ZAMAN

6.3K 247 10
                                    

Dün yaşadıklarımın etkisinden hala çıkamamış sessizce kahvaltı yapmaya çalışıyordum. Babam erken çıktığı için dün hakkında hesap soramamış ama bu konuyu konuşmamız gerektiğini söyleyerek işe gitmişti. Zaten kaldırabilecek halde değildim. Annemin iğneleyici bakışlarının ardından okula gitmek için kardeşimi öpüp evden çıkmıştım. Gözlerimin önünde Arslan'ı öldürüp sen benimsin demişti. Korkuyordum yalan yok. Böyle saplantılı bir sapıkla uğraşmak zorunda olduğum için çok korkuyordum. Düşüncelerim arasında boğulurken nezaman okula vardım bilmiyorum. Sınıfa çıktığımda hemen yerime oturup sıraya kafamı koydum. Kimseyle uğraşıcak halde değildim.

 

Ders arasında Ela korkulu gözlerle yanımda bitti. Ona bir açıklama yapmak zorundaydım en başından anlatmaya başladım. Sonuçta benim en yakın arkadaşımdı ve ben birilerine anlatmazsam kafayı yerdim.

_ Ayşem bu anlattıkların şaka değil demi. Kızım sen kafayı mı yedin böyle bir adamla ne işin var. Hemen polise gitmeliyiz. Ya sana bir zarar verse bu adam tam bir piskopat.

_ Yapamam Ela. Anlamıyorsun beni ailemle en çok da kardeşimle tehtid ediyor. Sence de bunca anlattığımdan sonra bu söylediklerini yapmaz mı?

_ Ela bir çözüm yolu vardır elbet. Heran başına bir iş gelicek mi diye yaşayamazsın. Böyle tiplerin şakası olmaz. Gel beni dinle polise gidelim seni ve aileni korurlar.

_ Ela. Lütfen anlattığıma pişman etme beni. Bekleyip göreceğiz. Hem bana zarar vereceğini düşünmüyorum. Evet ne kadar manyak olsa da bana birşey yapmaz. Onda çözemedim birşeyler var. Ailemi asla riske atamam.

_ Peki arkadaşım. Ama herne olursa olsun yanındayım bunu sakın unutma. Dersten sonra direk eve gitmem lazım. Yarın bol bol konusucaz tamam mı??


Ela'ya anlattığım için pişman olmuştum.  Söz vermişti ama başka birine anlatır diye de korkuyordum. Sıkıcı geçen ders sonrası eve gitmek için okuldan çıktım. Arkamdan gelen sesle durmuştum. Ah bu Emir'di.


_ Ayşem iyimisin ?

_ İyiyim Emir sen nasılsın?

_ Sağol iyiyim deminden beri sesleniyorum duymuyorsun.

_ Dalmışım kusura bakma. Nabiyorsun nasıl gidiyor?

_ Ne yalan söyleyeyim seni gördüm daha iyi oldum. Birlikte yürüyelim mi?

Emir'in bana olan duygularını biliyordum. Bende ona karşı boş değildim ama bir türlü birbirimize açılamamıştık. Yürümeye başladık. Sıradan bir sohbetimiz vardı. Derslerden yaklaşan tatilden sınavlardan söz ederek ilerliyorduk. Biran Emir sayesinde biraz da olsa unutmuştum yaşadıklarımı. Yüzümde aptal bir gülümseme ile sohbetimize devam ederken tam karşımda beni izleyen bir çift gözle karşılaşınca olduğum yerde kaldım.


_ Ayşem iyimisin.. Ne oldu birden?

_ Sevgilimin...

_ Sen kimsin kardeşim Ayşem nereden sevgilin oluyor ?

_ Bu velet kim sevgilim daha da önemlisi yanında işi ne ? Korkudan küçük dilimi yutmuştum. Emir'e zarar vermesinden korktuğum için hemen lafa atladım.

_ Şey Yağız Emir benim okuldan arkadaşım. Beraber eve doğru yürüyorduk.

_ Ayşem bu adam kim Allah aşkına. Sana neden sevgilim diyor.

_ Evet Ayşem yanındaki bu velete kim olduğumu söylemek istermisin yoksa ben mi göstereyim?

