Psikolok Adam 《Final》

20

Ne olduğunu hatırlamadığım ancak güzel bir rüya olduğunu bildiğim hayal aleminden gerçek dünyaya dönünce biraz üzülsem de bozuntuya vermeden yatakta doğruldum. O sırada üzerimden sıyrılarak bacaklarımın üzerine düşen turuncu pikeye baktım bir süre. Üzerime birinin birşey örttüğünü hatırlıyordum hayal meyal. Rüya gibi silikti, ve gerçek mi değil mi olduğunu ayırt etmekte zorlanmıştım. Öyle bir koku, gerçek olamayacak kadar güzel hissettirmişti çünkü.

Garip bir dalgınlıkla hala boynumda duran neckloop'umu çıkarıp yatağımın üzerine bıraktıktan sonra sersem adımlarla lavaboya yöneldim. Saat 1'e geliyordu ve uzun zaman sonra ilk defa bu kadar sakin uyanabilmiştim.

Garipti.

Yüzüme birkaç sefer su çarpıp havluyla kuruladıktan sonra, artık durumdan yakınmaya başlayan midem yüzünden mutfağa yöneldim, ama üzerimdeki garip hal hala kaybolmamıştı. Tuhaf bir şekilde kötü hissetmiyordum.

Ölecek miydim acaba?

Ne bileyim, son günlerim mutlu geçsin, olayı falan?

Mutfağa girip bulaşık yıkayan anneme aldırmadan buz dolabını açıp karşımdaki yeşil elmalardan birini alıp kısaca üzerime sildim ve elmaya dişlerimi geçirip ağzımda durmasını sağladım. Birde rafta duran çikolatalı sütü elime alıp boş elimle kapağı kapattım ve aynı sessizlikte odama yöneldim.

Elmayı kemirerek odama yürürken koridordaki kapılardan biri açılıp karşıma abim çıksa da sanki onu görmemiş gibi yaparak yanından geçtim ve odama yöneldim. Kimseyle değil konuşmak, göz teması kurmak dahi istemiyordum.

Abim bir süre bana baksa da umursamadan odama girdim ve kapıyı kapattım. Çalışma masamın üzerindeki bilgisayarı da alıp yatağın ayak kısmına koyduktan sonra yastığıma sarılıp yüz üstü uzandım ve bilgisayarı açtım.

Depresyonla falan uğraşamayacaktım. Çikolata yiyesim yoktu zaten. Çikolatalı süt her derde devâ olduğu gibi, film izlerken de çok iyi gidiyordu.

Bilgisayar açılınca hiç gezinmeden bir film sitesine girip bilim kurgu filmlerine baktım ve kapağı güzel görünen bir filme tıklayıp reklamları kapattıktan sonra açılmasını bekledim. Ara sıra elmamı kemirmeyi de ihmal etmiyordum. Hem tatlı, hem de ekşiydi ve tam benim sevdiğim gibiydi. Kırmızı olan elmalar fazla tatlı oluyordu.

Film başlarken neckloop'u bilgisayara bağlayıp bileğimdeki sargılara dikkat ederek yastığa daha sıkı sarıldım ve filmi izlemeye başladım.