Part-49

20.7K 717 24
                                    

Gitmek ve kalmak.En yoğun hislerin içinde bile hissizleştiğin o an.Gidersem nereye gidecektim? Peki ya kalırsam nelerle yüzleşecektim? Hangisi daha kolay? Hangisi anestezi etkisinden bile daha etkili? Şu an nerdeyim? Şu an ben yaşıyor muyum? Şu an hayat devam mı ediyor yoksa? Uğultulu sesler duyuyorum.Bu sesler bazen kesiliyor.Beynimi delen o makine sesleri.Sahi kaçıncı oldu bu bip sesleri? En iyisi saymaya devam.Nerede kalmıştık? Evet 46, 47,48...

...

4 Gün Önce

Medhat

''Lanet olsun!'' Kendi kendime sinirle asansörün tuşlarına deli gibi basarken kendimde değildim.Zehra gidiyordu onu durdurmalıydım.Benden kaçmasına izin veremezdim.Otoparkta A5'in yeri boştu.Hemen Hummer'ı alıp hızla yola koyuldum.Havada sağanak yağmur vardı.Deli gibi cama vuran yağmur damlalarına silecekler yetişmiyordu.Zehra ne tarafa gitmişti böyle? Allah kahretsin.Bu havada nasıl araba sürecek.Kim bilir şu an ne tarafa gidiyor.Bende sanki biliyormuşum gibi dümdüz gidiyorum.Onu bir elime geçirirsem mahvedeceğim.Onu bir daha asla insan içine çıkarmayacağım.Sadece benim sesimi duyacak sadece benim yüzümü görecek sadece benimle konuşacak.Allah'ım ne saçmalıyorum ben.Ben nasıl bir pislik oldum böyle.Zehra'yı bulmalıyım.Hemen telefonumu elime aldım ''Taylor, hemen şehirdeki tüm mobeseleri gözden geçir ve Zehra'nın ne tarafa gittiğini bul bana!'' cevap vermesini bile beklemeden telefonu yanımdaki koltuğa fırlattım.Lanet olsun! Yol kapalıydı.Polisler durdurlar.İnatla kornaya basıp bana yol vermelerini ima ettim.Bir polis memuru arabanın yanına gelince camı açtım ''Memur Bey şuan yetişmem gereken önemli bir yer var lütfen geçmeme izin verin.'' Polis memuru yağan yağmurdan sırılsıklamdı ''Bay Abozeid feci bir trafik kazası oldu bu yüzden yolu açamayız lütfen ısrar etmeyin yol dağılmış A5 parçalarıyla kaplı efendim.'' A5 mi? Hemen arabadan inip hızla kazanın olduğu yöne doğru koştum.Yağan yağmur önümü kesmeye çalışsada oraya doğru koşuyordum.Arabanın yola savrulmuş plakası tam önümde durunca o an dünya benim için durdu.Zaman ve mekan kavramları anlamını yitirdi. ''Zehraaaaa!!!!!'' Arabanın 5 metre ötesinden yola serilmiş yatıyordu.Ambulans gelmemişti.Beni durdurmaya çalışan polislere deli gibi bağırıyordum ''O benim! O benim Zehram! Bırakın beni! Bırakın lan!'' 

Yanına koştuğum gibi kucağıma aldım.Gözleri kapalıydı meleğimin.Bedeni, yüzü kanlarla kaplıydı.Nefesini dinledim kalbini.Zorlukla da olsa nefes alıyordu.Kollarımla sıkıca sardım onu.ikimizde kan ve çamura bulanmıştık sırılsıklamdık.Yüzüne baktım. Kanlar içinde bir melekti ''Zehra lütfen bırakma beni aşkım.Yalvarırım sana Zehram nolur. Zehra lütfen.Zehraaa...'' Ben feryadlar içerisindeyken meleğimi kollarımdan alıp ambulansa götürdüler.Hiçbir şey yapamadım.Engel olamadım.Sadece çöktüğüm yerde onun kanları içerisinde kalakaldım ve onu götürmelerini izledim...

...

''Zehra onun yanında olduğumu bilse uyanır dedim size!'' 

''Bay Abozeid hastanın 1. dereceden yakını değilsiniz üzgünüz.''

''Ben onu tek yakınıyım!Benden başka kimsesi yok onun diyorum size!''

''Üzgünüz efendim.'' 

''Ah!'' Bu duvara attığım kaçıncı yumruktu bilmiyorum bile.Zehra'yı bana göstermiyorlardı.Çıldıracaktım.Ona bir şey olmasına dayanamazdım.Ameliyat 7 saat sürmüştü. 2 gündür uyuyordu.Yoğun bakımdaydı.Beni bir kez bile içeriye almadılar.Bugün Zehra'nın ailesi buraya geleceklerdi.Ben onlara ne hesap verecektim.Kızlarına iyi bakamadığımı nasıl söyleyecektim.

Saatler geçmek bilmiyordu.Zehra neden uyanmadı? Yoğun bakımın kapının camı göz yaşlarımla dolmuştu.Kimbilir benim ki gibi kaç milyon göz yaşı daha vardı bu camda.Kaç acı vardı? Kaç korku vardı? Kaç umut vardı? Bilmiyorum.Bildiğim tek şey ''Nolur dön artık aşkım.Nolur...''

...

Amansız bir feryat sesiyle irkildim.Bu ses o kadar tanıdıktı ki.Arkamı döndüğümde Zehra'nın mahvolmuş ailesiyle yüzyüze geldim.Annesi ''Ne oldu benim kızıma nerde o?!'' elimle yoğun bakımın camını gösterdiğimde annesi yanıma geldi ve kızının o halini görür görmez bayıldı.Babası annesini tutarken bende göz yaşlarımı tutamıyordum.Babası ve abisi bana ölüm bakışlar atarken şu an Zehra'nın yerinde yatanın ben olması için neleri vermedim.Yeter ki Zehram iyi olsaydı.Ben onun için ölmeye bile razıydım.

