VAVEYLA (TAMAMLANDI)

38. Bölüm

Bu bölümde minnacık +18 sahne var. Bilgilerinize 🙈

☘

"Alya ablaa." diye peşimde gezen Duru'ya gözlerimi devirdim.

"Efendim Duru!" dedim bıkkınlıkla.

"Kız anlatsana! Dün gece ne oldu? Barıştınız mı?"

"Biz küsmedik Duru'cum. Ben sadece trip atıyordum." dedim elimdeki salatalık tabağını masaya bırakarak.

"Halâ gönlünü almadı mı yani? Yuh!"

"Dün gece odaya geldi." dediğimde önüme geçti.

"Ne yaptınız?" diye sordu göz kırparak. Gözlerimi pörtletip koluna vurdum.

"Oha onu da mı söyleyeyim?"

"Oh be! Hala oluyorum!"

"Saçmalama. Hadi çayları doldur." diye geçiştirdiğimde kıkırdadı ve çay demliğini aldı.

Herkes sofraya yerleştiğinde bende Savaş'ın yanına oturdum. Kulağıma yaklaştı ve kimsenin duyamayacağı bir sesle konuştu.

"Sofra ne güzel olmuş böyle."

"Sağol." dedim kafamı çevirerek.

"Güzelim halâ trip mi atıyorsun?"

"Yoo."

"Bence de atma. Hem dün gece hiç öyle demiyordun." diye fısıldadığında kafamı ona çevirdim. "Hani öpüşerek yatağa düştük. Sonra ben kıyafetlerini çıkar-"

Aniden dirseğimle karnına vurmamla lafı ağzına tıkıldı. Herkes şaşkın şaşkın bize bakarken gülümsedim. Savaş kıvranıyordu.

Kısa süre sonra herkes kahvaltısına odaklanmıştı. Sadece çatal bıçak seslerinin hüküm sürdüğü masada Duru bana gülerek kaş göz yapıyordu. Gözlerimle tabağını işaret ettim.

"Abi!" diye aniden seslendiğinde herkes ona baktı. Duru utanmışcasına alt dudağını ısırdı. Yemezler kızım!

"Ne oldu?"

"Şey, ben bir şey isteyecektim." dedi Duru.

"Ne isteyeceksin?" dedi Savaş tek kaşını kaldırdı.

"Bizim okul bir festival düzenliyor. 4 gün kamp yapılacakmış deniz kenarında. Bende gidebilir miyim?"

"4 gün dışarıda kalacaksın Duru. Seni nasıl emanet edeyim?"

"Ama abi ya. Hem öğretmenler de olacak zaten. Ne oluurr!"

"Çok istiyorsun," dedi iç çekerek. "Ama bana sık sık haber vereceksin."

"Tamam tamam veririm!" diyerek güldü Duru.

<><><>

"Alya?" diyerek yatak odasına girdi Savaş. Elimdeki askıyı dolabın içine astım. "Bir yere mi gidiyorsun?" diye sordu.

"Yok, dolabı düzenliyordum." dedim. Belimden tutup kendine çekti ve boynuma minik bir öpücük kondurdu.

"Akşam bir düğüne davetliyiz."