_ Emir sen artık gitsen iyi olur.

_ Seni bu adamla yalnız bırakmam Ayşem hiç tekin birine benzemiyor.

_ Yağız benim erkek arkadaşım Emir lütfen artık gidermisin bir sorun çıksın istemiyorum.

_ Peki.

Emir çok kırılmıştı. Arkasından izlemekle yetindim ama ona birşey anlatamazdım. Üstelik Yağız'ın ona zarar vermesi an meselesiydi. Önüme döndüğümde beni öldürecekmiş gibi bakan bir adet Yağız vardı.

_ Sana benimsin dedim ve sen buna göre davranmalısın. Aksi taktirde olacaklardan ben sorumlu değilim.

_ Bana bağırmakdan vazgeç Yağız Karahanlı. Sen benim sevgilim değilsin. Ve bende senin değilim.

_ Demek öyle. Yürü.

_ Canımı yakıyorsun bırak kolumu seninle gelmiyorum.

_ Sana yürü dedim.



Gene başlamıştık. Kim bilir beni nereye götürüyordu. Bu adamdan kurtuluş yok muydu. Daha önce hiç görmediğim bir yere gelmişdik. Dağ evine benziyordu. Allah kahretsin burda telefon da çekmiyordu. Arabada yol boyu onun olduğumu yanıma yaklaşan herkesi acımadan öldüreceğini sözünü dinlemez isem küçük kardeşime zarar vereceğini söyleyip tehtid edip durmuştu. Konuşmayacaktım. En azından siniri geçene kadar.

İçerisi soğuktu. Üşüdüğümü anlamış olmalı ki şömineyi yakmaya başladı. Sessizce oturuyordum. Mutfaktan elinde bir şişe viski ve bardakla gelmişti. Çok hızlı içiyordu ve ben gerçekten korkuyordum. Koyu olan gözleri gittikçe daha da koyulaşıyordu. Her bir yudumda onun olduğumu bana başka kimsenin dokunamayacağını birbirimize ait olduğumuzu haykırıyordu. Ağlamama engel olamadım. O sırada elindeki bardağı sehbaya sertçe vurmasıyla yerimde sıçradım. Eli çok kaynıyordu. Hemen yerimden kalktım gömleğimi çıkartıp eline bastırdım.

_ Sikeyim senin ağlamana dayanamıyorum Ayşem. Sus artık.

_Elin çok kanıyor. Hastaneye gitmemiz lazım.

_ Sana ağlama diyorum Ayşem...

_ Bana bağırmakdan vazgeç Yağız. Elin çok kötü dikiş atılması lazım.


_ Ağlamayı kes ve banyodaki ezca dolabına git. Orda gerekli malzemeler var.     Koşarak banyodan istediği malzemeleri alıp geldim.

_Ne yapıyorsun sen ?

_ Elime dikiş atıyorum.

_ Sen gerçekten piskopatsın. Tedavi olman lazım.

_ Sabrımı sınama Ayşem.

_ Eve gitmek istiyorum.

_ Hiçbir yere gidemezsin.

_ Benim bir evim ve ailem var Yağız. Beni hemen evime götür.


_ Bana emir vermeyi kes.


_ Sen de beni tehtid edip zorla yanında tutmayı kes. Seni istemiyorum anlamıyor musun ?


_ Sen benimsin ve ben ne dersem yapmak zorundasın. Bunu o küçük beynine sok.

_ Polise gidicem bu yaptıklarını bir bir anlatıcam .

_ Beni hafife alma Ayşem. Yapmak istemediğim şeylere beni zorlama.

_ Sen bana hiç birşey yapamazsın Yağız Karahanlı. Senden korkmuyorum.




Ne söylediğimin farkına varmamla bir adım geriye gittim. Bu sefer çok kızdırmıştım. Üzerime gelmeye başlamıştı ve artık kaçacak yerim yoktu. Bu dağ başında kimse sesimi duyamazdı...   



Yeni bölümden herkese merhaba okuduktan sonra oy verirseniz çok sevinirim. Sorularınız ve görüşleriniz için yorum yapmayı unutmayın.

Karanlık MafyaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora