Kan

5.7K 217 0
                                    

Korkudan ne yapacağımı şaşırmış Yağız'ın başında bekliyordum. Kafayı yemek üzereydim. Yağız karın boşluğundan vurulmuştu ve bilinci kapanmak üzereydi. Konuşamıyordum. Sadece gözlerine bakıp yarasına bastırıyordum. Eğer yarasına baksam oracıkta bayılır kalırdım. Kan kokusundan midem alt üst olmuştu ama onu bırakamazdım. Ve tabi ki oda beni bırakamazdı. Bırakmamalıydı.




_ Ayşem... Ölüyorum lan sana. Kokun olmadan yasayamıyorum. Sensiz uyuyamıyorum. Allah aşkına ne yaptın bana sen. Benim gibi taş kalpli birini nasıl bu hale getirebildin hatun.




_ Sus lütfen şimdi sırası değil. Yorma kendini telefonun nerede birilerini aramam lazım.



_ Ceketimin cebinde. Kadir onu ara. Daha sonra konum at. Ve lütfen yanımdan bir dakika bile ayrılma. Kokun olmadan dayanamam.


Hemen Kadir'i arayıp Yağız'ın söylediklerini yaptım. Allah'ım nolur ona birşey olmasın. Ondan ne kadar nefret etsem de birşey olacak diye aklım çıkıyordu. Yaklaşık yarım saat sonra Kadir bizi gelip almıştı. Hastaneye gitmek yerine Ağva'da  deniz kenarı bir eve gelince sinirden kudurmuştum. Yağız gene herzaman ki gibi susmamı emretmişti.





Biraz yaşlıca bir doktor gelip Yağız'ın yanına gitti hemen. Beni odaya sokmak istemediler çünkü Yağız beni kan tuttuğunu fark etmişti.   Kimseyi dinlemeden zorla odaya girmiş ve yüz üstü yatan Yağız'ın elinden sıkıca tuttum. Canı yanıyordu belliydi ama kendini okadar sıkıyordu ki mimik dahi oynamıyordu suratında. Morfinin etkisiyle bayılmıştı artık. Ama ben yerimden kıpırdayamıyordum. Sanki elini bırakıp gitsem oda gidecekmiş gibi geliyordu. Doktorun söylediğine göre durumu kritik değildi. Kurşunu çıkarmıştı ama fazla kan kaybetmişti. Ne kadar süre uyuduğunu bilmiyordum. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapadım.






Belimde hissettiğim baskıyla gözlerimi araladım. Resmen koala gibi sarmıştı beni. Ne zaman uyanmıştı ne zaman beni sandalyeden alıp da yanına yatırmıştı. Uyandığımı belli etmemeye çalışarak bu anın tadını çıkarmak istedim. Elimde olsa nefes almaz bir ömür kolları arasında yaşardım. Şimdi diyeceksiniz ki daha düne kadar nefret ediyordun evet doğru ama onu kanlar içinde yerde görünce aslında ondan nefret etmediğimi aksine git gide herşeye rağmen ona çekildiğimi fark ettim.



_ Uyumadığını biliyorum küçük fare. Haklısın bende olsam bu kaslı kollarım arasında yatmaktan keyif duyardım ama biliyorsun ki yaralıyım ve güzel beslenmem lazım. Şimdi kalkıp bana kahvaltı hazırlar mısın güzelim.


_ Ben fare değilim. Bana fare demekten vazgeç ayrıca ben yanında oturuyordum hangi ara beni buraya aldın?

Saçlarımda dudaklarını hissettim. Usul usul öpüyor her öpüşte de derin derin kokluyordu.


_ Korktum Ayşem. İsteseydin o an beni orda bırakıp ölüme terkedebilirdin. Ama gitmedin beni bırakmadın. Kendimden geçerken sadece uyandığımda burda olmanı diledim Ayşem. Yaşamaktan çok senin benimle kalmayı seçmeni diledim. Eğer ki gitmiş olsaydın hayatta kalsaydım bile  birdaha karşına çıkmamak için elimden geleni yapacaktım. Ölmek üzereyken bile bunları düşündüm ben. Gözlerimi açarken sadece sen vardın aklımda. Buradaydın. Yanı başımda elimi tutmuş uyuyordun.  Yanıyorum Ayşem senleyken bile cayır cayır yanıyorum. Anlasana hatun senin için ölüyorum.




_ Ben sana kahvaltı hazırlayayım. İlaçların var malum.




Hemencecik kalkmıştım kollarının arasından. Duyduklarım bende şok etkisi yaratırken onu biraz olsun süründürmek güzel olacaktı. Kahvaltısını hazırlayıp hemen yanına gitmiştim. ilaçlarınıda içtiğinde kaçıcak yerim yoktu. Elini uzattı. Tereddüt etsem de içimden bir ses hayat kısa korkma diyordu. Elinden tutup ona doğru yürüdüğümde cebimde ki telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan kişiye baktığımda Emir'in adını görmemle meşgule atmıştım. Yağız sorgulayıcı gözlerle yüzüme bakıyordu. Yalan söylemek istemiyordum ama başka çarem de yok gibiydi.

_ Şey Ela arıyor. Daha sonra ararım onu .

Kekelemiştim. Yalan söylemeyi zaten beceremiyordum. İnanmamıştı işte. Garip bir şekilde gözlerime bakıyordu.  O sıra da gelen mesaj sesiyle yerimde irkildim
Boşta kalan elini bana uzattığında telefonu istediğini anlamıştım.



_ Saçmalama Yağız telefonumu mu kurcalayacaksın.


_ Ayşem o telefonu vermek için sadece 5 saniyen var.


_ Saçmalıyorsun Yağız. Daha neler sen kimsin ki benden telefonumu istiyorsun?



_ Beni çileden çıkarma Ayşem. Hemen o telefonu ver!



Kükremesiyle birlikte telefonu istemeden Yağız'a uzatmıştım. Şimdi bittiğimin resmiydi. Beni parçalayacak gibi suratıma bakıyordu. Açıklama beklediği kesindi ve ben mesajda ne yazdığını dahi bilmiyordum.



_ Yağız ben... Sadece şuan bu konuları konuşmak istemediğim için...



_ Bana yalan söyledin.



_ Yağız dinle ben sadece kavga etmeyelim diye söylemedim açıklama yapmama izin ver.


_ Ulan bu adamla görüşme dedim sana. Görüşürsen neler yapacağımı da söyledim. Bu piç kim oluyorda seni merak ediyor Ayşem. Siktigimin pezevengini öldürmezsem adam değilim.




_ Saçmalama Yağız. Yemin ederim görüşmüyoruz. O günden sonra da birdaha hiç görmedim. Neden aradı onu bile bilmiyorum sakin olurmusun korkuyorum...


Üstüme gelmeye başlamıştı. Yarasına aldırmadan sinirle üstüme yürüdü. Artık dip dibeydik ve oldukça korkmuştum. Bir anda kaldırdığı elini duvardaki aynaya yumruk olarak indirdiğinde korkudan çığlık attım.
Uzun bir süre bu şekilde kalınca daha fazla dayanamayıp dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım. Delice küfürler savurup daha çok korkmama sebeb oluyordu.




_ Ağlama lan. O şerefsiz yüzünden ağlama.



_ Yağız lütfen korkuyorum yapma. Bak elinde kanıyor. Hadi gel pansuman yapalım.



_ Siktirme şimdi elimi de kanınıda. Sana defalarca sen benimsin dedim ve sen bunu hala anlamışa benzemiyorsun. Benim olanı kimse aklından dahi geçiremez. Ve o piç bunu ödeyecek!


_ Lütfen. Elin çok kanıyor hadi bakmama izin ver.


_ Sakın dokunma Ayşem. Bana yalan söyledin. Sinirim geçene kadar benden uzak dur. İkimizin de iyiliği için benden uzak dur.




_ Yağız özür dilerim. Hata yaptım. Ama sadece şuanı bozmamak için söylemedim. Sinirleniceğini biliyordum. Birdaha olmayacak söz veriyorum.




_ Ben gel diyene kadar sakın gelme Ayşem. Sinirimi senden çıkarmamam için bir süre gözüme dahi gözükme...




Ağlaya ağlaya odadan çıkmıştım. Ne demişti  sahi o. Gözüme bile gözükme...

Karanlık MafyaWhere stories live. Discover now