☘
"Bu gece benimle uyur musun?"
Söylediğiyle kaşlarım çatıldı. Sarhoştu ve sabah bu dediğinden pişman olacaktı.
"Alya, hadi uyu."
"Naz yapma gel işte." diyerek beni omuzlarımdan çekti.
Üstüne düştüm ve dudaklarımız birbirine değdi. Öylece gözlerime baktı ve ardından beni yanına yatırdı.
"İyi geceler yakışıklı." dedi ve dudağıma ufak bir buse kondurdu.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken kafasını boyun girintime koydu ve uyuyakaldı. İstemsizce gülümsedim. Sabah bu yaptıklarından pişman olacaktı. Asıl sormam gereken soru şuydu aslında.
Sabah bunları hatırlayacak mıydı?
Boynuma iyice sokuldu ve minik kollarıyla daha da sıkı sarıldı. Bende karşı konulmaz kokusuyla uykuya daldım.
Alya'dan
Sabah feci bir baş ağrısıyla gözlerimi araladım. Gözlerimdeki bulanıklık gidip etraf tamamen netleşince koala gibi yapıştığım bedene baktım. Savaş'ın yanımda ne işi vardı?
Ona tekme atıp yataktan düşürmeye çalışırken kendim düştüm. Ağzımdan ufak bir çığlık kaçınca Savaş uyandı.
"Siktir! Noluyo lan!"
Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Ne yapıyorsun sen?" Yerden kalkıp yatağa oturdum.
"Asıl sen ne yapıyorsun? Benim yanımda ne işin var senin?"
"Kızım sen dedin yat diye."
"Ben öyle bir şey demedim."
Elini saçlarına daldırdı ve derin bir nefes aldı.
"Bu gece benimle uyur musun dedin. Sonra öptün beni."
"Ne!"
"Bağırma sabahın köründe."
Sonra kafamda bir kaç cümle yankılanmaya başladı.
"Bu gece benimle uyur musun?"
"Naz yapma gel işte."
"İyi geceler yakışıklı."
Allah kahretsin! Savaş doğru söylüyor.
"Ben nasıl böyle bir şey dedim ya. İnanamıyorum."
"Dün geceki öpücüğün gayet etkileyiciydi ufaklık. Tekrarını isterim bir ara."
"Çok beklersin."
Savaş ufak bir tebessüm etti ve yataktan kalktı. Tişörtünü çıkardı ve yüzüme fırlattı.
"Ben duşa giriyorum. Sende kahvaltı hazırla. Sonra dışarı çıkacağız. İşimiz var."
"Ne işi?" Savaş kapıdan çıkacakken bana döndü.
"Yumurta sucuklu olsun."
Tabiki bana cevap vermek yerine saçma sapan bir şey söyleyip gitti. Yataktan kalktım ve odadaki banyoda elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa inip kahvaltı hazırlamaya başladım.
Sofrayı tamamen kurduğumda çayları doldururken Savaş geldi. Masaya baktı ardından bana döndü.
"Ufaklık. Sende ne cevherler varmış böyle?"
Gözlerimi devirdim ve masaya oturdum. Yemeye başladığımda Savaş'la göz göze geldik. Bana bakıyordu.
"Noldu?"
YOU ARE READING
VAVEYLA (TAMAMLANDI)
General Fiction"Çığlıklarını duymayan birine ihtiyaç duyuyorsun." dedim fısıldayarak. "Benim hayatımda var olmuş olman bile fazlasıyla tebessüme neden. Kırk kez kırılırım da sana, yine en çok seninle sağlamlaşırım."
