Özel Bölüm 5

17.8K 1.2K 316
                                    

"Geç geç geç." diye sessizce bizi içeriye alan Ayla ablayla birlikte ayakkabılarımızı çıkarıp sessizce içeriye girdik ve oturma odasına yöneldik. Bir apartmanın 3.katında oturuyorlardı ve ev fazla büyük olmasa da fazlaca şirindi.

Duru'nun doğum günü, resmi olarak başlamıştı ve saat sekize gelmek üzereydi. Ne kadar mutlu ve heyecanlı olsam da, içimde yeşeren endişe tohumlarını göz ardı edemiyordum. Umarım bu günü de batırmazdım.

Aras'la birlikte oturma odasına geçip koltukların arkasına saklandıktan sonra ceketimin cebindeki küçük hediye paketimi elimle kontrol ettim ve tedirgince gülümsedi kendi kendime. Pekala. Her şey iyi olacaktı. Sorun çıkarsa da, ben halledecektim.

Tek korkum, bir sorun çıkarsa bunu halledemeyip ağır bir ruh haline girmemdi. Depresyondan ve intihara meyilli davranışlarımdan kurtulmuş olabilirdim, ama bir kere depresyona girince tamamen arınmak gerçekten zordu. Beynin körü körüne inandığı bir düşünceyi ne kadar aklasan da, bir kısım hala şüphe etmeye devam ederdi çünkü.

Ayrıca, başa dönmek istemiyordum.

Elindeki el yapımı olduğu belli olan çikolatalı pastayla odaya giren Burçak- pardon, Burak abiyle kısaca tanıştıktan sonra onlar da saklanmak için yer aramıştı ve sonunda Ayla abla perdenin arkasına, Burak abi de Aras'ın yanına saklanmaya karar vermişti.

Burçak, pardon, Burak abi Aras'a fazlasıyla benziyordu  Sadece Burak abinin çene hatları, Aras'a göre biraz daha inceydi. Ayrıca Aras'tan farklı olarak Burak abi, ela gözlere sahipti.

Ayla abla, yani Burak abinin eşi ise çocuğu olmasına rağmen iyi bir fiziğe sahipti. Siyah düz saçlara ve kahverengi gözlere sahip olan Ela ablanin gözleri hafif çekik duruyordu ve bu, ona ayrı bir hava katmıştı. Onun dışında, çok güler yüzlü ve anlayışlıydı. Onu şimdiden sevmiştim.

Ayla abla, Burak abi saklandıktan sonra oturma odasının ışığını söndürdürdü ve tekrar perdenin arkasında saklanmaya devam etti. Fark ettiğim bir ayrıntıyla duraksadım. E bu çocuk duymuyordu. Nasıl çağıracaklardı onu?

Yanımdaki Aras'ı dürtüp bana bakmasını sağladıktan sonra onun kulağına eğilerek sessizce konuştum.

"Duru'yu kim çağıracak?"

"Abim kurallarına bağlı bir insandır. Saat sekizde yemek saati var ve herkes o saatte sofrada olur." dedi. "Birazdan gelecektir." dediğinde kaşlarım hayretle yukarıya kalkmıştı.

Vay be. Bir de biz çok disiplinliyiz derdim.

Yok, disiplinlik olabilirim ama disiplin bana hitap eden bir kelime değildi. Ayrıca ne biçim kelimeydi o öyle. Çakma amerikan bozması gibi..

Kısa bir süre sonra minik adım sesleri duyduğumuzda herkes hareket etmeyi kesmiş ve sese yoğunlaşmıştı. Minik adımlar, oturma odasının girişinde durmuş ve ışıkları açma düğmesine basınca biz yerimizden fırlayıp "Sürpriiiz!" diyerek bağırmıştık.

Korkuyla irkilip iri gözlerle bize bakan Duru, kısa bir an durumu anlayamasa da, sonradan kocaman gülümsemişti. Gözlerinin dolduğunu buradan görebiliyordum.

Sonra herkes bir yandan "İyiki doğdun Duru." şarkısına başlarken bir
yandan da kelimeleri işaret diline çeviriyorduk. Öyle güzel bir andı ki, Duru'nun şaşkın mutluluğu benim içimi dağlamıştı.

İlk önce Duru'nun anne ve babası onun yanina gidip sıkıca sarıldıktan sonra sıra bize gelmişti. Duru'nun beni gördüğü zamanki ifadesini hiçbir zaman unutamayacaktım. Öylesine güzel bir gülümseme göndermişti ki bana, öylesine özel hissettirmişti ki..

Psikolok Adam 《Final》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin