Yardım Edin.

11.6K 395 27
                                    

Ne kadar saattir buradaydı bilmiyordu Ayşem. Bilincini kaybetmek üzereydi. Yavaşça kalktı yerinden kapıya doğru yürüdü. Bütün gücüyle kapıya vurmaya başladı. Kapı arkasındaki sesleri  duyuyordu ama beyni daha fazla algilayamiyordu.
Yalvarircasina son kez seslendi.

_Ben ben artık nefes alamıyorum. İlacim çantamda! Nolur açın kapıyı lütfen yalvarıyorum açın.

Son sozleriydi Ayşem'in. Oracıkta yığıldı. Yağız Karahanlı bir türlü sinirlerine hakim olamıyordu. Bu yüzden de içeri girmiyordu sırf küçük fareye zarar vermemek için. Aslında sevmezdi kadınları. Hayatında ki en büyük ihaneti annesinden görmüştü ne de olsa. Öyle iyi bir babası vardı ki yaptığı iş karanlık da olsa merhametiyle temiz kalbiyle ailesine yaşatmaya çalıştığı hayatıyla parmakla gösterilirdi. Yardıma muhtaç insanlara yardım ederken zalimlerin karşısında fazlasıyla cesurdu. Eşine ve oğluna fazlasıyla aşık bir adamdı. Bir dediklerini iki etmiyor herşeyi onların mutluluğu için yapiyordu Ahmet bey. Aile kavramına fazlasıyla önem verirdi. Birde Adem bey vardı. Yağız Karahanlı'nin amcası. Ahmet Bey'in aksine vurdumduymaz kendinden başka kimseyi düşünmeyen abisinin arkasından kuyusunu kazan biriydi. Tabi ki Ahmet bey kardeşinin çoğu hareketlerini görmezden gelirdi. Yağız Karahanlı henüz 13 yaşındaydı amcasıyla annesinin birlikte olduğunu öğrendiğinde. 


Okuldan gelmişti... Herzaman onu kapıda bekleyen annesi yoktu o gün bahçede. Uyuduğunu düşünüp sürpriz yapmak amacıyla sessizce içeri girdi Yağız. O an duyduğu seslere anlam verememişti. Odanın kapısını açmasıyla donup kaldı küçük Yağız. Annesiyle amcası yatakta sevisiyorlardi. Koşarak kaçtı evden Yağız. Bahceye saklanıp ağlamaya başladı....

Aklındaki düşünceleri bir kenara bırakan Yağız Karahanlı kapıyı açmaları için başıyla emir verdi. Kapı açıldığında küçük fare yerde baygın yatıyordu. Su ve Ayşem'in çantasını istedi alelacele. Kucaklaştığı gibi yukarı kendi odasına çıkardı onu. Kendine gelmesi için beklemeye basladi. Ayşem yavaş yavaş kendine geliyordu. Gözlerini açtığında bir çift siyah gözle karşılaşınca korkudan nutku tutulmuştu.

_Nolur yalvarırım bana zarar vermeyin. Söz veriyorum gördüğüm herşeyi unutucam. Gitmem lazım benim lütfen bırakın gideyim. Babam çok merak etmiştir benim okulda olmam lazım.

Yağız Karahanlı susmadan konuşan kıza bakarken gülümsemek istedi. Bu nasıl bir kızdı ki cesaretine hayran kaldım diye geçirdi içinden. Hem korkuyordu hem de başına gelecekleriden habersiz cumlelerini arka arkaya siraliyabiliyordu.

_Sus...

Dedi sadece Yağız Karahanlı. Sana zarar vermicem. Ayşem ne diyeceğini bilemedi. Başını sallamakla yetindi. Acıkmış olduğunu düşünerek yemek istedi Yağız Karahanlı. Korkuyordu Ayşem yemek yemeğe üstelik çok da acikmisti. Utana utana kucağında ki tepsiden yemeye başladı. Aklında bir sürü soru varken sormaya çekiniyordu.

_Ben gerçekten özür dilerim. İşinize karışmak istemezdim. Sadece okula gidiyordum ve ses duyunca merakıma yenik düştüm. Sizi tanımıyorum bile. Nolur bırakın artık gideyim diye tekrardan ağlamaya başladı.

_Yeter. Karşımda bebek gibi ağlayıp durma. Seninle işim bittiğinde gidiceksin o zamana kadar sus... Dedi ve odadan çıktı Yağız Karahanlı..

Aklında bu kız için binbir türlü plan vardi. Bu kadar saf ve masum olmasa sonu çoktan annesi gibi olmuştu bile ama oda biliyordu ki tek suçu yalnış zamanda yalnış yerde olmasıydı....



Karanlık MafyaWhere stories live. Discover now