39. Bölüm

9.4K 335 149
                                    

Bazı özel sebeplerden dolayı bölüm gecikti. Lütfen kusura bakmayın :)

2 Ay Sonra

"Ya ne olur bana yardım etsen?" Duru'nun sabahtan beri susmayan çenesine gözlerimi devirdim.

"Bebeğim ben sana nasıl yardım edebilirim?"

"Abimi yumuşatabilirsin mesela."

"Ne diyeyim tatlım? Kardeşin en yakın arkadaşınla 3 aydır sevgili. Sen bu konuda ne düşünüyorsun mu?"

"Şş! Abim duyacak!"

Deniz ve ben gözlerimi devirirken Duru sağa sola bakınıyordu.

"Zaten söyleyeceksin Duru, bahane olur duysun işte."

"Olmaz Deniz abla, ben sakin sakin söyleyeceğim."

Duru Yiğit'le olan ilişkisini abisine anlatmayı planlıyordu. Onun adına çok seviniyordum ama Savaş'ın da tam olarak ne diyeceğini kestiremiyordum.

Zaten Savaş'tan amcam olayını saklıyor olmam içimi yiyordu. Ona zarar gelsin istemiyordum. Çünkü rahat durmazdı ve başını belaya sokardı. Deniz bu konu hakkında sürekli Savaş'a söylemem hakkında fikir vermişti. Ama doğruyu söylemek gerekirse ben elimin tersiyle itmiştim.

Deniz tekerlekli sandalyesini hareket ettirip mutfağa doğru gittiğinde salonda Duru'yla ikimiz kalmıştık.

"Off, ne yapacağımı bilmiyorum," diye söze girdiğinde dudaklarımı ıslattım ve bedenimi ona çevirdim.

"Sana tam olarak 'şunu der'  diye bir şey söyleyemem. Sen benden iyi biliyorsun, abin zor bir adam."

"Öyle gerçekten. Duvarları var ve ben o duvarlara çarpıyorum sürekli."

"Duvarları olan birini sevmenin en zor kısmı da o duvarları aşmaktır. Aşamıyorsun çünkü hiçbiri senin yüzünden örülmedi."

Kendi kendime yakındığım cümleyle Duru koluma dokundu. Gülümsedim.

"Sen abimin en sağlam duvarlarını yıktın. Belki de hiçbirini sen örmedin ama, aştın o duvarları."

"Ama bu çok zor oldu. Başkasının duvarlarını yıkmak için kendi duvarlarımı örmemek zor oldu."

"Sen gördüğüm en güçlü kadınsın," dediğinde gülümsemem daha da büyüdü ve kollarımı boynuna sardım.

Sıkı bir sarılma sonrası akşam yemeği için sofraya oturduk. Savaş normalden daha keyifli görünüyordu.

"Sana ne oldu?" diye sordum kulağına doğru.

"Ne olmuş?" dedi gülerek. Kaşlarımı çattım.

"Savaş ağzın niye kulaklarında senin? Güzel bir şey olmuş olmalı."

"Oldu, bende size bunu söyleyecektim."

"Söyle," dedim iyice merakımı gidermeye çalışarak.

"İyi bir iş teklifi aldım. Görüşme Datça'da olacak. Sizde gelin güzel bir tatil yapalım," dedi herkesin duyacağı bir şekilde.

"Ben bu şekilde gelemem, siz eğlenin."

"Öyle bir şey olmayacak Deniz. Sende bizimle geliyorsun. Bu aralar hepimiz fazla yıprandık. İyi bir tatil hepimizin hakkı."

"Ama yük olmak istemiyorum, siz gidersiniz."

"Sevgilim, inat etme işte sende geliyorsun," diyerek son noktayı Rüzgar koydu.

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now