17. Bölüm

14.7K 518 154
                                    

"Ben galiba aşık oluyorum sana."

Yutkundum. Sanki birisi nefes almamam için boğazımı sıkıyordu. İçimde bir şeyler kopuyor, avuçlarım terliyordu.

"B-ben." dedim kekeleyerek. Ne demem gerektiğini, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ondan beklediğim bir adım değildi. Benim ona ne hissettiğim hakkında pek bir fikrim yoktu.

"Şşş." diyerek baş parmağını dudağıma bastırdı. "Bir şey söylemek zorunda değilsin."

"Zaten ne söylemem gerektiğini bilmiyorum."

"Ne düşünüyorsun şu anda?" dedi fısıldayarak.

"Ne düşündüğüm senin için önemli mi? Sen ne istersen o oluyordu diye biliyorum."

"Alya."

"Sana aşık olmamı beklemiyorsundur umarım. Bana yaşattığın bunca şey hemen silip atılacak bir şey değil. En küçük örneğini vereyim sana. Bacağımdaki izler hâlâ geçmedi."

Belimdeki elini gevşetti ve kafasını biraz eğdi. Gözlerimi kaçırıp bir elimi yanağına koydum. Kafasını kaldırdı. Yanağını okşamaya başladığımda gözlerini kapattı.

"Sana kin beslemiyorum. Nefret de etmiyorum. Ne hissettiğimi bende bilmiyorum aslında. Senin yanında çok kafam karışıyor. Bazen ayaklarımı yerden kesip kalbimi küt küt attırıyorsun. Bazen de beni öyle derin bir kuyuya atıyorsun ki, nasıl çıkacağımı bilemiyorum."

Kafasını hafifçe salladı. Gözlerinin dolduğunu farkettim. Ama ne olursa olsun ben haklıydım. Bunca yaşadığım şeyi bir kerede silip atamazdım.

"Evimize gidelim mi?" dedi titreyen sesiyle. İlk defa Savaş'ı böyle görüyordum. O, kimseye duygularını açmayan, kendini göstermeyen biri olarak yer etmişti aklımda.

Kafamı sallayarak adım attığımda elini belime yerleştirdi ve arabaya doğru yürüdük.

Arabaya binip ikimizde arkaya oturduk. Bu sefer şoförlerden biri kullanacaktı.

Restaurantın eve uzak olduğunu bildiğim için koltukta kendimi biraz kaydırıp gözlerimi kapattım.

~

Arabanın ani fren yapmasıyla gözlerimi açtım. Savaş'ın kucağına düşmüştüm. O ise şoföre sövmekle meşguldü.

"Yavaş sürsene lan şunu!"

"Pardon abi."

Savaş bana baktığında doğrulmak için hamle yaptım. Ama omuzlarımdan tutup beni geri yatırdı.

"Bir yere uğrayacağız, daha yolumuz var. Uyu güzelim."

Zaten gözlerim kapandığından diretmeden uykuya daldım.

Sabah uyandığımda Savaş'ın göğsündeydim. Üzerimde pijamalarım vardı. Hızla yatakta doğruldum.

"Senin ne işin var burada?"

Gözleri kapalıydı. Ama numara yaptığını biliyordum. Omuzundan dürttüm.

"Şş! Kalksana ya! Uyumadığını biliyorum."

"Ne var ufaklık?"

"Ufaklık senin... Neyse."

"Ne var?"

"Senin benim yatağımda ne işin var? Ayrıca benim üstümü niye değiştirdin sen ya?"

"Öncelikle, burası ikimizin yatağı. Üstünü de daha önce değiştirmiştim zaten."

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now