Part-24

28.7K 931 23
                                    

Bu bölümü yazarken biraz duygusaldım.Gözlerimin dolduğu yerler oldu.Umarım beğenirsiniz.Beğenilerinizi ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.Bekliyorum.Gelen yorumlar beğeniler ve okuma oranları beni mutlu ediyor.Herkese teşekkür ederim.Keyifli okumalar :)

Uyandığımda her yerim ağrıyordu.Gözlerimi açtığımda yan koltukta  oturmuş beni Medhat'i gördüm.Uyanınca hemen yanıma geldi.Çok kötü görünüyordu.Yorgun ve bitkindi.Gözlerinin altında büyük siyah halkalar vardı ve gözleri kırmızıydı.Gözlerinin içindeki acının ise tarifi yoktu.Diz çöküp elime kapandı bağırarak ağlamaya başladı.Tepki göstermek istiyordum ama halim gücüm yoktu.Elimi sımsıkı tutmuş öpüyordu.Gözlerimi ondan çevirdiğimde bembeyaz bir hastane odasında olduğumu fark ettim.Konuşmak istiyordum fakat yapamıyordum.Medhat kafasını kaldırıp bana baktığında:

-''Ne oldu sana küçüğüm?'' tekrar ağlmaya başladı.Ona söyleyecek bir şey bulamadım.Ağlamaya devam ediyordu:

-''Özür dilerim hepsi benim yüzümden oldu.''

Kapandığı elime bakarken gözlerim koluma kaydı.Kolumda çizikler ve bandajlanmış yerler vardı.Diğer koluma baktığımda ise kocaman bi seruma bağlı olduğunu  ve aynı çizik ve bandajların onda olduğunu fark ettim.Hiçbir şey hatırlamıyordum.Hatırlamak için hafızamı zorlamayı denemedim, denemek bile istedim çünkü anlamıştım bunları kesin ben kriz sırasında yaptım.Tıpkı önceden yaptığım gibi.Kendimi uyuşturulmuş gibi hissediyorum.Medhat kendini toparlamaya çalışarak gözlerime baktı ardından alnıma minik bir öpücük kondurdu:

-''Ben doktoru çağıracağım.'

'Hiçbir tepki vermedim.Odadan çıktı.Ayağı kalkınca onu daha çok inceleme fırsatım oldu.Üzerinde beyaz tişörtünde kurumuş kan damlaları vardı.Traş olmamıştı.Gözlerimi kapadım.Odaya yaşlı bir doktor ve Medhat geldi. Doktor yanıma yaklaşıp:

-''Kendini nasıl hissediyorsun?'' Tepki verdim.Devam etti:

-''Peki şöyle yapalım iyiysen iki kez gözünü kırp tamam mı?''

İki kez kıptım.Doktor Medhat'e dönüp:

-''Konuşmaması yorgunluğundan korkulacak bir şey değil.''Daha sonra bana dönüp:

-''Olanları hatırlıyorsan iki kez gözünü kırp.''Tepki verdim.

-'''Hatırlamıyorsun öyle mi?'' iki kez gözümü kırptım.

-''3 gündür buradasın.Bu sefer ki krizde ilaç etkisini göstermemiş çünkü bu sefer ki şiddetli olmuş.''pür dikkat onu dinliyordum.

-''İlacın dozajını yükseltip yeni bir ilaç yazacağım ve bir süre kullanmanı isteyeceğim kabul eder misin?'' 

İki kez gözümü kıptım.

-''Eve gitmek ister misin çünkü seni gayet iyi gördüm.'' 

İki gözümü kırptım.Medhat'e dönüp:

-''Benimle biraz dışarı gelir misiniz?'' 

