Pişmanlık

5.7K 210 10
                                    

Yalan söylemiştim ve Yağız beni görmek istemiyordu. Haklıydı kendine ilk dakikadan yalan söyleyen birini kim görmek isterki.
Aşağıda nekadar oturdum bilmiyordum ama herşeyden önce kahvaltı yapıp ilaçlarını içmesi lazımdı. Kendime gelip bir tepsiye güzelce kahvaltı hazırladım. Kapıya geldiğimde içeri nasıl gireceğimi düşünüyordum.
Daha fazla beklemek gereksizdi ve tıklayarak içeri girdim. Yüzüme bile bakmadı. Tepsiyi konsolun üstüne koyup usulca dışarı çıktım. Artık beni istemiyordu. Eşyalarımı toparlamak için aşağıya indim zaten pek fazla eşyam yoktu. Kapıdan çıktım usulca yürümeye başladım. Haketmiştim yalan söylerek güvenini fazlasıyla sarstım biliyorum. Sadece o an kızacağını bildiğim için yapmıştım. Ne kadar yürüdüm bilmiyorum. Hem yorgunluktan hemde yaptığım hatadan dolayı ağlıyordum. Eve ulaşmak için fazla yürümem gerekiyordu hemde çok fazla. Hava kararmak üzereydi korkmaya başladım. Yanımda bir araba durdu. Şuan korkudan ölebilirdim. Kafamı kaldırıp baktığımda Yağız'ı görmeyi beklemiyordum. Benim için mi gelmişti.



_ Arabaya bin!

_ Binmek istemiyorum. Eve dönücem.

_ Ayşem siktiğimin yerinde arabaya bin dedim sana. Canını yakmak istemiyorum.

_ Yüzüme bile bakmıyorsun. Sana istemeden de olsa yalan söyledim bırakda gideyim.

_ Sana benimsin dedim ve sonucu herne olursa olsun gidemezsin. Ben git demedikçe gidemezsin. Şimdi hemen şu lanet arabaya bin.



Sessizce arabaya bindim. Yagiz'ın bu tavırları beni korkutuyordu. Fazla takıntılıydı bana karşı. Sessiz kalmayı tercih ettim. Yol boyu konuşmadık ama ne kadar sınırlı olduğunu anlayabiliyordum.

Eve yaklaştığımızda anlık da olsa bana bakmıştı. Bakışlarında garip bir his vardı ve için ürperdi.

_ Yalan söylediğin ve kaçmaya çalıştığın için cezalısın. Her nekadar ceza vermek istemesemde benim kurallarım var ve malesef ki olması gereken de bu.


_ Cezamı saçmalama Yağız çocuk muyuz biz ? Çok saçma bir şaka tamam kabul ediyorum yaptığım yanlıştı ama beni dinlemedin bile. Ben ilk defa yıllar sonra huzurla uyudum. Sana birşey olucak korkusuyla kafayı yiyiyorum sandım. Uyandığımda yanında olmak nasıl güzeldi anlayamazsın. Sırf aramızda huzursuzluk çıkmasın diye söylemedim. Onun beni arayıp aramaması umrumda bile değil.





_ Benimle konuşurken o ses tonuna dikkat et Ayşem. Senin karşında Yağız Karahanlı var. Sen benimsin ve benim kurallarımla yaşamayı öğreneceksin. Şimdi kes sesini.


_ Ben senin olmayı istediğim için seninim. Senden korktuğum yada sen istediğin için değil. Bana böyle davranmaktan vazgeç ben kimsenin malı değilim. Kafana göre beni şekillendiremezsin. Herkesin kendince kuralları vardır. Ama ben köle değilim Yağız Karahanlı.



_ Benimle inatlaşmaya devam ettikçe cezanı katlandığının farkında bile değilsin.




Gerisi uzun bir sessizlik. Bu kadar yol yürümüş olamazdım demi. Ne yapacağını fazlasıyla merak ediyordum. Ne tür cezaları olabilirdi ki. Tek bildiğim istemediğim birşeyi asla yapmayacaktım. Yada kendimi kandırıyordum Yağız Karahanlı zorla yaptırırdı.


Araba evin önünde durduğunda peşinden indim. Gözlerinin içine bakıyordum ama okadar hissiz bakıyordu ki korkmadım desem yalan olurdu. Çalan telefonumla irkildim. Çok şükür arayan babamdı. Kafasıyla açmamı işaret edince rahatlamıştım.

_ Alo! Babacığım.


_İyiyim babacığım. Siz nasılsınız. Ah evet tatil muhteşem buralar okadar güzel ki anlatamam. Merak etme dikkat ederim babacığım. Kardeşimle annemi çok öpüyorum.



