24. Bölüm

12.3K 508 73
                                    

Sabah feci bir bel ağrısıyla uyandım. Gece yerde yattığım için bütün vücudum uyuşmuştu.

Yatakta uyuyan Savaş'a baktım. Dönmek istemişti ama karnı acıdığı için dönemedi ve yüzünü buruşturdu.

O duymadan odadan çıkmak istemiştim. Elimi kapı koluna attığımda seslendi.

"Yardım etmeyecek misin?"

Arkamı döndüğümde yatakta çok az doğrulmuştu.

"Kendin kalkabilirsin bence."

"Buraya kadardı yani iyiliğin. Ne oldu o öve öve bitiremediğin merhametine?"

"Ne saçmalıyorsun Savaş?" dedim bıkkın bir şekilde.

"Sen çok merhametliydin, iyi biriydin ya, yardım edersin diye düşünmüştüm." dedi alaycı bir şekilde.

Nefesimi dışarı üfleyerek yanına gittim.
Kolundan tutup kaldırdım.

"Oldu mu?" dedim ve odadan çıkmak için hamle yapacaktım ki kolumdan tutup kendine çevirdi.

"Olmadı."

"Ne istiyorsun?"

"Bu yüzünün hali ne?"

"Sanane." dedim ve kolumu çekmeye çalıştım. Ama daha sıkı tuttu.

"Bak Alya, son birkaç gündür tolerans gösteriyorum ama sabrımı taşırmaya başladın."

"Umrumda değil."

Bir anda ensemden tutup dudaklarıma yapıştı. Omuzlarından ittirip tokat attım.

"Ne yapıyorsun sen ya! Ne yapıyorsun!"

Sola savrulan başını çevirip buğulu gözleriyle bana baktı. Sinirlenmişti.

Ama şu an ondan zerre korkmuyordum.

"Öpme beni öpme! Bana dokunma!"

Odadan çıkıp banyoya gittim. Ağlamaya başlamıştım. İstemiyordum işte bana dokunmasını.

İhtiyaçlarımı giderip banyodan çıktım. Mutfağa indiğimde Deniz kahvaltı hazırlıyordu.

"Alya, ağladın mı sen?" dedi elindeki tabağı masaya bırakıp yanıma gelerek.

"Yok, nezle olmuşum."

"Doğru söyle, Savaş mı?"

Kafamı salladığımda kollarını boynuma sardı. Bende ona sarıldım.

"Ağlama, Duru böyle görmesin seni."

"Duru?"

"Sabah geldi. Tutturmuştu ya geleceğim diye."

"Haa, tamam. Nerde şimdi?"

"Bahçedeki köpeğin yanında." diyerek kahvaltı masasının yanına gitti.

Bahçede köpek mi vardı?

"Ben bir bahçeye çıkayım, gelirim."

"Tamam canım."

Bahçeye çıktığımda Duru koşarak boynuma atladı.

"Ablam, nasılsın?"

"İyiyim canım, sen nasılsın?" dediğimde ayrıldı ve gülen yüzü birden düştü.

"Ağladın mı sen?"

"Yok, nezle oldum. Dağ havası çarptı herhalde." dedim buruk bir gülümsemeyle.

VAVEYLA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin