3. Bölüm

22.5K 714 802
                                    

Multimedya: Rüzgar ve Deniz

Siyah bütün dünyaya sahipken, neden gökkuşağına katılmak istesin ki?

Belkide aşıktır.

Ama bütün dünya siyahın. Siyah neden onun olmadığı bir şeyi sevmiş?

Sevdalandığımız kişiyi kendimiz seçebilseydik doğru yanlışı düzeltmezdi. Tıpkı gökkuşağının siyahı düzelttiği gibi.

Siyah yanlış mı ki?

Siyah, bütün dünyayı sarsa mı daha iyi, yoksa gökkuşağımı?

Şu an içinde bulunduğum durum tam da böyle. Bir tarafım karanlık, bir tarafım gökkuşağı kadar aydınlık. Kafamı ona çevirdiğimde bana alayla baktığını gördüm.

"Kapıyı kapatıp odaya sen mi çıkarsın, yoksa ben tutup götüreyim mi?"

Cevap verecekken aniden gelen gökgürültüsüyle refleksle kapıyı kapattım.

"Ya sen benden ne istiyorsun? Ben kendi halimde geçinip giden biriyim. Bırak beni."

"Kes sesini. Odaya çık!"

"Çıkmıyorum! Beni burda zorla tutamazsın!" diye bağırdım. Birazcık fazla bağırdım heralde. Öküzcük sinirlendi. Bana doğru mu geliyor o?

"Ben sana ne dedim lan? O sesin yükselmeyecek demedim mi!"

Hiçbir şey diyemeden beni omzuna aldı. Yüzüm sırtına yapıştığında çırpınmaya başladım.

"Ya ne yapıyorsun! Bırak beni! İndirsene ya! Manyak mısın!"

Odalardan birine girip beni yatağa fırlattı ve üzerime doğru eğildi. Fazla yakınlıktan kesilen nefesim ve küt küt atan kalbimle sakince konuşmaya çalıştım.

"Ne yapıyorsun?" dedim fısıltıyla.

"Bu gördüğün yatak var ya Alya. Sana burda öyle şeyler yaparım ki, aklını yitirirsin. O yüzden tersime gitme. Bir dahaki yanlışında affetmem seni."

Üstümden kalkıp odadan çıktı ve kapıyı kitledi. Ben olayın şokunu atlatamamış halde kendime gelmeye çalışıyordum. Sonra acıktığımı farkettim. Savaş'la karşılaştığımızdan beri hiçbir şey yememiştim. Ama ondan yemek isteyecek değildim.

Kısa bir süre sonra Savaş elinde tepsiyle içeri girdi. Ama yemeyecektim. Sonuçta bu evde esirdim.

"Bitir önündekileri." diyerek yatağın karşısındaki tekli koltuğa oturup bir sigara yaktı.

"İstemiyorum."

"İstiyorsun, sadece gururuna yediremiyorsun."

"Aç değilim."

"Bu yemekleri benim gözümün önünde yiyeceksin. Gururunu benim karşımda ayaklar altına alacaksın."

Bu kadar kötü bir insan mıydı? Neden böyle yapıyordu ki?

"Savaş, gider misin? Yalnız kalmak istiyorum." dedim titreyen sesimle. Ağlamama ramak kalmıştı. Yüzüne bakmıyordum.

"Ağla hadi. Ne duruyorsun? İlk karşılaştığımızda ki gibi ağla. Yalvar bana."

Ağlamayacaktım. Onun karşısında güçsüz olmadığımı bilmeliydi.

"Git."

"Bana emir vermeyi kes!"

Cevap verecekken kapı tıklatıldı.

"Abi, gelebilir miyim?"

"Gel."

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now