İfadesizce suratıma bakıyordu.



_ Şey merak etmişler. Herşey yolunda mı diye sormak için aramış. Yağız bak biliyorum çok kızgınsın ama yemin ederim kötü bir niyetim yoktu. Artık sana sarılmak istiyorum.



_ İçeri geç ve beni bekle.


_ Yağız lütfen. İkimizde çocuk değiliz. Ben hatanın farkındayım ve söz veriyorum birdaha asla tekrarlamak yok.


Bir cesaret gidip sarıldım. Bu kadar kızmış olamazdı. Saçlarımı kokladığını hissediyordum ama sarılmamıştı. Beni kendinden uzaklaştırdı ve içeri girdi. Peşinden bende girdim. İlaçlarını içip içmediğini anlamak için yukarı çıktım. İçmemişti işte nasıl bir adamdı bu. İlaçları elime alıp hışımla aşağıya indim.



_ Sen Yağız Karahanlı! İyileşmek için bu lanet ilaçları içmek zorundasın. Şimdi hemen bunları iciyorsun.



_ Bana emir vererek konuşma Ayşem! Dişlerini sıkmaktan çenesi kaskatı kesilmişti.

_ Sana emir vermiyorum. Be-ben sensiz kalmaktan korkuyorum ve biran önce iyileşmeni istiyorum. Aynı durumda ben olsam ve ilaçlarımı içmesem şimdi ki gibi rahat olurmuydun?

Koşarak beni kollarının arasına aldı.




_ Sakın birdaha böyle konuşma. Ben sensiz nefes alamam senin tırnağına taş deyse bu şehri yakarım. Sana yemin ederim yaparım Ayşem.



_ O zaman ilaçlarını içmelisin. Lütfen Yağız sana birşey olursa ben kafayı yerim.


_ Tamam başımın belası tamam. Hayatımda ilk defa ilaç içiyorum. Ulan sen bana ne yapıyorsun Ayşem. Ne hale çevirdin beni. Cezanı da unutmuş değilim.


_ Sen bana hep böyle sarıl ben her cezaya razıyım. Affedildim mi ?



_ Henüz değil sadece erteledim. Şimdi bir kahve yapta karşılıklı içelim.



Midemde kelebekler uçuşuyordu. Hem cezadan yırtmıştım hemde aşinası olduğum kokusunu ciğerlerime doldurmuştum. Hayır nasıl oluyorda bana bunca kötülüğü yapan bu adama bukadar bağlanmıştım bilmiyorum. Ama sonu ne kadar karanlık olursa olsun deli gibi aşıktım.




Kahvelerimizi içip güzelce sohbet ettik. Ona ailemi ve çocukluğumu anlatmamı istemişti. Aslında anlatacak pek birşeyim yoktu.




_ Biz küçük bir aileyiz. Eskiden annem ve babam beni çok fazla severlerdi. Okadar güzel bir çocukluk geçirdim ki anlatamam. Her istediğimi yapan bir babam benim için ölen bir annem vardı. Uslu bir çocuktum ama ara sıra da fazla yaramazlık yapıyordum. Sonra herşey değişti. Annem birden bana karşı çok farklı davranmaya başladı. Beni sevmediğini düşünmeye bile başladım. Başlarda kardeşim olduğu için biraz ilgisinin azaldığını düşündüm ama öyle değildi. Ben küçükken bile kardeşime olduğu gibi davranmamıştı bana hiç. Hatta babamla çoğu kez tartışmalarına şahit bile oldum. Babam beni çok fazla korur kollar ama annem öyle değil. Beni umursamaz. Sebebini bilmiyorum ama benden nefret ettiğine bile yemin edebilirim. Gerçi anneler kızlarından nefret etmez değil mi Yağız?





_ Etmez tabiki bitanem sana öyle gelmiştir. Sil bakıyım o gözyaşlarını. Sebebi annen bile olsa seni kimsenin atlatmasına izin vermem.


_ Sende bana aileni anlatır mısın? Adın ve soyadından başka hiçbir şey bilmiyorum senin hakkında.



_ Benim ailem sensin Ayşem. Bana daha fazla soru sorma bu konuda.




Tam ağzımı açıp konuşacakken elimden tutup kaldırdı ve hazırlanmak için yukarı çıkardı. Yemeği dışarda yemek istemişti.




Sahi başımıza geleceklerden haberi yoktu. Olsa eminim ki asla evden dışarı çıkmazdı.







Karanlık MafyaWhere stories live. Discover now