...

Gece 4 olmuştu.Zehra hala aynıydı.Uyanmamıştı.Doktorlar onun çok ince bir yerde olduğunu söyledikçe yüreğim paramparça oluyordu.Gitmesinden korkuyordum.Son kontrolden çıkan doktor yanıma geldi.Benim yanıma geldiği an da Zehra'nın ailesi de hemen yanımıza geldi.Babası ''durumu nasıl? Bir gelişme var mı?'' Doktor onlara ''Durumu hala stabil.'' Bana döndü ''Bay Abozeid sizin konuşmamız gerek bir takım şeyler var.'' dedi. Abisi hemen doktorun üzerine atılarak ''Onun ailesi biziz.Ne olduysa bize söyleyin.'' deyince doktor benden izin ister gibi bir bakış attı benden kafamla olum bir şekilde onaylamaya başlayınca konuştu ''Hastanın vücudunda kazadan önce olan bir takım izlere rastladık.Tedavi için bu yaraların sebeplerini öğrenmemiz gerekiyor.'' Babası hemen ''Ne gibi yaralar bunlar?'' Doktor ''Tahminen çarpmaya bağlı ezilmeler morarmalar ayrıca kolunda da yeni oluşmuş bir yanık izi var.'' Durdum.Yanık izinin dışındakilerin hepsi benim yüzümdendi. Annesi acıyla yere yığılırken abisi üzerime atladı''Seni şerefsiz! Ne yaptın lan benim kardeşime!'' Diyecek hiçbir şeyim yoktu.Yüzüm aşağıda tüm hakaretlerine razı geliyordum.Babası oğluna'' Yeter! Annen kız kardeşin bu durumdayken bunları yapman yakışmıyor! Gidin dışarıda debelenin!'' 

Abisiyle hastanenin tepesine çıkar çıkmaz bana yumruğu geçirdi.Tepki verecek durumda değildim.Yediğim yumrukların hepsini hak ediyordum.Bu sırada söyleniyordu ''Kardeşim senin yüzünden burda adi zampara!'' Bir yumruk daha ''O bunların hiçbirini hak etmedi!'' En son attığı yumrukla duvar dibine yığıldım.Kaşımdan ve burnumda kanlar geliyordu.Kendimi daha fazla tutamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladım.O da nefes nefes yanıma çöktü.Kafamızı duvara yaslamıştık.Ona doğru feryat ederken konuştum ''İçim acıyor!'' Şaşkınlığını hissedebiliyordum.Konuşmaya devam ettim ''Hepsi benim yüzümden eğer ona bir şey olursa yaşayamam.'' Deli gibi ağlamaya devam ediyordu.O ise yüzüme baktı, ayağı kalktı ''Eğer ona bir şey olursa seni ben öldürürüm!'' dedi ve gitti.

...

4. gündü. Zehra hala uyanmamıştı.Ben bir kez bile onun yanına girememiştim.İnatla beni almıyorlardı.Artık çıldırmak üzereydim.Walter'da oradaydı.En sonunda doktorla konuşup yanına girmem için izin almıştı.Elim ayağım birbirine dolanmıştı.Heyecandan ne yapacaığımı bilmiyorum.

Ve sonunda yanındaydım.Bu kasvetli hastane odasını bile cennete çeviren kadın.Kokusuyla menekşeleri utandıracak kadın.Kadınlığını benim kollarımda kazanmış, sadece bana ait benim bulduğum kadın.Kadınımm...

Yanına çöktüm.Göz yaşlarıma engel olamıyordum.Titrek ellerimle usulca yaşlarını okşadım ''Bak ben geldiğim meleğim, şimdi sıra sende.Hadi kalk evimize gidelim.Elimdeki zindandan sana cennet bahçesi sunayım.Gel artık.Bırakma beni.Pişmanım ben.Yemin ederim çok pişmanım.Sen yeter ki dön bir daha asla üzmeyeceğim seni.Yemin ederim Zehra.Sen yeter ki dön.Nefes yetmiyor artık bana nolur dön...''

Zehra

...''Sensiz yaşayamam ben Zehra.Bırakma beni.Bırakma aşkım.Sen gel yaralarına tek tek merhemn olacağım senin.Sen gel tek tek öpeceğim yaralarını.Duy beni artık nolur.Dön bana artık.Kal yanımda sakın gitme.Seni seviyorum Zehra...''

Gitmek ve kalmak.En yoğun hislerin içinde bile hissizleştiğin o an.Gidersem nereye gidecektim? Peki ya kalırsam nelerle yüzleşecektim? Hangisi daha kolay? Hangisi anestezi etkisinden bile daha etkili? Şu an nerdeyim? Şu an ben yaşıyor muyum? Şu an hayat devam mı ediyor yoksa? Artık net duyuyorum sesleri.Sevdiğim adam beni çağıyor.Ailem beni çağırıyor.Sevdiklerim beni çağıyor.Hayat beni çağıyor, yaşam beni çağırıyor.Ama hala kararsızım.Gitmelimiyim yoksa kalmalı mı?

Sevgili okuyucularım biliyorum yine kısa bir bölüm oldu diyeceksiniz ama benimde kusurum bu uzun bir bölüm yazamıyorum o yüzden lütfen bunu görmezden gelip idare edin.Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir.Okuyan yorum yapan voteleyen herkese çok çok çok çok teşekkürler.Lütfen desteklerinizi eksik etmeyin.Sizleri seviyorum :)

Buldum SeniWhere stories live. Discover now