part-5

47.7K 1.4K 164
                                    

-''Emin misin canım?''

-''Evet iyiyim'' farkında olmadan kolunu sıkmıştım sanırım.Kolunu sıkan elimi tuttu ve öptü:

-''Sana zarar vermeyceğim söz veriyorum.'' omuzlarımdan tuttup masaya göstürdü.Sandalyemi çekti gülümseyip:

-''Mersi'' dedim.Gülümseyip yerine oturdu.Dirseklerini masaya koyup:

-''Ne yemek istediğini sormadım ama umarım et seviyorsundur.Bu gecelik benim seçtiğim şeyler var ama istemezsen ne istediğini söyle lütfen.'' Ne kadar da kibardı. Böyle birinin benim gibi ergenlerin takıldığı o saçma sitede ne işi vardı hala anlamış değilim.Demek et yemeği seviyor.Bende çok severim.Hatta ben hiç yemek seçmem ki.Ben bunları düşünürken soran gözlerle bana bakıyordu.

-''Ben et yemeği çok severim.Ayrıca yemek seçmiyorum belki anlamışsındır tombul bir kız olduğumdan'' şirin uslu bir kız gibi davranmaya çalıştım ve kocaman gülümsedim.İlk kahkaha attı sonra gülerek cevap verdi:

-''Rica ederim.Sen çok güzel ve tatlı bir genç bayansın.Ayrıca tombulda değilsin.Yemek seçmemenide ayrıca takdir ediyorum.'' Ne kadar mesafeli ne kadar nazik biriydin resmen asalet akıyordu adamdan.Sanki beni kaçırmamış da ben kendi isteğimle gelmiştim ona.

-''Artık yiyelim mi ben çok acıktım ama.''

-''Anladığım kadarıyla sabırsızsında küçük hanım.'' dudağının üst tarafını kıvırdı bende aynı şekilde:

-''Evet öyleyimdir.'' derin bir iç çekti daha sonra kapıda duran garsona el işareti yaptı garson itatkar ir şekilde kafasını eğip kapıdan çıktı.

-''İçki içer misin?'' Soruyu sorması gayet doğaldı çünkü 18 yaşına girmeme daha 2 ay vardı.

-''Evet tabiki'' Tek kaşını kaldırdı.

-''Öyle mi küçük hanım peki bana bir şarap önerecek olsaydınız bu ne olurdu?'' Beni iyice çocuk sanmıştı bu kendimden emin bir şekilde dirseklerimi masaya koyup tek kaşımı kaldırdım ve:

-''2008 Kındzmarauli'' gözleri bir anda büyüdü hem memnun kalmış hemde şaşırmıştı.

-''Vaov seni hafife aldığım için üzgünüm.'' güldü ve diğer garsonu çağırdı.

-''2008 kındzmarauli'' sözünü kesip ona baktım.

-''Kırmızı kadife kaplı olsun lütfen'' şaşkınca gözlerini bir anda bana çevirdi.Benim küçümsemek neymiş umarım anlamışsınızdır beyfendi.Kendinden emin şımarık bir kız gibi gözlerimi ona diktim.Dediğim şeyi gardona çevirisini yaptı.Garson gittikten sonra:

-''İyi seçim hemde gayet iyi'' gözlerinin içi parlıyordu.Şarap geldi ardında yemek.Olabildiğimce asil ve narin bir şekilde tabağımıüdakileri yemeğe başladım.Enfesti yedikçe ağzımın suları tekrar tekrar aktı.Tabağımı bitirip 3. kadehin sonundan da bir yudum alıp konuşmaya başladım:

-''Beni neden dünyanın bir ucuna kadar getirdin?''

-''Sana aşığım ve seni kimsenin elimden almasına izin veremem.''Bakışları buz gibiydi ve koyulaşmaya başlamıştı.

-''Beni gerçekten sevdiğine nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?''

-''Emin değilim sadece içimde sol göğsümde çarpıntı yapan şu lanet şey bana bana hükmediyor.''

-''Beni evime göndermeyecek misin?''

-''Bunu yapamam Zehra seni kaybetmeyi göze alamam.''

-''Ya beni elinde tutmaya çalışırken kaybedersen.''

