part-3

54.6K 1.7K 82
                                    

Karanlıktı, kör edici bir karanlık.Olduğum yerden kalktım önümü göremiyordum ve çok korkuyordum.İçimde nedenini anlayamadığım bir sıkıntı vardı.Işığa dair en ufak bir şey bile yoktu.Bir duvarın önüne geldiğimi fark ettim.Priz bulma umuduyla ellerimi duvarda gezdirmeye başladım.Duvar soğuktu ve sanırım ıslak.Evet evet ıslaktı.Lanet olsun duvarda su olmasının amacı neydi acaba ellerim ıslandı hep.Biraz daha gezdirince suyun yoğun olduğunu anladım.İyi de su bu kadar yoğun olmazdı.Gezdirmeye devam ettim.Bu yoğun madde ellerimden kollarıma doğru akmaya başladı.İğrenç lanet olsun bu iğrenç.Hala karanlıktı.Ellerimi üzerime sildim. Kumaştan, düğünde giydiğim kıyafetin hala üzerimde olduğunu anladım.Allah'a teşekkür ederken ellerimi duvarda gezdirmeye devam ettim. Bir yandan bu maddenin ne olduğunu anlamaya çalışıyor bir yandan küfüler arasında prizi bulmaya çabalıyordum.Duvarlarda ağır metalimsi bir koku vardı.Tam vazgeçmiştim ki birden her yer aydınlandı.Ama ben açmamıştım ki bu ışığı prizi bile bulamamıştım.Sapsarı ışığın olduğu yöne baktım. İşte gelmişti. Işıktan etkilendiğim için ellerimle gözümü kapatmaya çalıştım.Aman Allah'ım bu da ne böyle! Ellerim kan kırmızısına boyanmıştı sanırım kan kırmızısı değil bu bayağı bayağı kandı. Gözüm artık ışığa alışmıştı.Dehşetle ellerime bakarken gözlerimi ona çevirdim.Onun ise keyfinden memnun bir hali vardı.Elleri cebindeydi gözlerimi deler derecede bakıyordu. Gözlerinde bir tuhaflık vardı baygın ama korkunç bir şekilde bakıyordu. Gözlerimi ondan zor olsada alıp duvarlara baktım. Her taraf kan ile kaplanmıştı.Bu kadar kan kime aitti? Neden hepsi duvardaydı? Gözlerimi sol taraf çevirdiğimde ise iki kat daha dehşete düşmüştüm. Midem bulanıyordu, başım çok dönüyordu, konuşmak istiyordum fakat konuşamıyordum.Sol tarafa doğru ilerledim bu korkunç manzaranın sebebine doğru.Beş tane yan yana dizilmiş sandalyenin üzerinde elleri kolları bağlanmış benim yaşlarımda kanlar içinde ve ölmüş olan kızlara baktım.Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı sanki.Birden ona döndüm bana yaklaşıyordu.Ben ise geriye doğru adım atıyordum.Parmağımla duvarı göstererek:

-''Bu..Bunlar o..o..onların kan..'' ve kendimi daha fazla tutamayıp çığlık ata ata ağlamaya başladım.Bana yaklaşıyordu:

-''Senin gibi uslu durmayan kızlar bunları hak eder küçüğüm.'' Histerik bir kahkaha attı ve devam etti:

-''Benimle resmen eğlendin sen buna izin verceğimi mi sandın Zehra? Seninde sonun onlar gibi olacak.Hatta daha beteri olacak.Şimdi buraya gel beni yorma sakın, ilk önce küçük bir eğlencemiz olacak seninle ardından sadece ben eğlenmeye devam edeceğim çünkü bilirsin hangi insan işkenceyle ölürken eğlenebilir ki?''

Korktuğum başıma gelmişti beni öldürecekti. Arkamı döndüm kızların arkasına koştum.Peşimden hızlı adımlarla geliyordu sinirden yüzü kasılmıştı ellerini cebinden çıkarıp yumruk haline getirdi.

-''Kaçma Zehra kaçma!''

Kızlardan birinin sandalyesinin arkasına geçtim.Bana doğru gelirken kızla beraber sandelyeyi üzerine attım.Altında kalmıştı ve kalkamıyordu.Hemen kapıya koştum.Kapıdan çıkınca uzun koridorda hızla koştum koştum fakat çok uzundu bitmiyordu.Çıkışı işaret eden tabelayı gördüm hemen inmeye başladım.Yukarıya bana doğru koşan 4 tane adam olduğunu gördüm bunlar onlardı kahretsin.Hemen geri döndüm ve koridorda koşmaya devam ettim.Yukarıya çıkan bir merdiven gördüm hızlı adımlarla çıkmaya başladım ayağım takıldı yüz üstü düştüm.Bu sırada yine onun bağıran sesini duydum:

-''Catch this girl!''(Yakala şu kızı!)

Hemen toparlanıp merdivenleri tırmanmaya devam ettim.Lanet olsun koca bir gökdelenin tepesiydi burası.Kaçma şansım yoktu.Hıçkırarak ağlamaya devam ediyordum. Yaklaştığını hissettim.Koşup tırabzana tırmandım.Burası çok yüksekti başım dönüyor buradan düşersem hayatta kalma şansım bile bile yoktu.Bana doğru yaklaştı.

-''Gelme! Gelme yoksa atarım kendimi aşağıya!'' Ellerini göğsünde kavuşturup kafasını iki yana sallamaya başladı:

-''cık cık cık.Ben seni öldürmek için daha iyi yöntemler bulmuştum.Sen neden kendini beni ve adamlarımı yorup böyle bir şey yaptın ki'' Vücudumun her bir hücresi titriyordu.

-''Atarım kendimi anlıyor musun  atarım!''

-'' Sen bilirsin güzelim. Seni itmemi mi istersin yoksa sen kendin atlar mısın?''

-''Yapma lütfen yaklaşma bana lütfen!'' gelmeye devam ediyordum tamam buraya kadar acı hissetmeyeceksin Zehra hadi bırak kendini.

-''1 2 3!'' İşte o an ellerimi serbest bıraktım işte düşüyordum...

...

-''Aahhhhh!''

-''Zehra kendine gel aç gözlerini canım aç hadi uyan.'' 

Ha neydi şimdi bu ben ölmedim mi? sanırım anlamının tek bir yolu var gözlerimi açmak.Gözlerimi açtığımda bana kocaman kahve gözleriyle bakıyordu şefkatle kollarına almıştı beni.Hemen irkildim gibi ayağı fırladım:

-''Sen katilsin uzak dur benden! Söyle neden yaptın bunu? o kızlara ne istedin onlardan?!'' şaşırmış bir halde bana bakıyordu:

-''Ben katil falan değilim sakin ol.Sadece bir kabus gördün geçti gel buraya'' Beni yatağa omuzlarımdan tutup yatağa oturttu.Kollarıyla başımı sarıp göğüsüne yasladı bu iyi gelmişti.Kendimi toparlayıp ayağı kalktım:

-''Şey benim lavaboya gitmem gerek'' hızla yanından uzaklaşıp odanın içindeki kapıdan lavaboya girdim.Tanrım demek kabustu ha? Çok korkmuştum.Hemen elimi yüzümü yıkadım.Makyajım akmıştı.Buradan hemen kaçmam lazımdı benim.İyi de burası neresiydi acaba?

Buldum SeniWhere stories live. Discover now