Bu lafı çok iyi biliyordum.Bazen böyle krizler geçirdiğimde doktorlar hep anneme ''benimle dışarı gelir misiniz '' diyorlardı.Gözlerimi kapattım.Neden bilmiyorum ama içimden Medhat'e sımsıkı sarılmak gelmişti.Göğsüne yaslanıp uyumak.Güvende olduğu hissetmek.Gözlerimden akan birkaç damla yaşa engel olamadım.Tanıdığım tanımadığım herkes beni kötü bir kız olarak biliyordu, annem bir daha yanına gitmememi söyledi, başka bir ülkede bir hastane odasında öylece yatıyordum, Medhat hastalıklı bir deli olduğumu düşünüyordu sanırım, ondan başka şuan yanımda kimse yoktu.Odaya Medhat girdi.Yanıma geldi.Yatağa oturdu.Eliyle akan yaşlarımı tuttu:

-''Ağlama Zehra lütfen ağlama.Ben senin yanındayım seni asla yalnız bırakmam lütfen ağlama.'' O da ağlamaya başladı.Doğrulup kolumdaki serumu çekip attım.Medhat'e sıkıca sarııp ağlamaya başladım.O da benim ağlıyordu.Bir kaç dakika böyle ağladıktan sonra ayrıldı ve elleriyle yüzümü kavradı:

-''Zehram ben sana kıyamam ağlama lütfen beraber üstesinden geleceğiz sen iyileşeceksin.Okula gideceksin tekrar.''Zorlukla konuştum:

-''Medhat ben sana kıyamam lütfen sen ağlama ben zaten güçsüzüm senin gücüne sevgine ihtiyacım var.''

-''Ben her zaman yanındayım hemde her zaman şimdi hadi kalk evimize gidelim.'' Zorlukla tebessüm ettim.Kırmızı küçük spor çantadan kıyafetlerimi çıkardı.İç çamaşırlarımı giydirip ardından gri pembe çizgili eşorfmanı giydirdi.Giydirirken kollarımdaki çiziklerden bacaklarımda da olduğunu fark ettim.Medhat yüzüme baktı:

-''Acıyor mu sevgilim?'' Hayır anlamında kafamı salladım.Daha sonra dikkatli bir şekilde svetşörtü giydirdi.Daha sonra :

-''Yürüyebilcek misin?''

-''Evet.''

-''Pekala gel bakalım.'' Koluma girdi koridorda yürüyüp asandöre bindik.Hastanenin kapısında Derek Hummer'ın önünde bizi bekliyordu.Kapıyı açtı ve bana:

-''Geçmiş olsun Zehra Hanım.'' Tebessüm edip arabaya bindim.Medhat'in omzuna yattım kısa bir yolculuktan sonra otoparka geldik.Medhat beni kucağına aldı ve asansöre bindik.Eve girdiğimizde Bayan Wilson:

-''Geçmiş olsun efendim.'' Medhat'in kucağında olduğum için bir şey diyemedim.Medhat beni odamıza götürdü.Yatağa yatırdı.Alnımı öpüp yüzümü okşadı:

-''Banyo yapmak ister misin?'' Yüzünde şefkat ve sevgi vardı.Kafamı salladım.Beni terkar kucağına alıp banyoya götürdü.Küveti doldurdu.Daha sonra kıyafetlerimi açtı.Sıra bandajlarımı açmaya gelince yüzünün acıyla kıvrandığını gördüm.Benim canım acımıyordu ama onun acıyordu.Gözlerinin dolduğunu fark ettim.Yavaş yavaş bandajımı açarken tüylerinin diken diken olduğunu gördüm.Çok yavaş ve nazik hareketlerle yapıyordu bunu:

-''Acıyor mu?''

-''Hayır.''Yalandan gülümsedi.Son bandajıda açtığında derin bir oh çekti.Beni küvete oturttu.

-''Seninle banyo olabilir miyim?''

-''Elbette.'' Hızlıca üzerini açtı.Çırıl çıplak arkama oturdu.Eline aldığı şapuanla saçımı yıkadı.Narin dokunuşları masaj gibi iyi geliyordu.Daha sonra vücudumu banyo süngeriyle yıkamaya başladı.Yaralarımı o kadar nazikçe ovalıyordu ki.Birden elindeki süngeri elinden aldım ve biraz duş jeli sıkıp onu yıkamaya başladım.Süngeri göğsünde gezdiriyordum.Sonra durdum.Yüzümü omzuna dayayıp yüzümü boynuna gömdüm:

-''Seni seviyorum.'' Sıkıca sarıldı.

-''Bende seni seviyorum canım.''

-''Beni hiç bırakmayacaksın değil mi?''

-''Asla.''

Buldum SeniWhere stories live. Discover now