-''Sadece yanımda ol yeter.''

-''Beni evime götür lütfen Medhat lütfen.''

-''Hayır.''

-''Söz veriyorum bir daha numarını engellemeyeceğim seninle sürekli telefonda görüşeceğim.Beni buraya kadar getirdin teşekkür ederim güzel bir yer gördüm sayende bak beni kaçırdığın halde sana teşekkür etme nezaketinde bulunuyorum ama artık götür beni lütfen.''

-''Seni kaçırdığım için bana daha çok teşekkür edeceksin ama sabret lütfen seni pişman etmeyeceğim''

-''Ama ben ailemi özledim.Annemi babamı abimi.Beni ne kadar merak etmişlerdir düşünsene.Annem kesin hasta olmuştur.'' Garsono işaret verdi ve o da bir kutu getirdi.Kutuyu bana uzatarak:

-''İyi hatırlattın bu senin güle güle kullan.'' kutuyu alıp açtım.Iphone 5s.

-''Medhat ben bunu kabul edemem.'' Daha önce ailemden başka kimseden böyle pahalı bir hediye almamıştım.

-''Lütfen artık alışman lazım çünkü ben hediye almayıda vermeyide çok severim.'' göz kırptı.

-''İyide benim sana hediye alacak param yok ki.'' Düğünden öyle aceleyle kaçırıldığım için hiçbirseyim yoktu yanımda.dudaklarımı büzdüm ve başımı eğdim.Çenemi nazikçe kavrayıp ona bakmamı sağladı:

-''Olsun ben sana para veririm.''

-''Saçmalama senin paranla sana hediye almam garip olmaz mı?''

-''Hiç de bile.Hem maddi olacak diye bir sey yok ya manivede olur.'' Gülümsemeden edemiyordum.Durdum ve elbisemin iç tarafındaki kancalı iğneyle tutturulmuş nazar boncuğumu avucuna koydum.Şaşırmıştı ama gülümsemektende vazgeçmedi.

-''Ne bu?''

-''Şey bu nazarlık ben doğduğum günden beri üzerimde benim için maneviyatı yüksek hangi kıyafeti giyersem üzerimdedir iç tarafına iliştiririm.Madem hediye almayı da vermediğide seviyorsun bu da benden sana hediye ödeştik tamam mı?'' Yüzünde huzurlu ve memnun bir hal vardı.

-''Ben çok teşekkür ederim geri kalan hayatımdan bunu hep yanımda saklayacağım.''

-''Annemler diyorduk Medhat.''

-''Peki sadece bir telefon görüşmesi götürmek yok.''

-''Ama..''

-''Zehra lütfen'' dudaklarımı büzdüm.

-'' O zaman yarın konuşacağım çünkü şimdi biraz daha şarap içeceğim''

-''Sen nasıl istersen''

-''Doldur o zaman şu kadehi''

-''Elbette'' saat 12 yi geçmişti.Zaman ne kadar da çabuk geçiyordu.Hep sohpet ettik ve şarap içtik ben masaya kadehi koydukça o dolduruyordu.Bir an durdum ve:

-''Sanırım beni sarhoş etmeye çalışıyorsun'' kahkaha attı.

-''Hayır hayır öyle bir amacım yok.''

-''hım pekala otelin diskosu var mı?''

-''Elbette gitmek istiyor musun?''

-''Elbette'' Alaylı bir bakış attı ve gülerek:

-''Yaşın tutuyor mu küçük hanım?''

-''Tanımadığım arap bir sapık tarafından ailemden izinsiz dünyanın öbür ucuna getirilirken de yaşım tutmuyordu bayım.''

-''Ben sapık değilim.''

-''Nereden bilebilirim''

-''Sapık olsaydım dün gece uyurken masum yüzünü seyretmek yerine küçücük seksi bedenini altıma alırdım'' İşte şimdi çok utanmıştım ilk defa bana biri seksi demişti.Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.Hemen bir kadeh şarabı kafama dikip bakışlarımı başka yöne doğru çevirdim.

-''Utanma meleğim.Hadi kalk diskoya gidiyoruz ama otelinkine değil dubainin en iyi diskosuna.''

Buldum SeniWhere stories live. Discover now