüm.

Kolumu sıktı hafiften Maksatı gözümü  korkutmaktı ama Herhangi bir korku hissetmiyordum. Kolumu kurtarmaya çalıştığımda daha da sıkmaya başladı.

"Dilan, Beni orada o şekilde bırakıp gidebileceğini mi sanıyorsun. Burası benim otelim burada bana bu şekilde davranamazsın. "

"Sen kaşınmasaydın o şekilde davranmazdım zaten. Adım Dilan değil Sevda. Beni rahat bırak." dedim.

Kolumu tekrar ondan kurtarmaya çalıştım. Kolumu bırakmayınca tekrar vurduğum yere bu sefer daha sert vurdum. Küfür ederek vurduğum yeri tekrar sıvazlamaya başladı. Kolumu kurtardığımda Geriye doğru iki adım attım.

"Spora falan mı başladın sen.Nasıl bu kadar sert vurabiliyorsun. Normalde böyle biri degildin sen. Bana bu şekilde davranarak uzaklaştıra bileceğini mi sanıyorsun. Benden kolay kolay kurtulamazsın. "

"Allahım yaa Mal mısın oglum sen! Bana bak uzak dur benden. Sakın bir daha dokunayım deme. Sana o şekilde vurmam bir uyarıydı. Eğer bu şekilde davranmaya devam edersen seni fena yaparım. "

SAHIPSIZ INTIKAMWhere stories live. Discover now