Buldum Seni

Part-6

Asansöre doğru yürümeye başladık.Asansöre bindiğimizde telefonundan birini aradı ve arapça birşeyler söyleyip kapadı.Lobiden geçerek otelin kapısından çıktık.Burayı daha önce hiç görmemiştim görkemli bir yerdi.Araba tam önümüze geldi.Beni arabaya bindirdikten sonra kendi de bindi.Yol boyunca konuşmadık.Camdan dışarı izliyordum.Her yer ışıklar içerisindeydi koca binalar eğlence mekanları.Dubai tehlikeli bir şehirdi.Bİr süre sonra elimdeki kutuyu açarak altın rengindeki telefonu incelemeye başladım.Telefonu karıştırmaya başladım rehberde sadece bir isim vardı''Medhat'' kendini hemen kaydetmişti.Bu beni gülümssetmişti neden bilmiyorum ama kendini bir rehine değilde onun sevgilisi gibi hissediyordum.Onun yanındayken kendimi güvende hissediyordum.Bunun nedeni sanırım onun 2 aydır tanışıyor olmamızdı.Madem kaçırılırdım.Madem beni göndermeyecek madem bana iyi davranıyor kendimi mutlu etmeliydim.Telefonun ön kamerasını açtım ve yanına sokulup kocaman bir gülümsemeyle selfie çekindim.Bu durum onu birden şaşırtmıştı.Ama mutlu olmuştu.

-''Ne yapıyorsun sen?''

-''Kaçırılma keyfisiiii'' büyük bir kahkaha attım bu onuda güldürmüştü.Devam ettim.

-''Kaçırıldığım Dubai'de diskoya giderken biz'' gülmekten karnım ağırmaya başlamıştı.

-''Zehra yapma şunu''

-''Kaçmayacağımı anladım bari olayın keyfini çıkarayım.'' ben gülmeye devam ederken suratı birden kasıldı.Ciddi bir şekilde

-''Sakın böyle bir şeyi aklından bile geçirme.''

-''Geçirmem merak etme aklımıda kaçırırsın yok.'' Araba lüks bir mekanın önüne park ettti.Önde oturan adam kapımızı açtı.Arabadan indik.İçeriye girdiğimizde İki badyguard bizi karşıladı.Asansörün önünde güzel sarışın bir kadın bizi kocaman bir gülümsemeyle karşıladı ve:

-''Welcome Mr.Abozeid''(Hoşgeldiniz  Bay Abozeid)

Medhat gülümsedi.Ardından asansöre bindik indikten sonra yine iki badyguard ve güzel bir kız bizi karşıladı.Uzun iri Bir adam elinde telsizle yanımaza geldi ve:

-''From this side Mr.Abozeid''(Bu tarafatan Mr.Abozeid) Adamı takip ettik.Uzun ve karanlık bir koridordan geçtik ardından bir kaç basamak merdiven çıktık ve mekana girmiştik.Havada ki Parfüm ve ter karşımı koku mekana hakimdi.Yüksek boğuk ses de cabası.Pistte çılgın gibi dans eden insanlar vardı.Işıklar müziğe uygun ritimde hareket ediyordu.Gösrellik muhteşemdi.En köşede her yeri rahatça görünebilceği ortadaki lucaya oturduk.Garson siparişleri almaya geldi.Medhat bana döndü:

-''Ne içersin?'' ses fazlaydı bağırmak zorunda kalmıştı.

-''Tekila!'' 

-''Sarhoş mu olmak istiyorsun?!''

-''Hayır!Ama olursamda umrumda olmaz!'' Çarpık bir gülümsemeyle kafasını salladı.

Garsona siparişlerimizi verdi.Birkaç dakika sonra masaya bir tekila ve bir bardak viski gelmişti.

-''Beni bir shotla kandırabilceğini mi sandın?''

-''Yapma küçük kız zaten bir büyük şarabı bitirdik.''

-''Sana küçük kızı göstereceğim!'' Bir dilim limonu ısırıp bardağın kenarındaki tuzu yalayıp shot yapıp bardağı masa sert bir şekilde koydum.Ağzımdan tatlı bir şekilde ak ciğerlerime akan tekila birden içimi yaktı ve gözlerim alev alarak açıldı.Tek kaşını kaldırıp eline bardağını alıp arkasına yaslandı ve viskiden bir yudum aldı.Bana derin derin bakıyordu.Büyülenmiş gibi.Acaba ne düşünüyordu.Yoksa bu gece beni sarhoş edip benden faydalanacak mıydı?Bu düşünce beni korkuttu ve huzursuz etti.Gözlerini benden ayırmadan garsona işaret verdi ve ardından bir tekila daha geldi.Hemen shot yaptım.Başım dönmeye başlamıştı.Alkolün verdiği cesaretle daha rahat davranıyordum.Daha cürretkardım.Gözlerimi gözlerinden ayırmadım.Göz bebeklerimi delecekti.İnatla bakmaya devam ettim.yine gözlerini ayırmadan garsona el işareti yaptı.İşte bir tane daha.Yine bir shot ve yine tekrar tekrar devam etti.Kaç shot yaptığımı bilmiyorum ama en sonunda el işareti yapmayı bıraktı.Elindeki bardağını masaya bıraktı.Dudağının üstünü kıvırdı: