Buldum Seni

Part-45

Eve geldiğimizde ikimizde banyo yaptık sonra Medhat kendini çalışma odasına kapattı.Ben onunla vakit geçirmek istiyordum.Bir saat sabret ettim, iki saat sabrettim ama üçüncü saatte siyah saten geceliğimş giyip yanına indim.

Kapıyı açtığımda kafasını bilgisayardan kaldırma zahmetinde bulunmadı bile.Arkasından gidip sarıldım ve yanağından öptüm ''Aşkım bu kadar çalışmak yetmez mi?'' dedim en cilveli halimle, o ise en katı haliyle cevap verdi ''Yetmez.'' Yılmadım.Ellerimi boynundan göğsüne doğru indirirken kulağına fısıldadım ''Hadi odamıza gidelim, yatağımıza.'' Tepkisi değişmeden cevap verdi ''Zehra arabada seni pert ettiğimi sanıyordum ve o bana yetti.Yorgunum bu gece olmaz.'' dedi. Ona iyice sarıldım ''Bak işte yorgunmuşsun o zaman uyuyalım televizyon izleyelim ya da ben sana kahve...'' sözüm yarıda kaldı çünkü Medhat ellerimi ondan çekip, sandalyesini bana döndürdü ve sinirle bağırdı ''Lütfen beni rahat bırak.Bir kez hayır lafından anla Zehra.Çocuk gibi davranmayı kes artık.Çalışmam lazım.'' Dudak büzdüm.Kırılmıştım. ''Sen sürekli çalışıyorsun zaten.Ben seninle vakit geçirmek istedim sadece.Yoksa azgın ergen kızlardan değilim.Sadece seni özledim.Sohpet etmeyi.Vakit geçirmeyi.'' Ellerimi tuttu sakince ''Bebeğim anlıyorum fakat sende biliyorsun ki ben ciddi anlamda yoğun çalışıyorum.Eğer canın sıkılıyorsa istediğini yapmakta özgürsün bu akşam.'' Tek kaşımı kaldırdım ''Her istediğimi yapmakta mı?'' Ellerimi büyük bir kuvvetle sıktı ve canımı acıttı ''Eğer beni sinirlendirecek bir şey yapmayı aklından dahi geçirirsen geri kalan ömrünü bir otel odasında tek başına geçirirsin küçük cadı.'' Bu tehdidi beni ürküttü.Ama pek renk vermedim ''Benimle ilgilenmeyen sensin sonuçlarıda beni bağlamaz!'' Ellerimi ondan kurtarıp odadan çıkarken arkam geliyordu ki telefonu çaldı.

Saat 9'u geçiyordu.Koşarak odaya çıktım.Çabucak hazırlanıp aşağı indim.Çalışma odasının kapısını dinlediğimde Medhat hala telefonla konuşuyordu.Hızlıca vestiyerden hummerın yedek anahtarını alıp otoparka indim.Arabayı çalıştırıp Green'e doğru sürdüm.

Green'e geldiğimde anahtarı valeye verip içeri girdim.İçerisi çok kalabalıktı.Doğum günü kutlayanlar.Eğlenmeye gelen kızlar, oğlanlar.Müzik çok yüksekti.Herkes kendini müziğe kaptırmış dans ediyordu.

Bar bölümüne gidip oturdum.Barmene bir mojito söyleyip etrafı izlemeye başladım.Kafamı yan tarafa çevirdiğimde ise kendime küfürler savurup mojitoyu kafama diktim.Kalkmaya hazırlanıyordum ki geç kalmıştım beni görmüştü.''Zehra burda tek başına ne yapıyorsun?'' Gergince cevap verdim ''Hiç sadece eğleniyordum Taylor.'' Kafamı biraz daha çevirince yalnız olmadığını o sekreter kızla olduğunu gördüm ve devam ettim ''Ama görülen o ki sen yalnız değilsin.Arkadaşın seni bekliyor bekletme bence.''Bir ona baktı sonra bana.Kızın yanına gidip kulağına bir şeyler fısıldadı ve kız Taylor'a çevirdiği aşk dolu bakışlarını, bana çevirdiğinde kan dondurucu derecede ürkünç bir hale getirmişti.Daha sonra gözlerini benden ayırmadan ayağı kalktı ve Taylor'ın kulağını bir şey fısıldayıp dudağını öptü.Sonra da mekandan çıkıp gitti.Taylor yanıma geldiğinde ''Artık beklemiyor.'' dedi.Önüme dönüp gelen diğer mojitoyuda kafama dikerken söylendim ''Aman ne güzel.'' Taylor bana gülümseyip ''Efendim anlamadım?'' dedi. Ona bir şey demeden kalkmış gidiyordum ki kolumdan tuttu ve kulağıma fısıldadı ''Gitme lütfen.'' Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı.Ona baktım bana ''Bu gece dertleşecek birine ihtiyacım var.Anlaşılan buna seninde ihtiyacın var 4 dakika içerisinde iki mojito içtiğine göre.'' dedi. Usulca bar taburesine oturdum.İkimize birer mojito daha söyledi ve konuşmaya başladık.

Önce o başladı ''Aslında bakma böyle umursamaz şımarık piçin teki olduğuma, içimde olanları bir bilsen.'' İlgiyle cevap verdim ''Seni anlıyorum.Abinin baskısı yüzünden değil mi?'' Kafasını salladı ''Aynen öyle.'' Ona cevap verdim ''Seni çok iyi anlıyorum.Çünkü Medhat bana abimmiş gibi davranıyor.Baskı yapıyor boğuyor.Onun yanında bazen nefes alamıyorum.'' Gülümsedi ''O seni çok seviyor Zehra.İnan hepsi bundan.'' Diğer mojitoyu da kafama diktim. ''Sevgisinin farkıdayım ama bilmiyorum onu gerçekten çok seviyorum.Hemde çok çok çok.'' Kahkaha attı ''O zaman bunu bence herkes öğrensin.'' Gözlerimi büyüttüm ''Sakın sarhoş bir stajeri rezil edecek hareketler yaptırma bana.'' Bir kahkaha daha attı ve beni yerimden kaldırıp djin olduğu saheneye doğru götürdü.Djin kulağına bir şey söyledi ve mikrofonu bana verip beni sahneye çıkardı ve bana ''Yap bunu.Ne kaybedersin ki?'' Kafam yerinde değildi.Taylor bana bir mojito daha uzattı ve kafama diktim.

Dj bir an müziği kesti ve tüm gözler bana çevrildi.Spot ışığı tam bana tutulduğunda gözüm kamaştı.Mikrofona konuşmaya başladım ''Şeyy... Aa.. Ben Medhat'i seviyorum.'' aradan birkaç kişi dediğime kahkaha attı herkes beni alkışladı. Devam ettim ''O beni ne kadar boğsa da sıksa da bana küçük bir çocukmuşum gibi davransa da seviyorum.Hatta bu sevgininde ötesinde ona aşığım.Ben Medhat Abozeid'e aşığım.'' O an tam karşımda beni izleyen adamı fark ettim Taylor'a sevinçle dönüp ''Taylor bak Medhat gelmiş!''

Medhat bir Taylor'a bir bana baktı.O sırada ben tüm sahneye içimde ne varsa boşaltarak kustum.Öğürütülerimin arasında duyduğum tek ses Medhat'in sesiydi ''Lanet olsun! Seni geberticem Taylor!''